Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(De ki:) “Andolsun, (bunu söylemekle) siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup (asılsız ve ahlâksız bir iddia ile huzurumuza) geldiniz.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Andolsun ki pek çirkin bir söz söylediniz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Andolsun ki, pek çirkin bir söz söylediniz. |
Ahmet Tekin Meali |
Çok çirkin bir şey ortaya attınız. |
Ahmet Varol Meali |
Andolsun siz, çok çirkin bir şey ortaya attınız. |
Ali Bulaç Meali |
Andolsun, siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup-geldiniz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Andolsun! Onlar çok korkunç bir şey ortaya atıyorlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Gerçekten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Andolsun ki, (bunu söylemekle) siz gerçekten çok çirkin bir iddia ortaya atmış oldunuz. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, ortaya pek kötü bir şey attınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız. |
Diyanet Vakfı Meali |
Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. |
Edip Yüksel Meali |
Siz, küstahça bir tez ileri sürdünüz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Kasem olsun pek ağır pek şeni' bir cür'ette bulundunuz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun ki siz pek çirkin bir şey söylediniz. |
Hayrat Neşriyat Meali |
And olsun ki, (siz) pek çirkin bir şey (iddiâsı) ile geldiniz. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bunu söylemekle çok çirkin bir şey getirdiniz. |
Kadri Çelik Meali |
Hakikaten siz, pek çirkin bir iddiada bulundunuz. |
Mahmut Kısa Meali |
Doğrusu siz, gerçekten de pek çirkin bir iddia ortaya attınız! O kadar ki: |
Mehmet Türk Meali |
Yemin olsun, siz çok çirkin bir iddiâ ileri sürdünüz. |
Muhammed Esed Meali |
[Bunu söylemekle] siz gerçekten çok çirkin bir iddia ortaya atmış oldunuz. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
doğrusu siz öyle dehşet verici bir iddiada bulundunuz ki; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Andolsun ki, pek çirkin bir şey olarak (meydana) gelmiş oldunuz. |
Suat Yıldırım Meali |
Böyle diyen sizler, pek çirkin bir şey ortaya attınız! |
Süleyman Ateş Meali |
Andolsun ki, "Siz pek kötü bir cür'ette bulundunuz!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Gerçekten çok çirkin bir söz söylediler[*].* |
Şaban Piriş Meali |
Andolsun ki çok kötü bir şey ortaya attınız. |
Ümit Şimşek Meali |
And olsun, pek çirkin birşey ortaya attınız. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada bulundunuz. |
M. Pickthall (English) |
Assuredly ye Utter a disastrous thing, |
Yusuf Ali (English) |
Indeed ye have put forth a thing most monstrous!(2529)* |