Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh) u yalancı saymışlar ve: "Delidir" diyerek (hakaret yağdırmışlardı) . O baskı altına alınıp zorla engellenmeye çalışılmıştı. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlardan önce Nuh kavmi de kulumuzu yalanlamıştı ve delil dediler ona, pek fena incittiler onu. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bunlardan önce Nuh milleti de, O'nu yalanlamıştı. Onlar kulumuz Nuh'u, yıllarca yalancı saymakta ısrar ettiler, O'na deli dediler ve tebliğden vazgeçmeye zorlandı. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlardan önce Nuh kavmi de Nûh'u yalanladı. Bizi ilâh tanıyan, candan müslüman olarak bize bağlanan, saygılı kulumuzu yalanlamakta ısrar ettiler.
“Cinlere mahkûm olmuş biridir, delidir.” dediler. Nûh'a bağırıp çağırıldı, tebliği engellendi, eza ve cefa edilerek kovuldu. |
Ahmet Varol Meali |
Onlardan önce Nuh kavmi de yalanladı. Böylece kulumuzu yalanladılar ve: "Delidir" dediler. O zorla (tebliğden) alıkonuldu. |
Ali Bulaç Meali |
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladılar ve: 'Delidir' dediler. O 'baskı altına alınıp engellenmişti.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Onlardan (Mekke'lilerden) önce Nûh kavmi tekzib ettiler de, kulumuzu (Hz. Nûh'u) yalanladılar; mecnûndur, dediler ve onu tebliğden alıkoydular. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan önce, Nuh kavmi de yalanladı. Kulumuz olan peygamberi yalanladılar, ona “deli” dediler. Onu engellemiş oldular. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlardan önce Nûh'un toplumu da yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğuna ısrar ederek. “O, delirdi” dediler ve davetten vazgeçmeye zorlandı. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp: “Bu bir delidir” dediler ve (böylece) kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bu ortak koşanlardan önce Nuh milleti de yalanlamış, kulumuzu yalanlayarak: "Delidir" demişlerdi, yolu kesilmişti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlardan önce Nuh’un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp “Bu bir delidir” dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanladı, hem de kulumuzun yalancı olduğunda ısrar ederek: O, delirdi, dediler. Ve (Nuh, davetten vazgeçmeye) zorlandı. |
Edip Yüksel Meali |
Onlardan önce de Nuh'un halkı yalanlamıştı. Kulumuzu yalanlayıp, "Delidir" dediler. Nitekim o engellendi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandı. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onlardan evvel Nuh kavmı tekzib etti yalancı dediler o kulumuza, mec'nun dediler, çok incittiler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlardan evvel Nuuh kavmi tekzîb etdi; onlar kulumuzu yalancı saymakda ısrar etdiler. «Mecnun» dediler. O, (da'vetden cebren) vaz geçirilmişdi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Onlardan (Mekkelilerden) önce Nûh kavmi (de peygamberlerini) yalanladı; öyle ki kulumuzu yalanladılar ve: “(O) bir delidir!” dediler ve (o kadar ki Nûh, tebliğden zorla)engellenmişti. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Nuh kavmi de önceden kulumuzu yalanlamışlar ve Nuh'a “O bir delidir” diyerek, toplum içinden dışlamışlardı. |
Kadri Çelik Meali |
Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Böylece kulumuzu (Nuh'u) yalanladılar ve de “Delidir, aklı engellenmiştir” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
Onlardan önce, Nûh’un kavmi de inkâr etmişti. Onlar da kulumuz Nûh’u yalanlamış ve “O bir delidir!” demişlerdi. Böylece Peygamber, büyük baskı ve eziyetlerle karşılaşmış ve görevini yapmasına engel olunmuştu. |
Mehmet Türk Meali |
Kendilerinden önceki Nûh toplumu da (Peygamberlerini) yalanladı. Onlar, kulumuzu yalanlamakla kalmayıp bir de: “delidir.” dediler. (İşte o, böyle) engellendi. |
Muhammed Esed Meali |
BUNLARDAN, [şimdi yeniden dirilmeyi inkar edenlerden] önce Nûh'un kavmi de o'nu yalanlamıştı; onlar kulumuzu yalanlamışlar ve “O, bir delidir!” demişlerdi, (ve bundan dolayı) o kovulup defedilmişti. 6 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ONLARDAN önce, Nûh kavmi de yalanlamıştı: hem kulumuzu[4810] yalanlamışlar hem de dönüp “O bir delidir” demişlerdi. Ve o (davet yolunda) engellenmişti.[4811]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bunlardan evvel Nûh kavmi tekzîp etti. Artık kulumuzu yalancı sandılar ve «Mecnûn,» dediler ve (risâletini tebliğden) vazgeçirilmiş idi. |
Suat Yıldırım Meali |
Kendilerinden önce Nûh kavmi de Peygamberi yalancı saydı ve: “Bu delinin teki! ” dediler. Onu incittiler, tebliğini engellediler. |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir" dediler. Ve o(na çeşitli eziyetler yapılarak tebliğden) menedildi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bunlardan önce Nuh’un topluluğu da yalana sarılmış, kulumuzu yalancı yerine koymuşlardı. “Bu, cinlerin etkisinde“ dediler. Böylece görevi engellendi. |
Şaban Piriş Meali |
Onlar önce Nuh kavmini de yalanladı. Kulumuzu yalanladılar da “mecnun (cinlenmiş)” dediler. Onu incittiler. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlardan önce Nuh kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanladılar, ona deli dediler ve ona engel oldular. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlardan önce Nûh kavmi yalanlamıştı. Yalanladılar kulumuzu ve "Mecnundur bu!" dediler. Ve durduruldu kulumuz. |
M. Pickthall (English) |
The folk of Noah denied before them, yea, they denied Our slave and said: A madman; and he was repulsed. |
Yusuf Ali (English) |
Before them the People of Noah rejected (their messenger): they rejected Our servant,(5135) and said, "Here is one possessed!", and he was driven out.* |