Zuhrûf Suresi 41. Ayet


Arapça

فَإِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَإِنَّا مِنْهُم مُّنتَقِمُونَ


Türkçe Okunuşu

Fe immâ nezhebenne bike fe innâ minhum muntekımûn(muntekımûne).


Kelimeler

fe immâ amma, fakat ... olduğu zaman
nezhebenne seni mutlaka gideririz, gidereceğiz
bi-ke sana
fe o zaman, böylece
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
min-hum onlardan
muntekimûne intikam alıcılarız

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Şu halde Biz Seni (ölümle) alıp götürürsek (bile), elbette onlardan (yine) intikam alacağız.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Seni, katımıza alsak bile hiç şüphe yok ki mutlaka onlardan öç alırız biz.
Abdullah Parlıyan Meali Eğer biz, seni vefat ettirip onların arasından alıp götürsek bile, mutlaka onlardan intikam alırız.
Ahmet Tekin Meali Eğer biz seni, onlara azap gelmeden önce, Refik-i âlâya, yanımıza alıp götürsek bile, onlara kesinlikle lâyık oldukları cezayı veririz.
Ahmet Varol Meali Biz seni alıp götürürsek onlardan muhakkak öç alırız.
Ali Bulaç Meali Şu halde Biz seni alıp-götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Ali Fikri Yavuz Meali Öyle ise, seni alır götürürsek (vefat ettirirsek), muhakkak ki onlardan intikam alacağız.
Bahaeddin Sağlam Meali İşte eğer Biz seni, (onların içinden) alırsak, şüphesiz Biz, onlardan intikam alırız.
Bayraktar Bayraklı Meali Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.
Cemal Külünkoğlu Meali 41,42. (Ey Resulüm!) Biz seni onların arasından (vefat ettirip) yanımıza alsak da, onlardan yine (yaptıkları kötülüklerin karşılığını vererek) intikamı alacağız. Yahut onlara vaad ettiğimiz azabı, dünyada sana göstereceğiz. Çünkü onlara karşı biz her zaman güçlüyüz.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 41,42. Seni onlardan uzaklaştırsak bile doğrusu Biz kendilerinden öç alırız; yahut onlara vadettiğimizi sana gösteririz. Çünkü onlara karşı gücü yetenleriz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Ya biz seni (bu dünyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız.
Diyanet Vakfı Meali Biz seni onlardan alıp götürsek de yine onlardan intikam alırız.  *
Edip Yüksel Meali Seni alıp götürsek de biz onları cezalandıracağız.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Eğer biz seni onlara azap gelmeden önce alıp götürsek bile onlardan intikam alırız.
Elmalılı Meali (Orjinal) Şu halde şayed biz seni alır götürür isek elbette onlardan intikam alacağız
Hasan Basri Çantay Meali Eğer seni herhalde (alır) götürürsek şübhe yok ki onlardan biz intikaam alıcılarızdır.
Hayrat Neşriyat Meali Şimdi (onlara azâb etmeden) seni (alıp) götürsek (vefât ettirsek bile), hiç şübhesiz biz onlardan intikam alıcılarız.
İlyas Yorulmaz Meali Eğer biz seni yok edersek (öldürürsek), kesinlikle onlardan intikam alırız.
Kadri Çelik Meali O halde biz seni alıp götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
Mahmut Kısa Meali Sen yalnızca görevini yap, bıkıp usanmadan tebliğine devam et ve sonucu Bize bırak.Biz seni çetin bir mücâdelenin ardından vefât ettirip katımıza alsak da,
Mehmet Türk Meali Biz seni götürsek1 bile, elbette onlardan intikamımızı mutlaka alırız.*
Muhammed Esed Meali Biz [mesajın hakim duruma geçmeden önce] seni (onların) elinden alsak da [almasak da] mutlaka onlardan öcümüzü alırız:
Mustafa İslamoğlu Meali Biz ister seni çekip (katımıza) alır daha sonra onlardan öcümüzü alırız;
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Eğer seni herhalde (onların aralarından) giderirsek, artık şüphe yok ki Biz onlardan intikam alıcılarız.
Suat Yıldırım Meali 41, 42. Ey Resulüm! Biz seni vefat ettirip yanımıza alsak da, yine onlardan müminlerin intikamını alırız. Yahut onlara vâd ettiğimiz azabı, sana sağlığında gösteririz. Çünkü onlara karşı Biz her zaman güçlüyüz.
Süleyman Ateş Meali Ya biz seni alıp götürdükten sonra onlardan öc alırız.
Süleymaniye Vakfı Meali Seni bu dünyadan göç ettirsek bile, hak ettikleri cezayı onlara yine veririz.
Şaban Piriş Meali Biz, seni alıp götürsek de onlardan intikam alacağız;
Ümit Şimşek Meali Seni onların arasından alsak bile yine onlardan intikam alırız.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ya biz, seni alıp götürdükten sonra onlardan öc alırız;
M. Pickthall (English) And if We take thee away, We surely shall take vengeance on them,
Yusuf Ali (English) Even if We take thee(4645) away, We shall be sure to exact retribution from them,*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları