Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Haydi bir kitap gerekliydi diyelim, ama bu) "Zikir (Kur'an), içimizden (kala kala) Ona mı (Hz. Muhammed’e mi) indirildi?" demişlerdi. Hayır, belli ki, onlar Benim zikrimden bir kuşku içindedir. Hayır, onlar henüz Benim azabımı tatmadıklarından (böyle hareket etmektelerdi). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kur'an, aramızdan ona mı indirildi? Hayır, onlar, benim vahyimden şüphedeler; hayır, onlar daha tatmadılar azabımı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İçimizde ilâhî uyarı O'na mı indirildi?” dediler. Hayır, onlar benim mesajıma karşı şüphe içindeler, evet onlar henüz azabımı tatmadılar. |
Ahmet Tekin Meali |
“Okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân aramızdan ona mı indirilmiş?” dediler. Aksine, onların, Muhammed'in güvenilir birisi olduğundan şüpheleri olmadığına göre, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân'ın benim tarafımdan indirildiğinden bir kuşkuları var. Aslına bakarsanız, onlar benim azâbımı tatmadılar.* |
Ahmet Varol Meali |
"Zikir (Kitap) aramızdan ona mı indirildi." Hayır onlar benim zikrimden şüphe içindedirler. Hayır, onlar henüz azabımı tatmadılar. |
Ali Bulaç Meali |
'Zikir (Kur'an), içimizden ona mı indirildi?' Hayır, onlar Benim zikrimden bir kuşku içindedirler. Hayır, onlar henüz Benim azabımı tatmamışlardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O Kur'an, aramızdan O'na mı indirilmiş!” (dediler). Doğrusu o kâfirler, benim Kur'an'ımdan şübhededirler. Doğrusu onlar henüz azabımı tadmadılar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Aramızda neden zikir (mesaj) ona insin?” (dediler.) Fakat onlar, mesajımız hakkında tereddüt içindedirler. Daha doğrusu onlar, henüz azabımızı tatmış değiller. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Kur'ân içimizden sadece ona mı indirildi?” Doğrusu onlar, gönderdiğimiz Kur'ân hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
6,7,8. Onlardan önde gelen bir grup: “Haydi yürüyün ve ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin! Yapılacak tek şey budur! Doğrusu biz bu tevhid inancını son dinde de görmedik. Bu sırf bir uydurmadır! Ne yani! (İlahi) uyarı, içimizden bir tek ona mı indirildi?” dediler. Evet, onlar yalnız benim uyarıma karşı şüphe içindeler. Doğrusu onlar henüz benim azabımı tatmadılar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
6,7,8. Onlardan ileri gelenler: "Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Başka dinde de bunu işitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?" dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan şüphededirler. Hayır, azabımızı henüz tatmamışlardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
6,7,8. İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar. |
Diyanet Vakfı Meali |
6, 7, 8. Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar. * |
Edip Yüksel Meali |
"Mesaj, neden aramızdan ona indirildi?" Aslında, onlar mesajımdan kuşku içindedirler. Hayır, onlar azabı henüz tatmadılar.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Kur'ân aramızdan ona mı indirilmiş?" dediler. Doğrusu onlar benim Kur'ân'ımdan bir kuşku içindeler. Ve doğrusu onlar henüz azabımı tatmadılar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O zikr aramızdan ona mı indirilmiş? doğrusu onlar benim zikrimden bir kuşkulu şekk içindeler, doğrusu henüz azâbımı tatmadılar |
Hasan Basri Çantay Meali |
«O Kur'an, aramızdan ona mı indirilmiş»?! Hayır, onlar benim vahyimden şübhededirler. Hayır, onlar benim azabımı henüz tatmadılar. |
Hayrat Neşriyat Meali |
6,7,8. Onların ileri gelenleri ise: “Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ'nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur'ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?” diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur'ân'ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra “Zikir (Kur'an), aramızdan ona mı indirilmesi gerekiyordu? dediler. Hayır, onlar benim öğüdümden şüphe içerisindeler. Ayrıca henüz azabımı da tatmadılar. |
Kadri Çelik Meali |
“Zikir (Kur'an), içimizden ona mı indirildi?” Hayır, onlar benim zikrimden bir kuşku içindedirler. Hayır, onlar henüz benim azabımı tatmamışlardır. |
Mahmut Kısa Meali |
“Haydi Allah bir kitap gönderdi diyelim; peki bu uyarı, aramızdan yalnızca ve özellikle ona mı indirildi? İçimizde Muhammed’den daha zengin, daha güçlü ve daha akıllı adam yok muydu? Allah madem emirlerine uymamızı istiyor, neden hepimize ayrı ayrı melek göndermiyor?”
