Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(O zaman) Sidretü'l-Münteha'nın katında (bütün Meleklerin ve Nebilerin son ulaşım sınırındaydı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
En son sidrenin yanında.* |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sidretü'lMüntehâ'nın yanında |
Ahmet Tekin Meali |
Sidre-i Müntehâ'nın, büyüklüğü, güzelliği, kokusu ölçüsüz Sidre ağacının bulunduğu, akıl ölçülerinin, çirkinliğin bittiği, nihaî sınırın yanında görmüştü. |
Ahmet Varol Meali |
Sidretu'l-Munteha'nın yanında. |
Ali Bulaç Meali |
Sidretü'l-Münteha'nın yanında. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sidretü'l-Münteha'nın (yedinci göğün) yanında... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sidretül- Münteha yanında. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
11,12,13,14,15,16,17,18. Kalp gördüğünü yalanlamadı. O'nun gördükleri hakkında onunla tartışıyor musunuz? Andolsun ki Cebrail'i bir başka inişte de görmüştü. Son sınır ağacı, sidretü'l-müntehâ yanında. O ağacın yanında Me'vâ cenneti vardır. Sidre'yi neler kaplamıştı neler! Ne gözü kaydı ne de belirlenen sınırı aştı. Andolsun ki Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını gördü. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
13,14. Andolsun ki, onu (Cebrail'i), bir başka inişte daha (Miraç'tan dönüşte) Sidretü'l-Münteha'nın (yedinci göğün) yanında görmüştü. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
13,14. And olsun ki o, Cebrail'i sınırın sonunda başka bir inişinde de görmüştür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sidretü’l-Müntehâ’nın yanında. |
Diyanet Vakfı Meali |
13, 14. Andolsun onu, Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında önceden bir defa daha görmüştü. |
Edip Yüksel Meali |
En son noktada. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sidretü'lMüntehâ'nın yanında. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sidrei müntehanın yanında |
Hasan Basri Çantay Meali |
13,14. Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o, |
Hayrat Neşriyat Meali |
13,14. And olsun ki, onu (Cebrâîl'i aslî sûretinde) diğer bir inişte de (mi'râc gecesi), Sidretü'l-Müntehâ'nın yanında (iken) gördü. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Son ağacın yanında. |
Kadri Çelik Meali |
Sidretü'l Münteha'nın yanında.* |
Mahmut Kısa Meali |
Maddî varlığın sona erdiği ve bambaşka bir âlemin kapılarının açıldığı sınır noktasında, yani Sidre-i Müntehâ’da. |
Mehmet Türk Meali |
13,14,15. Yemin olsun (Muhammed, Cebrail’i miraçtan) inerken yakınında Cennet’ül-Me’va’nın1 bulunduğu Sidret’ül-Mün-teha’nın yanında 2bir defa daha gördü.3* |
Muhammed Esed Meali |
en uzak noktadaki sidre ağacının yanında, 10 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
en sonuncu sidre ağacının yanında,[4778]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sidretü'lMüntehâ'nın yanında. |
Suat Yıldırım Meali |
13, 14. Onun bir başka inişini Sidretu'l-Müntehanın yanında görmüştü. * |
Süleyman Ateş Meali |
Sidretü'l-Münteha(uzak ağaç)ın yanında, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
(Bu defa) Sidret’ül-müntehâ’nın[*] yanındaydı.* |
Şaban Piriş Meali |
Sidre-i Münteha'nın yanında |
Ümit Şimşek Meali |
Sidre-i Müntehâ'nın yanında. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Son sınır ağacı, Sidret-ül Münteha yanında. |
M. Pickthall (English) |
By the lote tree of the utmost boundary, |
Yusuf Ali (English) |
Near the Lote-tree(5093) beyond which none may pass:* |