Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Daha doğrusu onlara va'ad edilen (asıl azap) saati yaklaşarak (gelmektedir) . O saat ki, ‘kurtuluşu mümkün olmayan çok korkunç bir intikam’ vaktidir ve çok acı bir (akıbettir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlara vaadedilen azabın mukadder zamanı kıyamettir ve kıyametin azabı, daha da zararlıdır ve daha da acı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Daha doğrusu onlara vaat edilen asıl azap, kıyamet saatidir. Kıyamet gününün azabı ise, daha korkunç ve daha acı olacaktır. |
Ahmet Tekin Meali |
Asıl Kıyamet onların tehdit edildiği cezalandırma ânıdır. O vakit, daha feci ve daha acıdır. |
Ahmet Varol Meali |
Daha doğrusu, asıl onlara vaadedilen (azab)ın geleceği vakit kıyamet saatidir. Kıyamet saati ise daha korkulu bir felakettir ve daha acıdır. |
Ali Bulaç Meali |
Daha doğrusu onlara va'dedilen (asıl azab) (kıyamet) saatidir. O saat, 'kurtuluş olmayan daha korkunç bir bela' ve daha acıdır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Daha doğrusu onların asıl azab vakti, kıyamettedir. O vaktin azabı daha müdhiş, daha acıdır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Asıl randevuları, kıyamet günüdür. Kıyamet, daha feci ve daha acıdır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Doğrusu kıyamet saati onların azap vaktidir. O saat daha dehşetli ve daha acıdır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Daha doğrusu, onlara vadedilen (asıl) azap vakti o, kıyamet saatidir. Kıyamet saatinin dehşeti ise tarif edilemeyecek kadar müthiş ve acı olacaktır! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kıyamet onların azap ile vadedildikleri gündür. O ne korkunç, ne acı bir gündür! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bilakis kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir ve o saat daha belâlı ve daha acıdır. |
Edip Yüksel Meali |
Saat onları beklemektedir, daha korkunç ve acıdır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. Saat cidden çok feci ve acıdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Daha doğrusu onların asıl mev'ıdi saattir ve o saat daha acı ve daha belâ ve bedterdir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Daha doğrusu onlara va'd olunan asıl (azabın) vakti, o sâatdir. O saat (in azâbı) daha belâlı, daha acıdır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hayır! Onlara va'd olunan (asıl azab vakti) kıyâmettir; çünki kıyâmet, daha dehşetli ve daha acıdır! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Hayır, kıyamet saati onlara vaat edilmiş ve O kıyamet saati onlar için daha belalı olarak başlarına kesinlikle gelecektir. |
Kadri Çelik Meali |
Daha doğrusu onlara vaat edilen (asıl azap) kıyamettir. O kıyamet, daha korkunç bir bela ve daha acıdır. |
Mahmut Kısa Meali |
Fakat onlara asıl vaadedilen azap, Kıyâmet Günü gerçekleşecektir! Ve Kıyâmet Gününün azâbı, dünyadakinden çok daha korkunç ve çok daha acıdır! |
Mehmet Türk Meali |
Daha doğrusu onlar, asıl azaba kıyamet günü çarptırılacaklardır. Kıyamet günü ise çok daha korkunç ve çok daha beterdir. |
Muhammed Esed Meali |
Evet! Son Saat, onların kaderleriyle gerçekten buluşacakları andır; 27 ve o Son Saat en korkunç ve en acı [an] olacaktır: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ne var ki onların asıl randevuları Son Saat’tir; işte o Son Saat daha dehşetli, daha acıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hayır. Onların asıl mev'idleri Kıyamettir. O Kıyamet ise daha dehşetlidir ve daha acıdır. |
Suat Yıldırım Meali |
Daha doğrusu, onların asıl buluşma zamanları, kıyamet saatidir. Kıyamet saatinin dehşeti ise tarif edilemeyecek kadar müthiş ve acıdır! |
Süleyman Ateş Meali |
Hayır, buluşma zamanları o (uyarıldıkları) sa'attir. O sa'at cidden çok feci ve acıdır; |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Asıl tehdidi vakti geldiğinde yaşayacaklar. O vakit her şey, ne kadar korkunç ve ne kadar acı olacaktır. |
Şaban Piriş Meali |
Onlara asıl vaat edilen kıyamettir. Kıyamet daha korkunç ve daha acıdır. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlara vaad olunan asıl ceza kıyamet günüdür. Kıyamet günü ise daha büyük bir belâdır ve daha da acıdır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hayır, buluşma zamanları kıyamet saatidir. Ne korkunç, ne acıdır o saat! |
M. Pickthall (English) |
Nay, but the Hour (of doom) is their appointed tryst, and the Hour will be more wretched and more bitter (than their earthly failure). |
Yusuf Ali (English) |
Nay, the Hour (of Judgment) is the time promised them (for their full recompense):(5160) And that Hour will be most grievous and most bitter.* |