Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Zikir (Kur’ani ilim ve şeref, kala kala) içimizden Ona mı bırakıldı? Zaten o çok yalan uyduran ve kendisini beğenmiş bir şımarıktır” (diyecek kadar küstahlaşmışlardı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Vahiy, içimizden gelegele ona mı geliyor? Hayır, o, yalancı kendini beğenmiş birisi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Vahiy aramızda gele gele O'na mı geliyor? Hayır O, yalancı ve şımarığın birisidir” dediler. |
Ahmet Tekin Meali |
“Vahiy, aramızdan ona, Sâlih'e mi indirildi? O küstah bir yalancıdır.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Zikir (kitap, vahiy) aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır, o kendini beğenmiş yalancının biridir." |
Ali Bulaç Meali |
'Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O kitab (vahy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Doğrusu o, şımarık bir yalancıdır.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kendi içimizden ona mı mesaj indi? Belki o, bize üstünlük kurmak isteyen bir yalancıdır, dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır, o yalancı ve şımarığın biridir” dediler.[597]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
24,25. (Onlar da:) “Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. Zikir (vahiy) aramızdan bir tek ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir” demişlerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
24,25. "İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir.” |
Diyanet Vakfı Meali |
«Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir» (dediler.) |
Edip Yüksel Meali |
"Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler). |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O zikir aramızdan ona mı bırakıyorlar? Belki o bir şimarık yalancıdır |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Bizim aramızdan vahy ona mı verildi? Hayır, o, şımarık, aşırı bir yalancıdır». |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Zikir (Vahiy), aramızdan ona mı indirildi? Hayır! O, şımarık bir yalancıdır!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Öğüt veren kitap aramızdan ona mı verilmesi gerekiyordu?” |
Kadri Çelik Meali |
“Zikr (vahiy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o, çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarıktır.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Aramızda bunca zengin ve asil insan dururken, ilâhî öğüt ona mı indirilmiş? Hayır! Doğrusu Sâlih, küstah bir yalancıdan başka bir şey değildir!” |
Mehmet Türk Meali |
24,25. Ve: “İçimizden (bizim gibi hem de) yalnız bir insana mı uyacağız?1 O zaman biz, tam bir sapkınlık ve çılgınlık yapmış oluruz. (Bizler dururken) vahiy ona mı indirildi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır.” dediler.* |
Muhammed Esed Meali |
Neden içimizden bir tek o'na [ilahî] öğüt ve uyarı indirildi? Hayır, o küstah bir yalancıdan başka bir şey değil!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Vahiy, aramızdan bir tek ona mı indirildi? Hayır, aksine o yalanda sınır tanımayan mağrurun biri.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» |
Suat Yıldırım Meali |
23, 24, 25. Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: “Yani biz, ” dediler, “içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Doğru bilgi içimizden ona mı verilmiş? Aslında o; yalancının, kendini beğenmişin teki!” |
Şaban Piriş Meali |
-Aramızdan, vahiy ona mı gönderilmiş? Hayır, O, yalancı küstahın biridir. |
Ümit Şimşek Meali |
“Aramızdan ona mı vahiy verilmiş? O şımarık yalancının biridir.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir." |
M. Pickthall (English) |
Hath the remembrance been given unto him alone among us? Nay, but he is a rash liar. |
Yusuf Ali (English) |
"Is it that the Message is sent to him, of all people amongst us? Nay, he is a liar, an insolent one!"(5148)* |