Zuhrûf Suresi 29. Ayet


Arapça

بَلْ مَتَّعْتُ هَؤُلَاء وَآبَاءهُمْ حَتَّى جَاءهُمُ الْحَقُّ وَرَسُولٌ مُّبِينٌ


Türkçe Okunuşu

Bel metta’tu hâulâi ve âbâehum hattâ câehumul hakku ve resûlun mubîn(mubînun).


Kelimeler

bel hayır, bilâkis
metta'tu ben metalandırdım
hâulâi bunlar
ve âbâe-hum ve onların babaları, ataları
hattâ olana kadar, olmadıkça
câe-hum(u) onlara geldi
el hakku hak, gerçek
ve resûlun ve bir resûl
mubînun açıkça, apaçık

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Oysa, doğrusu Ben onları ve atalarını, kendilerine Hakk (bildirilinceye) ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar metalandırdım-yaşattım.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Belki de ben, onları da, atalarını da, onlara bir gerçek ve apaçık bir peygamber gelinceye dek geçindirmedeydim.
Abdullah Parlıyan Meali Doğrusu bunları da, babalarını da kendilerine gerçekleri içeren kitap ve onu açıklayan peygamber gelinceye kadar yaşattım.
Ahmet Tekin Meali Doğrusu ben bunları da, babalarını da, kendilerine gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur'ân ve hakkı açıklayan bir Rasul gelinceye kadar, dünya nimetlerinden faydalandırdım.
Ahmet Varol Meali Gerçek şu ki, onları ve atalarını kendilerine gerçek ve açıklayıcı peygamber gelinceye kadar geçindirdim.
Ali Bulaç Meali Hayır; Ben onları ve atalarını, kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar yararlandırdım.
Ali Fikri Yavuz Meali Doğrusu şu (Mekke'li) kâfirleri ve atalarını, kendilerine kitab ve elçiliği (mucizelerle) aşikâr bir peygamber gelinceye kadar faydalandırıp yaşattım.
Bahaeddin Sağlam Meali Fakat Ben, (İbrahim nesli olup, ardında gelen) bunları ve ecdatlarını yaşattım. Nihayet hak (bir kitap) ve (mucizelerle) güçlenmiş bir elçi onlara geldi.
Bayraktar Bayraklı Meali Doğrusu ben, bunları ve babalarını, bu gerçek ve onu açıklayan bir peygamber gelene kadar geçindirdim.
Cemal Külünkoğlu Meali Doğrusu ben, bunları da babalarını da kendilerine hak olan (Kitap) ve (onu) açıklayan bir peygamber gelinceye kadar faydalandırıp geçindirdim.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Hayır; Ben bunları ve babalarını gerçek ve onu açıklayan bir peygamber gelene kadar geçindirdim.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Doğrusu onları (Mekke müşriklerini) ve atalarını kendilerine hak olan Kur’an ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar (dünya nimetlerinden) yararlandırırım.
Diyanet Vakfı Meali Doğrusu bunları da atalarını da kendilerine hak ve onu açıklayan bir peygamber gelinceye kadar geçindirdim.
Edip Yüksel Meali Doğrusu, kendilerine gerçek ve apaçık bir elçi varıncaya kadar şunlara ve atalarına imkan tanıdım.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Doğrusu ben bunları da babalarını da kendilerine hak olan kitap ve gerçeği açıklayan bir peygamber gelinceye kadar faydalandırıp geçindirdim.
Elmalılı Meali (Orjinal) Fakat şunları ve atalarını ta kendilerine hakk ve bir Resuli mübîn gelinciye kadar müstefid edip yaşattım
Hasan Basri Çantay Meali Daha doğrusu ben onları da, atlarını da, kendilerine hak (ve şerîat hükümlerini) açıklayan bir peygamber gelinceye kadar, fâidelendirdim (yaşatdım).
Hayrat Neşriyat Meali Daha doğrusu bunları da atalarını da kendilerine o hak (olan Kur'ân) ve (onu)açıklayan bir peygamber gelinceye kadar (yaşatarak dünya ni'metlerinden) faydalandırdım.
İlyas Yorulmaz Meali O toplulukların ve atalarının geçimliklerini, hak (Kur'an) ve açıklayıcı elçi onlara gelinceye kadar, ben verdim.
Kadri Çelik Meali Doğrusu bunları da babalarını da, kendilerine hak (din) ve hakikati açıklayan bir peygamber gelinceye kadar geçindirdim.
Mahmut Kısa Meali Fakat tam tersi oldu! Şöyleki; Ben bugün yeryüzünde yaşayan insanları ve onların atalarını yıllarca nîmetler içinde yaşattım ve sonunda onlara,mutlak hakîkati ortaya koyan ilâhî mesaj ve bu mesajı apaçık tebliğ eden bir Elçi geldi.
Mehmet Türk Meali Ben bunları1 ve babalarını, kendilerine değişmez gerçekler ve (o gerçekleri) açıklayan bir Peygamber gelinceye kadar yaşattım.*
Muhammed Esed Meali Şimdi, [İbrahim'den sonra yaşamış olanlara gelince,] onlara -ve atalarına- her şeyi apaçık ortaya seren bir elçi aracılığıyla hakikati gönderinceye kadar istedikleri gibi yaşamalarına izin verdim: 26
Mustafa İslamoğlu Meali Ama nerde! Ben, işte şunların ve atalarının, hakikat ve (o hakikati) apaçık ortaya koyan bir elçi gelinceye kadar safa sürmelerine izin verdim.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Fakat onları ve atalarını kendilerine o hak ve apaçık resûl gelinceye kadar fâidelendirdim.
Suat Yıldırım Meali Doğrusu, Ben bunları da, babalarını da kendilerine hakikat ve onu açıklayan peygamber gelinceye kadar yaşattım.
Süleyman Ateş Meali Doğrusu bunları da, babalarını da kendilerine gerçek söz ve (onu) açıklayan elçi gelinceye dek yaşattım.
Süleymaniye Vakfı Meali Aslında bunlara da atalarına da nimetler verdim, sonunda bu gerçek ve onu açıklayan elçi geldi.
Şaban Piriş Meali Evet, onları ve atalarını kendilerine hak ve apaçık bir elçi gelinceye kadar nimetlendirdim.
Ümit Şimşek Meali Bunları ve atalarını da, kendilerine hak ve onu açıklayıcı peygamber gelinceye kadar nimetlerimden nasiplendirdim.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ben, şunlar ve atalarını, kendilerine hak ve açık kanıtlı resul gelinceye kadar nimetlendirdim.
M. Pickthall (English) Nay, but I let these and their fathers enjoy life (only) till there should come unto them the Truth and a messenger making plain.
Yusuf Ali (English) Yea, I have given(4632) the good things of this life to these (men) and their fathers, until the Truth has come to them, and a messenger making things clear.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları