Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sonunda (ahirette) Bize geldiği zaman (kendilerini kandırıp kullananlara) : "Keşke benimle senin aranda iki Doğu (Doğu ile Batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen) " deyip (suçlayacak ve pişmanlık duyacaktır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sonunda bizim tapımıza geldi mi keşke der, seninle benim aramda doğuyla batı kadar bir uzaklık olsaydı, gerçekten de ne kötü arkadaşmış. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sonunda o yoldan çıkan kimse, bizim huzurumuza geldiği zaman kötü arkadaşına der ki: “Keşke benimle senin aranda, iki doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, seni hiç görmeseydim. Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın!” |
Ahmet Tekin Meali |
Nihayet, Kıyamet günü bize geldiklerinde, arkadaşına:
“Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı, sen ne kötü bir arkadaşmışsın.” der. |
Ahmet Varol Meali |
Sonunda bize geldiğinde (şeytanına) der ki: "Keşke seninle benim aram iki doğunun uzaklığı kadar olsaydı! Meğer ne kötü bir yakınmışsın! |
Ali Bulaç Meali |
Sonunda bize geldiği zaman, der ki: 'Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Meğer ne kötü yakın-dost(muşsun sen).' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Nihayet (Allah'dan göz yuman kâfir, şeytanla bir arada Mahşerde) bize geldiği zaman, (arkadaşı şeytana) şöyle der: “- Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı uzaklığı olaydı!... Sen ne kötü arkadaşmışsın!...” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Nihayet o, (arkadaşı ile) huzurumuza geldiğinde: “Keşke benimle senin aranda iki doğunun (doğu ile batı) mesafesi kadar bir uzaklık olsaydı! Sen ne kötü bir arkadaşsın!” der. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sonunda bize geldiklerinde, arkadaşına şöyle der: “Keşke benimle senin aranda iki doğu/dünya kadar uzaklık olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın!” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
38,39. Sonunda Bize gelince arkadaşına: "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arasındaki kadar uzaklık olsaydı, sen ne kötü arkadaş imişsin!" der. Nedametin bugün size hiç faydası dokunmaz; zira haksızlık etmiştiniz, şimdi azabda ortaksınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sonunda bize geldiğinde, arkadaşına, “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı! Ne kötü arkadaşmışsın!” der. |
Diyanet Vakfı Meali |
O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der. * |
Edip Yüksel Meali |
Nihayet bize geldiğinde, "Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaş mışsın sen!" der. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: "Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!" der. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Nihayet bize geldiği vakıt ah, der: keşke benimle senin aranda iki maşrık bu'du olsa idi! sen ne kötü arkadaşmışın |
Hasan Basri Çantay Meali |
Nihayet o bize geldiği zaman dedi ki (der ki): «Keşki seninle benim aramda gün doğrusu ile gün batısı kadar uzaklık olsaydı! (Sen) ne kötü arkadaş (mışsın)»! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Nihâyet (o kimse şeytanıyla berâber) bize geldiğinde (şeytanına): “Keşke benimle senin aranda, doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı. Demek (sen) ne kötü arkadaşmış(sın)!” der. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Taki o, aldatılmış kimse bize gelince, kendini aldatana “Keşke seninle benim aramda iki doğu kadar uzak bir mesafe olsaydı. Sen ne kötü bir arkadaşmışsın” der. |
Kadri Çelik Meali |
Sonunda bize geldiği zaman, “Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) uzaklığı olsaydı. Pek de kötü arkadaşmışsın sen” der. |
Mahmut Kısa Meali |
Ve sonunda, yargılanmak üzere huzurumuza geldiği zaman, şeytanlarına lânetler yağdırarak “Ah, keşke seninle benim aramda doğu ile batı kadar mesafe olsaydı da seninle hiç karşılaşmasaydım! Meğer sen ne kötü bir arkadaşmışsın! diyecektir. |
Mehmet Türk Meali |
(Böyleleri,) sonunda Bizim huzurumuza gelince (kendi şeytanlaşmış kişiliklerine): “Keşke ikimiz birbirimize doğu ile batı1 arası kadar uzak olsaydık. Meğer sen ne kötü dostmuşsun.”2 der.* |
Muhammed Esed Meali |
Ama sonunda 32 [bu şekilde günaha batmış olan] kişi, [Hesap Günü] önümüze geldiği zaman, [öteki kişiliğine,] “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı 33 kadar bir mesafe olsaydı!” diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
En sonunda çıkıp huzurumuza geldiği zaman, (şeytanî kişiliğine) der ki: “N’olaydı, keşke benimle senin aranda doğuyla batı kadar bir mesafe olaydı. Meğer (uydusu olduğum) yoldaş, ne kadar da berbatmış.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Nihâyet Bize geldiği zaman (o refikine) der ki: «Keşki benim ile senin aranda ki maşrıkın uzaklığı olsa idi, (sen) ne kötü refîk!» |
Suat Yıldırım Meali |
Ta ki huzurumuza gelinceye kadar böyle devam eder. Huzurumuza çıktığında arkadaşına: “Keşke seninle aramız doğu ile batı arası kadar uzak olsaydı! Meğer sen ne kötü arkadaşmışsın! ” der. |
Süleyman Ateş Meali |
Nihayet (Zikr'imize karşı körlük edip yoldan çıkan o adam) bize geldiği zaman (kötü arkadaşına) der ki: "Keşke benimle senin aranda iki doğu (doğu ile batı) arası kadar uzaklık olsaydı (seni hiç görmeseydim); meğer ne kötü arkadaş(mışsın sen)!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Huzurumuza gelince şöyle diyecektir: “Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı! Bu ne kötü bir birliktelikmiş!” |
Şaban Piriş Meali |
Nihayet, bize geldiği zaman:-Keşke benimle senin aranda doğu ve batı kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü bir dostmuşsun! |
Ümit Şimşek Meali |
Nihayet huzurumuza geldiğinde, “Keşke seninle aramız iki doğunun(9) arası kadar uzak olsaydı! Sen ne kötü arkadaşsın!” der.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sonunda bize geldiğinde, şeytan, yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!" |
M. Pickthall (English) |
Till, when he cometh unto Us, he saith (unto his comrade): Ah, would that between me and thee there were the distance of the two horizons, an evil comrade! |
Yusuf Ali (English) |
At length, when (such a one)(4640) comes to Us, he says (to his evil companion): "Would that between me and thee were the distance of East and West!"(4641) Ah! evil is the companion (indeed)!* |