Hayır; onlar aslında, Benim uyarım olan Kur’an’dan yana şüphe içindeler! Daha doğrusu onlar, Benim azâbımı henüz tatmadılar! Bu yüzden küstahça başkaldırıyorlar! |
Mehmet Türk Meali |
7,8. (Ve devamla): “Biz böyle bir şeyi daha önceki hiç bir dinde1 duymadık. Bu, tamamen uydurmadan başka bir şey değildir.2 Hem bu zikir içimizden (başka kimse kalmadı da) ona mı indirildi?” dediler. Doğrusu, onlar esas benim zikrim (olan Kur’an’dan) şüphe ediyorlar ve onlar henüz Benim azabımı tatmadılar.* |
Muhammed Esed Meali |
Ne yani! [İlahî] uyarı, içimizden bir tek o'na mı indirildi?” Evet, onlar yalnız Benim uyarıma karşı şüphe içindeler. 11 Evet, onlar henüz Benim azabımı 12 tatmadılar. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ne yani, aramızdan ilâhî mesajın indirileceği bir o mu kaldı?” Ama hayır, onlar asıl Benim uyarıma karşı şüpheyle yaklaşıyorlar; dahası, belli ki onlar henüz azabımı tatmamışlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«O Kur'an, bizim aramızda O'nun üzerine mi indirilmiştir?» (dediler). Hayır. O münkirler Benim vahyimden tereddütler içindedirler. Hayır. Azabımı henüz tatmadılar. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz bu kadar eşraf dururken, kitap gönderilecek bir o mu kalmış! ” Hayır, hayır! Onlar Benim buyruklarım hakkında tam bir şüphe içindedirler, doğrusu onlar azabımı henüz tatmadılar. [43, 31-32] |
Süleyman Ateş Meali |
O Zikr (uyarı, başka kimse kalmadı da) aramızdan ona mı indirildi? Doğrusu, onlar benim Zikr'imden yana şüphe içindedirler. Hayır, onlar henüz azabımı tadmadılar!.. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Bu bilgi aramızdan ona mı indirildi?” derler. Aslında bunların benim bilgimden şüpheleri var. Yok yok... Henüz azabımı tatmadılar. |
Şaban Piriş Meali |
Kur'an, aramızdan ona mı indirilmiş? Hayır, onlar zikrimden şüphe ediyorlar. Çünkü henüz azabımı tatmadılar! |
Ümit Şimşek Meali |
“Aramızdan ona mı kitap inmiş?” Doğrusu onlar Benim kitabımdan kuşku içindeler. Fakat henüz azabımı tatmadılar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Öğüt ve uyarı, içimizden ona mı indirildi?" Hayır, onlar benim zikrimden/Kur'an'ımdan kuşkudadırlar. Hayır, onlar benim azabımı henüz tatmadılar. |
M. Pickthall (English) |
Hath the reminder been revealed unto him (alone) among us? Nay, but they are in doubt concerning My reminder; nay but they have not yet tasted My doom. |
Yusuf Ali (English) |
"What! has the Message been sent to him -(4154) (Of all persons) among us?"...but they are in doubt concerning My (Own) Message!(4155) Nay, they have not yet tasted My Punishment!* |