Kamer Suresi 31. Ayet


Arapça

إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ صَيْحَةً وَاحِدَةً فَكَانُوا كَهَشِيمِ الْمُحْتَظِرِ


Türkçe Okunuşu

İnnâ erselnâ aleyhim sayhaten vâhıdeten fe kânû ke heşîmil muhtezir(muhteziri).


Kelimeler

in-nâ muhakkak ki biz
erselnâ biz gönderdik
aleyhim onlara, onların üzerine
sayhaten bir sayha, şiddetli ses dalgası
vâhideten bir adet, bir (kişi)
fe o zaman, böylece
kânû oldular
ke heşîmi kuru ot gibi
el muhteziri döküntü halinde, ufalanmış

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Çünkü Biz onların üzerine (sadece kahredici) bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı-çırpı olan kuru ot kırıntıları gibi oluvermişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Gerçekten de bir bağırış gönderdik onlara, derken hayvan ağılına konan çalıya çırpıya döndüler.
Abdullah Parlıyan Meali Biz de onların üzerine korkunç bir ses gönderdik, derken hepsi hayvan ağılında çiğnenmiş yere dökülen çalı çırpıya döndüler, yok olup gittiler.
Ahmet Tekin Meali Biz onlara şiddetli bir gürleme halinde âni bir darbe indirdik. Ânında, hayvan ağılında kalan döküntüye döndüler.
Ahmet Varol Meali Biz onların üzerlerine bir tek çığlık gönderdik. Bunun üzerine ağılın çalı çırpısı gibi oldular.
Ali Bulaç Meali Çünkü Biz onların üzerine bir tek çığlık gönderdik. Böylece onlar, ağıldaki çalı-çırpı olan kuru ot gibi oluverdiler.
Ali Fikri Yavuz Meali Çünkü biz, üzerlerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyib ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz onlara tek bir ses gönderdik. Ağılcının topladığı kuru otlar gibi kırıldılar.
Bayraktar Bayraklı Meali Biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Cemal Külünkoğlu Meali Şüphesiz biz, onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Nitekim üzerlerine bir çığlık gönderdik de, ağılcıların kullandığı kurumuş ot gibi oldular.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
Diyanet Vakfı Meali Biz onların üzerlerine korkunç bir ses gönderdik. Hemen hayvan ağılına konan kuru ot gibi oluverdiler.
Edip Yüksel Meali Üzerlerine bir tek patlama gönderdik ve onlar ağılcının topladığı saman yığınına döndüler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Çünkü biz üzerlerine tek bir sayha salıverdik, ağılcı çırpısı gibi kırılıp döküle kaldılar
Hasan Basri Çantay Meali Çünkü biz onların üzerine korkunç bir ses gönderdik de hayvan ağılına konan kuru çalı çırpı ve otlar gibi oluverdiler.
Hayrat Neşriyat Meali Şübhesiz ki biz, onların üzerlerine (korkunç) bir ses gönderdik de, ağıl yapanın (topladığı) kuru ot kırıntıları gibi oldular!
İlyas Yorulmaz Meali Onların üzerine şiddetli bir ses dalgası gönderdik ve onlar, ahırda hayvanların yedikleri kuru otlar gibi oldular.
Kadri Çelik Meali Çünkü biz onların üzerine bir tek çığlık gönderiverdik. Böylece onlar, ağılcının topladığı kurumuş çalı çırpı gibi kırılıp dökülüverdiler.
Mahmut Kısa Meali Onların üzerine, korkunç bir patlamayla şehrin altını üstüne getiren bir tek çığlık gönderdik; böylece o zâlimler, ağılda hayvanların, çiğnerken ufalanıp ağızlarından, ayaklarının altına dökülen kuru otlar gibi sönüp gidiverdiler!
Mehmet Türk Meali Biz de onların üzerine, (azap olarak) bir çığlık gönderiverdik. Sonunda onlar, ağıldaki çalı çırpı kırıntılarına döndüler.
Muhammed Esed Meali Biz onlara [ceza olarak] bir tek darbe vurduk 18 ve bir çiftliğin kurumuş, kırılmış fidanlarına döndüler.
Mustafa İslamoğlu Meali Elbet Biz de onlara tek bir bela sayhası gönderdik: sonunda çürüyüp un-ufak olmuş odun talaşına döndüler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Muhakkak ki, onların üzerlerine bir sayha gönderdik. Artık onlar ağıla konmuş kuru ot gibi oldular.
Suat Yıldırım Meali Biz onlara bir sayha, müthiş bir ses gönderdik, davar ağılındaki kuru ot ve çırpı gibi oldular.
Süleyman Ateş Meali Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı kuru ot gibi kırılıp döküldüler.
Süleymaniye Vakfı Meali Üzerlerine yüksek bir ses saldık; hayvan barınağına serilmiş kuru otlar gibi oldular.
Şaban Piriş Meali Onların üstüne tek bir çığlık gönderdik de deve ağılındaki kuru ot gibi oldular.
Ümit Şimşek Meali Onlara tek bir ses gönderdik de ağıla yığılmış çalı çırpıya döndüler.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Biz, onlar üzerine bir tek ses gönderdik de ağılcının serptiği kuru ot gibi kırılıp ufalandılar.
M. Pickthall (English) Lo! We sent upon them one Shout, and they became as the dry twigs (rejected by) the builder of a cattle fold.
Yusuf Ali (English) For We sent against them(5151) a single Mighty Blast, and they became like the dry stubble used by one who pens cattle.(5152)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları