Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Hurma dalını da kendine doğru salla, üzerine henüz yeni olgunlaşmış taze hurma dökülüversin.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hurma ağacını silk, sana terütaze hurmalar dökülecek. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hurma ağacını, kendine doğru silkele ki, üzerine olgun, taze hurmalar dökülsün. |
Ahmet Tekin Meali |
“Hurma yüklü ağacı kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
Hurma dalını kendine doğru salla üzerine yeni olmuş taze hurmalar dökülsün. |
Ali Bulaç Meali |
Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülüversin.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hurma dalını kendine doğru salla! Taptaze hurmalar sana dökülsün. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Hurma ağacının gövdesini kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
“Hurmanın dalını silkele de üzerine olgun ve taze hurmalar dökülsün.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
24,25. Onun altından bir ses kendisine şöyle seslendi: "Sakın üzülme, Rabbin içinde bulunanı şerefli kılmıştır. Hurma ağacını kendine doğru silkele, üstüne taze hurma dökülsün. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Hurma ağacını kendine doğru silkele ki sana taze hurma dökülsün.” |
Diyanet Vakfı Meali |
«Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.» |
Edip Yüksel Meali |
"Hurmanın dalını kendine doğru silkele, üzerine olgun hurmalar dökülsün."* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülsün." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hurmanın da dalını kendine doğru silkele, üzerine derilmiş tâze hurmalar dökülsün |
Hasan Basri Çantay Meali |
24,25,26. Aşağısından ona şu nida geldi: «Tasalanma, Rabbin senin alt (yan) ında bir su arkı vücûda getirmişdir. Hurma ağacını kendine doğru silk, üstüne derilmiş taze hurma dökülecekdir. Artık ye, iç. Göz (ün) aydın olsun. Eğer beşerden her hangi birini görürsen «ben, de, o çok esirgeyici (Allaha) oruç adadım. Onun için bu gün hiç bir kimseye kat'iyyen söz söylemeyeceğim.» |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Hem hurma ağacını kendine doğru silkele ki üzerine tâze hurmalar dökülsün!”(4)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Hurma ağacının bir dalını kendine doğru silkele ki, sana taze hurma dökülsün” diye seslendi. |
Kadri Çelik Meali |
“Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine devşirilmiş taze hurmalar dökülüversin.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Hurma ağacını kendine doğru silkele, kucağına taptaze hurmalar dökülecek.” |
Mehmet Türk Meali |
24,25. (Bulunduğu yerin) aşağısından (melek) ona: “(Ey Meryem) tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir akarsu1 yarattı. Hurma (ağacının) dalını kendine doğru salla2 da üzerine taze hurma dökülsün.” dedi.* |
Muhammed Esed Meali |
Şimdi hurmanın gövdesini kendine doğru silkele, taze hurma dökülsün. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üstüne taze ve olgun hurmalar dökülsün; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Hurma ağacını kendine doğru silkele, üzerine taze hurma döküIüversin.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Haydi, hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine taze hurmalar dökülsün. ” |
Süleyman Ateş Meali |
Hurma dalını sana doğru silkele, üzerine olmuş, taze hurma dökülsün. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bu hurma ağacını kendine doğru salla da üzerine taze olgun hurma dökülsün. |
Şaban Piriş Meali |
Hurma dalını kendine doğru salla, üstüne taze hurma dökülsün. |
Ümit Şimşek Meali |
“Hurmanın dalını kendine doğru silkele; sana taze hurma dökülsün. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir." |
M. Pickthall (English) |
And shake the trunk of the palm tree toward thee, thou wilt cause ripe dates to fall upon thee. |
Yusuf Ali (English) |
"And shake towards thyself the trunk of the palmtree: It will let fall fresh ripe dates upon thee.(2477)* |