Meryem Suresi 84. Ayet


Arapça

فَلَا تَعْجَلْ عَلَيْهِمْ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمْ عَدًّا


Türkçe Okunuşu

Fe lâ ta’cel aleyhim, innemâ neuddu lehum addâ(adden).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
lâ ta'cel acele etme
aleyhim onlara, onların üzerine
innemâ ancak, sadece
neuddu sayıyoruz
lehum onlarındır, onlar için vardır
adden sayarak

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Bu nedenle) Onlara karşı (zafere erişmen ve hezimetlerini görmen hususunda) acele davranma; Biz onlar için sadece (mühlet günlerini) sayıp durmaktayız. (Helak olmalarını takdir ettiğimiz anı kollamaktayız.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onların azaba uğraması için acele etme, biz ancak yıllarını, günlerini saymadayız onların.
Abdullah Parlıyan Meali Öyleyse onların üzerine, azabın gelivermesi için acele etme. Biz onların günlerini ve nefeslerini tek tek sayıyoruz.
Ahmet Tekin Meali Onların, hemen cezaya çarptırılmalarını isteme. Biz onların, suçlarının artarak cezaya yaklaştıkları günleri teker teker sayıyoruz.*
Ahmet Varol Meali Onlar hakkında acele etme. Biz onların (günlerini) sayıyoruz.
Ali Bulaç Meali Onlara karşı acele davranma; biz onlar için ancak saydıkça sayıyoruz.
Ali Fikri Yavuz Meali Bu itibarla aleyhlerine (azap istemekte) acele etme. Çünkü biz onların ecel günlerini sayıyoruz (bu muayyen bir müddettir.)
Bahaeddin Sağlam Meali Artık sen, onlara azabın gelmesine acele etme. Biz ancak onların günlerini sayıyoruz.
Bayraktar Bayraklı Meali Öyle ise onlar hakkında acele etme! Biz onlar için teker teker sayıyoruz.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ey Muhammed!) Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme! Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Öyleyse onların acele yok olmalarını isteme. Biz onların günlerini saydıkça sayıyoruz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Ey Muhammed! Şu hâlde, onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız.
Diyanet Vakfı Meali Öyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar için (günlerini) teker teker sayıyoruz.
Edip Yüksel Meali Acele etme; biz onlar için saydıkça sayıyoruz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Öyleyse onların hemen azaba uğratılmalarını isteme. Biz onların (ecel) günlerini sayıyoruz.
Elmalılı Meali (Orjinal) Aleyhlerinde acele etme, biz onlar için ancak bir sayı sayıyoruz
Hasan Basri Çantay Meali Binâen'aleyh sen onlara karşı (azâb istemekde) acele etme. Biz ancak onların (günlerini ve nefeslerini) sayıyoruz.
Hayrat Neşriyat Meali Öyle ise onlar hakkında acele etme! (Biz) onlar için (günlerini ve nefeslerini) birer birer sayıyoruz.
İlyas Yorulmaz Meali O halde onlar için acele etme. Biz onları ve yaptıklarını tek tek sayıyoruz.
Kadri Çelik Meali Onlara karşı acele davranma; biz onlar için (ecel günlerini) saydıkça saymaktayız.
Mahmut Kısa Meali O hâlde, onların hemen azâba uğraması için acele etme; Biz ancak, imtihân hikmeti gereğince onlara kısa bir mühlet veriyoruz. O süre göz açıp kapayıncaya kadar geçiverecek ve bir de bakmışlar ki, büyük gün gelip çatmış:
Mehmet Türk Meali Onlara karşı (azap konusunda) acele etme. Zîrâ Biz, onların (ecel) günlerini tek tek sayıyoruz.
Muhammed Esed Meali Öyleyse, onların üzerine [Allah'ın azabını çağırmakta] tezlik gösterme; çünkü Biz onların günlerini aksatmadan sayıyoruz 73 zaten.
Mustafa İslamoğlu Meali Şu halde, onlara karşı harekete geçmek için acele etmene gerek yok: şu kesin ki Biz onların günlerini tek tek sayıyoruz.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık onların üzerine acelede bulunma. Muhakkak ki, Biz onlar için bir sayı sayıyoruz.
Suat Yıldırım Meali O halde onlar hakkında acele etme! Biz onların günlerini saymaktayız. [14, 42; 86, 17; 3, 178; 31, 24]
Süleyman Ateş Meali Onlar hakkında acele etme, biz onlar(ın günlerini ve nefeslerini doldurmaları) için saydıkça sayıyoruz.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara karşı aceleci olma; biz onlar için gün sayıyoruz.
Şaban Piriş Meali -O halde, onlar için acele etme. Biz onların günlerini sayıp duruyoruz.
Ümit Şimşek Meali Onlar için acele etme. Biz onlara gün sayıyoruz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz.
M. Pickthall (English) So make no haste against them (O Muhammad). We do but number unto them a sum (of days).
Yusuf Ali (English) So make no haste against them, for We but count out to them a (limited) number (of days).

İslam Vakti Mobil Uygulamaları