Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri bâtıl olarak ve amaçsızca (boşa) yaratmadık; (bunlar bir tesadüf eseri de değildir,) bu inkâr edenlerin kof zannıdır. (Her şey ve herkes bir hikmet ve hizmet için vardır.) Ateşe girecek inkârcıların vay haline (ki onları hak ettikleri şekilde azaplandıracağız) ! |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve biz, göğü ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri boş yere yaratmadık; bu, kafir olanların zannı; artık vay haline kafirlerin ateşten. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındaki şeyleri boşuna ve anlamsız yaratmadık, bu sadece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin zan ve iddiasıdır. Vay hallerine, cehennem ateşindeki bu kimselerin. |
Ahmet Tekin Meali |
Göğü, yeri ve ikisi arasındaki varlıkları ve imkânları, biz boş yere yaratmadık. O, inkârda ısrar edenlerin düşünce ve inancıdır. Onun için, vay kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden ateşe girecek kâfirlerin haline! |
Ahmet Varol Meali |
Biz göğü, yeri ve bu ikisinin arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu inkâr edenlerin zannıdır. (İçine atılacakları) ateşten dolayı inkâr edenlerin vay haline! |
Ali Bulaç Meali |
Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Ateşten (görecekleri azabtan) dolayı vay o inkârcılara. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz, o gök ile yeri ve aralarındakileri boşuna yaratmadık. (Bunların yaratılması boşunadır sözü) o kâfirlerin zannıdır. Bu yüzden kâfirlere ateşten şiddetli bir azab vardır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz göğü, yeri ve aralarındakileri boşu boşuna yaratmadık. Başıboşluk, kâfirlerin sandığı bir şeydir. Girecekleri ateşten dolayı, o kâfirlere yazıklar olsun. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bu (yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası) inkârcıların kuruntusudur. Vay o inkârcıların ateşteki haline! * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Göğü, yeri ve ikisinin arasında bulunanları boşuna yaratmadık. Bunun boşuna olduğu, inkar edenlerin sanısıdır. Vay ateşe uğrayacak inkarcıların haline! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu (yaratılanların boş yere yaratıldığı iddiası) inkâr edenlerin zannıdır. Cehennem ateşinden dolayı vay inkâr edenlerin hâline! |
Diyanet Vakfı Meali |
Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri biz boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Vay o inkâr edenlerin ateşteki haline! |
Edip Yüksel Meali |
Göğü, yeri ve aralarındakileri boş yere yaratmadık. Bu inkar edenlerin sanısıdır. Kendilerini ateşe soktukları için inkar edenlere yazıklar olsun. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hem o göğü, yeri ve aralarındakileri biz boşuna yaratmadık. O, kâfirlerin zannıdır. Onun için vay ateşe girecek olan kâfirlerin haline! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hem o Göğü ve Yeri aralarındakileri biz boşuna yaratmadık o, o küfredenlerin zannı, onun için küfredenlere ateşten bir veyl var |
Hasan Basri Çantay Meali |
O göğü, O yeri ve bunların arasında bulunan şeyleri biz boşuna yaratmadık. Bu, o küfredenlerin zannıdır. Bu yüzden küfredenlere ateşden helak vardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hem göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları boş yere yaratmadık. Bu, inkâr edenlerin zannıdır. Artık, ateşten dolayı vay hâline o küfre düşenlerin! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri boşu boşuna yaratmadık. Bu, doğruları inkar edenlerin zanları. Doğruları inkar edenler, ateşe gireceklerinden dolayı, vay başlarına geleceklere. |
Kadri Çelik Meali |
Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve ikisi arasında bulunan şeyleri batıl olarak yaratmadık. Bu, kâfirlerin zannıdır. Ateşten (görecekleri azaptan) dolayı vay o küfre sapanlara! |
Mahmut Kısa Meali |
Çünkü Biz bu muhteşem gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri; hak, hukuk ve adâlet gözetmeden, öyle gelişigüzel, hikmet ve amaçtan yoksun, yani bâtıl olarak yaratmadık! Bu iddia, inkâr edenlerin kendi kuruntularıdır!
Oysa, evrenin tesâdüfen yaratıldığı ve insanın başıboş bırakıldığı inancı, kaçınılmaz olarak bütün ahlâkî ve insânî değerlerin yozlaşması sonucunu doğurur ki, bu durum, insanı vahşî bir hayvana, yeryüzünü de cehenneme çevirir! Öyleyse, âhiret gününde girecekleri ateşten dolayı, vay o kâfirlerin hâline!
Evrendeki mükemmel sistem, Allah’ın varlığını, O’nun sınırsız kudret, bilgi, adâlet ve merhametini açıkça göstermektedir. Buna rağmen hak ile haksızlık, adalet ve merhamet ile zulüm birarada görülüyorsa bu, imtihanın gereğidir. Sonunda bütün insanlar Hesap Günü yeniden diriltilecek ve yaptıklarının hesabını vermek üzere yargılanacaklardır. |
Mehmet Türk Meali |
Biz gökyüzünü, yeryüzünü ve bu ikisinin arasındakileri kâfirlerin zannettikleri gibi tesadüfen yaratmadık. Vay o cehenneme girecek kâfirlerin haline! |
Muhammed Esed Meali |
VE BİZ, hakikati inkar edenlerin sandığı gibi, göğü ve yeri ve ikisi arasındaki şeyleri bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadık: 25 Vay hallerine [cehennem] ateşindeki o inkarcıların! 26 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
VE Biz gökleri, yeri ve bunlar arasındakileri bir amaç ve anlamdan yoksun yaratmadık;[4067] bu, küfürde direnenlerin zannıdır: yazıklar olsun (kendilerini mahkûm ettikleri) ateşten dolayı küfürde direnen o kimselere![4068]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve göğü ve yeri ve bunların arasında olanları beyhûde yere yaratmadık. Bu, küfre düşenlerin zannıdır. Artık küfre düşmüş olanlara ateşten bir helâk vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz göğü, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları gayesiz, boşuna yaratmadık. Bu sadece kâfirlerin bir zannı ve iddiasıdır. Artık o ateşten vay haline o kâfirlerin! |
Süleyman Ateş Meali |
Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık (bunlar bir tesadüf eseri değildir) bu, inkar edenlerin zannıdır, (onlar kainatın boş bir tesadüf eseri olduğunu söylerler). Ateşten vay hallerine o nankörlerin! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Göğü, yeri ve ikisinin arasındakileri boşuna yaratmadık. Bu, nankörlerin (kafirlerin) kuruntusudur. O nankörlerin, ateşten çekecekleri var. |
Şaban Piriş Meali |
Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bu, inkar edenlerin zannıdır. Ateşe atılacak inkarcıların vay haline... |
Ümit Şimşek Meali |
Biz göğü, yeri ve arasındakileri boşuna yaratmadık. Bu kâfirlerin zannıdır. Cehennem ateşinden, o kâfirlerin başlarına gelecek var! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz şu göğü ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden! |
M. Pickthall (English) |
And We created not the heaven and the earth and all that is between them in vain. That is the opinion of those who disbelieve. And woe unto those who disbelieve, from the Fire! |
Yusuf Ali (English) |
Not without purpose did We(4179) create heaven and earth and all between! that were the thought of Unbelievers! but woe to the Unbelievers because of the Fire (of Hell)!* |