Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ey Nebim! Sakın karşılığında) “Daha fazla istekte bulunmak (başa kakmak) için iyilik yapma!” (Yaptığın hizmeti, çektiğin zahmeti ve yüklendiğin külfeti; “bunları başkaları yapamaz, kimse altından kalkamaz, bu iyiliklerimin karşılığı bulunmaz” diye, ibadet ve iyilikleri gözünde büyütme, insanlara minnet etme, onlara sıkıntı verme, az bir şey verip, karşılığında çok şey istemekten uzak dur.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve birşeyi, daha fazlasını elde etmek için ve başa kakarak verme. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İyilik yapmayı kendine kazanç aracı kılma veya yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma. |
Ahmet Tekin Meali |
Verdiğinden daha fazlasını almak için kimseyi minnet altında bırakma. Yaptığın iyiliği çok sunarak, başa kakma, karşılık bekleme, nazlanma. |
Ahmet Varol Meali |
Yaptığın iyiliği daha çoğunu istemek için yapma. |
Ali Bulaç Meali |
Daha çok istekte bulunmak (başa kakmak) için iyilik yapma. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Az bir şey verib karşılığında çok şey isteme. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Daha çok gelsin diyerek, (kimseye) bir şey verip minnet etme.(*)* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Yaptığını çok göstererek başa kakma! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İyilik yapmayı kendine kazanç aracı kılma/yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İyiliği, daha fazlasını bekleyerek (bir kazanç elde etmek için) yapma. |
Diyanet Vakfı Meali |
Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma. |
Edip Yüksel Meali |
İhtiraslı olma. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yaptığını çok görerek başa kakma. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hem çoksunarak menn etme |
Hasan Basri Çantay Meali |
İyiliği — çoğu isteyerek — yapma. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hem (yaptığın ve yapacağın iyilikleri) çok görerek başa kakma! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Çoğaltarak, yaptıklarını başa kakma. |
Kadri Çelik Meali |
Yaptığın iyiliği çok görüp başa kakma. |
Mahmut Kısa Meali |
Yaptığın iyilikleri gözünde büyüterek başa kakma! Kalp kırarak, gönül inciterek hayır ve hasenatını boşa çıkarma! Hiçbir karşılık beklemeden, yalnızca Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için iyilik yap; en büyük hayır ve hizmetlerde bulunmuş olsan bile, asla kendini büyük görüp gurura kapılma! |
Mehmet Türk Meali |
(Yaptıklarını) çok görerek başa kakma.1* |
Muhammed Esed Meali |
İyilik yapmayı kendine kazanç aracı kılma, 3 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İyilik yapmayı kazanç kapısı haline getirme![5405]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Çok görerek minnette bulunma. |
Suat Yıldırım Meali |
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10. Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden! ) Ayağa kalk ve insanları uyar. Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, Pis ve murdar olan her şeyden kaçın Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sûr'a üflendiği gün, Doğrusu, o çok çetin bir gün! Kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün! * |
Süleyman Ateş Meali |
Verdiğini çok bularak başa kakma. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yaptığını çok görerek başa kakma! |
Şaban Piriş Meali |
Yaptığın iyiliği çok görme. |
Ümit Şimşek Meali |
Yaptığını çok görüp de başa kakma. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği! |
M. Pickthall (English) |
And show not favor, seeking worldly gain! |
Yusuf Ali (English) |
Nor expect, in giving, any increase (for thyself)!(5781)* |