Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Biz de ona şöyle vahyettik:) “Ayağını depret (yere vur) . İşte yıkanacak ve içilip kanacak soğuk (bir su çıkacak, onunla sağlığına ve huzura kavuşacaksın) .” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Vur yere ayağını, bu yıkanılacak ve içilecek serin su işte demiştik. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bunun üzerine kendisine “Ayağını yere vur, işte serin bir yıkanacak ve içecek su!” dedik. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz ona:
“Ayağını yere vur. İşte, yıkanılıp şifa bulunacak, içilecek soğuk bir su.” dedik. |
Ahmet Varol Meali |
"Ayağını yere vur. İşte hem yıkanmada kullanılacak hem de içilecek soğuk bir su!" |
Ali Bulaç Meali |
'Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su, diye vahyettik.). |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Kendisine): “- Ayağınla yere vur.” dedik. İşte hem yıkanacak, hem içecek serin bir su!... (Yıkan ve iç, yorgunluğun ve hastalığın geçsin). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz ona: “Ayağını sertçe yere vur! İşte sana yıkanacağın soğuk ve içilecek bir su!” dedik. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Ona, “Ayağını yere vur. İşte, yıkanacak ve içilecek soğuk bir su” dedik. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ona:) “Ayağını (yere) vur! İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!” dedik.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su" dedik. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik. |
Diyanet Vakfı Meali |
Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik). * |
Edip Yüksel Meali |
"Ayağını yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir kaynak." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Biz ona): "Ayağını yere vur! İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su" dedik. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Depren ayağınla, işte serin bir yıkanacak ve içecek dedik |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ayağınla vur (yere dedik). İşte hem yıkanacak, hem içecek soğuk (bir su). |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Ona:) “Ayağın ile (yere) vur! İşte yıkanılacak ve içilecek (ve böylelikle şifâ bulacağın) bir serin (su)!” (dedik.) |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah “Ayağını yere vur. İşte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su” demişti. |
Kadri Çelik Meali |
“Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).” |
Mahmut Kısa Meali |
Biz de, çektiği dert ve sıkıntılara sabırla göğüs geren bu kulumuza, “Ey Eyyub!” diye müjdeyi verdik, “Artık sıkıntılarından kurtulmanın zamanı geldi! Depreş, durma yürü. Sen sana düşeni yap ayağını yere vur da, katımızdan bir mûcize olarak yerden bir pınar fışkırsın; işte, yıkanabileceğin ve içebileceğin şifâ verici, serin bir su kaynağı! |
Mehmet Türk Meali |
(Bunun üzerine) Biz ona: “Ayağınla yere vur.1 İşte sana, yıkanacak ve içecek soğuk su.” diye vahyettik.* |
Muhammed Esed Meali |
[Bunun üzerine kendisine:] “Ayağını [yere] vur: İşte yıkanabileceğin ve içebileceğin bir soğuk su!” 39 dedik. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Biz de) “Düş yola![4082] Bak işte (şurada) hem yıkanılacak hem de içilecek soğuk bir su var!” (demiştik).* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Târaf-ı ilâhi'den de denildi ki, «Ayağın ile çarpıver, işte bu, soğuk, yıkanılacak ve içilecek bir su.» |
Suat Yıldırım Meali |
Eyyûb'a: “Ayağını yere vur! dedik, İşte sana kullanıp yıkanacağın ve içeceğin soğuk bir su! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Ayağını (yere) vur, işte yıkanacak ve içilecek serin (bir su), (dedik). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ona "İki ayağınla sıçra![*] İşte soğuk yıkanma yeri ve içme suyu" dedik.* |
Şaban Piriş Meali |
-Ayağınla yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su!demiştik. |
Ümit Şimşek Meali |
Ona “Ayağını yere vur,” dedik. “İşte sana hem yıkanmak, hem de içmek için soğuk bir su.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Ayağını yere vur! İşte yıkanacak bir yer, işte içilecek soğuk bir su!..." dedik. |
M. Pickthall (English) |
(And it was said unto him): Strike the ground with thy foot. This (spring) is a cool bath and a refreshing drink. |
Yusuf Ali (English) |
(The command was given:) "Strike with thy foot:(4200) here is (water) wherein to wash, cool and refreshing, and (water) to drink."* |