Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve toplanıp gelen kuşları da (zikir yoldaşı yapmıştık) . Hepsi onunla (beraber Allah'ı tesbih etmek üzere uyum içinde Hakka) yönelip dönüyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve kuşlar da toplanmıştı, hepsi de ona itaat ederdi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Her taraftan toplanıp gelen kuşları da, O'na boyun eğdirmiştik. Hepsi O'nun nağmesine katılır, beraberce Allah'ı tesbih ederlerdi. |
Ahmet Tekin Meali |
Toplu halde kuşları da onun emrine verdik. Hepsi de Dâvûd'a uyarak zikir ve tesbih ederlerdi.* |
Ahmet Varol Meali |
Toplanıp gelen kuşları da. Hepsi ona dönerlerdi. [3]* |
Ali Bulaç Meali |
Ve toplanıp gelen kuşları da. Hepsi onunla (Allah'ı tesbih etmede uyum içinde) yönelip-dönmekte olanlar idi. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Kuşları da toplu olarak onun emrine bağlı kıldık. (Dağlardan ve kuşlardan) her biri onun tesbihi sebebiyle devamlı tesbih ediyordu. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kuşları da toplu olarak ona musahhar kıldık. Her şey ona dönüp onu dinliyordu. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kuşları da onun emrine topladık. Hepsi Allah'a yönelmektedirler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de onun ahengine katılır, onunla beraber zikrederlerdi. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
18,19. Doğrusu Biz, akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, kuşları da toplu halde onun buyruğu altına vermiştik. Her biri ona yönelmekteydi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
18,19. Kendisiyle birlikte tesbih etsinler diye biz, dağları ve toplanıp gelen kuşları Dâvûd’un emrine verdik. Onların her biri Allah’a yönelmişlerdi. |
Diyanet Vakfı Meali |
18, 19. Doğrusu biz akşam sabah onunla beraber tesbih eden dağları, toplu halde kuşları onun emri altına vermiştik. Hepsi O'na yönelmiştir. * |
Edip Yüksel Meali |
Kuşlar da toplanmıştı; hepsi onun buyruğunu izlerdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kuşları da toplu olarak onun emrine vermiştik. Hepsi de ona uyarak zikir ve tesbih ederlerdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Kuşları da toplu olarak, hepsi onun için terci' yapar (evvab) idi |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Her yandan ona doğru) toplanıb gelen kuşları da (kendisine râm etdik). (Gerek o dağlardan, gerek bu kuşlardan) herbiri (itaatle ona) dönücü idi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Kuşları da toplanmış olarak (ona itâat ettirdik)! Hepsi onun (zikrine katılmak) için dönüp gelici idiler.(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ve bir araya toplanmış kuşlar, hepside Rablerine isteyerek yönelirlerdi. |
Kadri Çelik Meali |
Toplanmış kuşları da (Davud'a ram kıldık). Hepsi de (Allah'ı tesbihte) ona (Davud'a) dönüp yönelirlerdi (ona uyarak tesbih ederlerdi). |
Mahmut Kısa Meali |
Ve seher vakitlerinde Allah’ı anarken, Davud’un etrafında öbek öbek toplanan kuşları da, âhenkli cıvıltılarıyla ona eşlik ettirmiştik. Davud ve ona eşlik eden varlıkların hepsi, duâ ve yakarışlarla hep O’na yönelirlerdi. |
Mehmet Türk Meali |
18,19. Doğrusu biz dağları ve toplanıp gelen kuşları, akşam ve kuşluk vakti1 onun ile birlikte (Allah’ı) tesbih etsinler diye o (Dâvût)’a boyun eğdirdik. Hepsi birlikte (Allah’ı) bolca tesbih ederlerdi.* |
Muhammed Esed Meali |
ve [aynı şekilde] bölük bölük kuşları da: 21 bunlar [hep birlikte] O'na, [kendilerini yaratmış olana,] tekrar tekrar yönelirlerdi. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
katar katar dizilmiş kuşlar da:[4057] bunların hepsi her daim O’na yönelmişlerdi![4058]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Kuşları da toplanmış olar'ak (O'na tâbi kıldık). hepsi de O'na rücu ediciler idi. |
Suat Yıldırım Meali |
18, 19. Biz sabah akşam kendisiyle zikir ve ibadet etmeleri için dağları, toplu haldeki kuşları onun hizmetine vermiştik. Her biri onun âhengine katılır, beraber zikrederlerdi. [34, 10] |
Süleyman Ateş Meali |
Toplanıp gelen kuşları da (ona ram etmiştik). Hepsi onun nağmesine katılır (beraber tesbih ederler)di. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kuşlar da (hizmetindeydi, onunla[*]) toplu halde ibadet ederlerdi. Hepsi ona pek saygılıydı.* |
Şaban Piriş Meali |
Bütün kuşları da... Hepsi de ona hizmet ediyorlardı. |
Ümit Şimşek Meali |
Kuşları da toplu halde onun emrine vermiştik; hepsi birden ona yönelirdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kuşlar da toplu halde onunla beraberdi. Hepsi, onun tespih nağmelerine katılırdı. |
M. Pickthall (English) |
And the birds assembled; all were turning unto Him |
Yusuf Ali (English) |
And the birds gathered (in assemblies): all with him did turn (to Allah).(4169)* |