Kamer Suresi 29. Ayet


Arapça

فَنَادَوْا صَاحِبَهُمْ فَتَعَاطَى فَعَقَرَ


Türkçe Okunuşu

Fe nâdev sâhıbehum fe teâtâ fe akar(akare).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
nâdev nida ettiler, seslendiler, feryat ettiler
sâhibe-hum arkadaşlarını
fe teâtâ bunun üzerine o ileri atıldı
fe akare sonra da (onu) kesti.

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Derken (dönek hainler) arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı (mucize olarak kayadan çıkan deveyi) ayağından biçip yere devirdi' (böylece hepsi helaket ve felaketi hak etmişti).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.
Abdullah Parlıyan Meali Derken arkadaşlarına seslendiler de, o da kılıcını çekip deveyi ayaklarından doğrayarak öldürdü.
Ahmet Tekin Meali Hep birlikte, bağırarak arkadaşlarını, liderlerini çağırdılar. O da, bundan cüret alarak kılıcını kaptı ve deveyi bacaklarından biçerek öldürdü.
Ahmet Varol Meali Derken arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesti.
Ali Bulaç Meali Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar, elebaşlarını çağırdılar. O da bıçağını çekip deveyi kesti.
Bayraktar Bayraklı Meali Arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
Cemal Külünkoğlu Meali (Bir müddet bu böyle devam ettikten sonra) onlar arkadaşları olan (Kudar b. Salif)'i çağırdılar. O da (kılıcını) çekerek (deveyi) cansız yere serdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
Diyanet Vakfı Meali Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.  *
Edip Yüksel Meali Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da çekip (deveyi) kesti.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silâha sarıldı da ayaklarını çırptı
Hasan Basri Çantay Meali Binnetîce, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.
Hayrat Neşriyat Meali Sonunda (buna dayanamayıp, deveyi öldürmeye karar verdiler ve) arkadaşlarını çağırdılar; bunun üzerine (o da, kılıcına) cür'etle sarıldı da (deveyi) kesti.
İlyas Yorulmaz Meali Sonra Salih'e inanmayan Semudlular arkadaşlarını çağırdılar ve birbirleriyle karşılıklı tartıştıktan sonra, deveyi boğazlayıp kestiler.
Kadri Çelik Meali Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp hayvanı ayağından biçerek yere devirdi.
Mahmut Kısa Meali Fakat onlar, içlerindeki en azgın arkadaşlarını çağırıp onukışkırttılar, o da kılıcını çekti ve Allah’a itaatin simgesi olan deveyi kesip öldürdü.
Mehmet Türk Meali (Bunun üzerine onlar) arkadaşlarından (birisini) çağırdılar. O da (bıçağını) kapıp (deveyi) öldürdü.
Muhammed Esed Meali Ama onlar [en yakın] adamlarını çağırdılar; o [gelir gelmez kötü bir işe] kalkıştı ve [hayvanı] vahşice boğazladı: 17
Mustafa İslamoğlu Meali Derken onlar, (çete başı olan) arkadaşlarını çağırdılar. Kafa kafaya verdiler… ve nihayet o, (deveyi) gaddarca boğazladı.[4821]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü.
Suat Yıldırım Meali Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.
Süleyman Ateş Meali Bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip (deveyi) kesti.
Süleymaniye Vakfı Meali Derken arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağı kaptığı gibi deveyi kesti.
Şaban Piriş Meali Arkadaşlarını çağırdılar, o da elini uzatıp deveyi vahşice boğazladı.
Ümit Şimşek Meali Onlar arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağını çekip deveyi kesti.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Arkadaşlarını çağırdılar, o da hançerini kapıp deveyi boğazladı.
M. Pickthall (English) But they called their comrade and he took and hamstrung (her).
Yusuf Ali (English) But they called to their companion, and he took a sword in hand, and hamstrung (her).

İslam Vakti Mobil Uygulamaları