Meryem Suresi 39. Ayet


Arapça

وَأَنذِرْهُمْ يَوْمَ الْحَسْرَةِ إِذْ قُضِيَ الْأَمْرُ وَهُمْ فِي غَفْلَةٍ وَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve enzirhum yevmel hasreti iz kudıyel emr(emru), ve hum fî gafletin ve hum lâ yu’minûn(yu’minûne).


Kelimeler

ve enzir-hum ve onları uyar
yevme el hasreti hasret günü
iz kudıye el emru emir yerine getirildiği zaman
ve hum ve onlar
içinde, vardır
gafletin gaflet
ve hum ve onlar
lâ yu'minûne âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey Nebim ve Onun varisleri! Tayin ve takdir edilen ve kesinlikle bildirilen) İşin kaza edilip (hüküm ve karar verilip) biteceği hasret gününe karşı onları uyar! (Mü’minlerin hasret ve heyecanla beklediği, münkirlerin nedamet ve zillete düşeceği günü hatırlat) Ki onlar (hâlâ) bir gaflet içindedirler ve (Hakk’ın hâkimiyetine ve hesaba çekilip, karşılığını göreceklerini) inkâr etmektedirler.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onları hasret günüyle korkut; iş olup biter o zaman ve onlar, şimdi gaflettedir ve onlar, inanmazlar.
Abdullah Parlıyan Meali Bunun içindir ki, herşeyin hükme bağlanmış olacağı, o pişmanlıklar gününün gelip çatması konusunda onları uyar. Çünkü onlar, o güne karşı umursamazlık gösterip, o günün geleceğine hâlâ inanmıyorlar.
Ahmet Tekin Meali İnsanlar gaflet içinde yaşarlarken, ansızın ilâhî plan gerçekleşmeden, kıyamet kopmadan, herkesin, pişmanlıktan vah, eyvah diyeceği gün gelmeden önce, onlara sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyar, onlar gene de iman etmeyecekler.
Ahmet Varol Meali Onları işin hükme bağlanacağı hasret günüyle uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler ve onlar hâlâ inanmıyorlar.
Ali Bulaç Meali İş(in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar.
Ali Fikri Yavuz Meali (Ey Resûlüm, Mekke'li) kâfirleri, iş bitirildiği (hesap görüldüğü) zamanın dehşeti ile, pişmanlık günü ile korkut. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmiyorlar.
Bahaeddin Sağlam Meali İş bittiğinde, hasret çekecekleri günü hatırlatarak onları uyar. Çünkü onlar gaflet içindedirler. Ve inanmıyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Sen onları pişmanlık günü hakkında uyar. Çünkü onlar gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken iş olup bitmiştir.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ey Muhammed!) Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar!
Diyanet İşleri Meali (Eski) Hala gaflet içinde bulunanları ve hala inanmayanları işin bitmiş olacağı o hasret günü ile uyar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onları, gaflet içinde bulunup iman etmezlerken işin bitirileceği o pişmanlık günüyle uyar.
Diyanet Vakfı Meali (Resûlüm!) Sen onları pişmanlık ve üzüntü günü hakkında uyar. Çünkü onlar bir gafletin içine dalmış oldukları halde ve henüz iman etmemişken (bakarsın) iş olup bitmiştir.  *
Edip Yüksel Meali Yargının noktalanacağı Keder Günü hakkında onları uyar. Onlar hâlâ aymazlık içinde inanmıyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Ey Muhammed!) İnsanların pişmanlık duyacağı ve işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile onları uyar. Onlar hâlâ gaflet içindedirler, onlar iman etmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Onlar gaflet içinde iken, onlar iyman etmezlerken, o hasret gününün, o iş bitirildiği saatin dehşetini kendilerine haber ver,
Hasan Basri Çantay Meali (Habîbim) sen onları bulacağı vakt ile, emr (-i ilâhî) nin yerini hasret (ve nedamet) günü ile korkut. Onlar gaflet içindedirler, onlar haalâ îman etmiyorlar.
Hayrat Neşriyat Meali (Ey Resûlüm!) Onları pişmanlık günü ile korkut! O zaman (onlar için) iş bitirilmiştir! Hâlbuki onlar (dünyada bundan) gaflet içindedirler ve onlar (bu güne) îmân etmezler.
İlyas Yorulmaz Meali Onların, habersiz ve iman etmedikleri bir zamanda, kıyamet emri verilmiş olduğunda, artık pişmanlığın fayda vermediği o gün ile onları uyar.
Kadri Çelik Meali İş hükme bağlanıp biteceği hasret gününe karşı onları uyar! Onlar bir gaflet içindedirler ve onlar iman etmezler.
Mahmut Kısa Meali O hâlde, Ey Müslüman! İman etmemekte ısrar eden ve bunun sonucu olarak, dünyanın geçici zevklerine kapılıp gaflet bataklığına dalan bu insanları, büyük mahkemenin kurulacağı ve en âdil hükmün verileceği o Pişmanlık Gününe karşı şimdiden uyar:
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Hâlâ inanmayarak gaflet içerisinde bulunanları, (insanların) pişmanlık duyacağı ve her işin bitmiş olacağı (kıyamet) günü ile uyar.
Muhammed Esed Meali bunun içindir ki, her şeyin hükme bağlanmış olacağı o onmaz pişmanlıklar Günü['nün gelip çatması konusunda] onları uyar, çünkü onlar hâlâ umursamazlık gösteriyor ve [o Gün'ün geleceğine] inanmıyorlar.
Mustafa İslamoğlu Meali O halde, her şeyin hükmünün kesinleştiği an olan o derin pişmanlık gününe karşı onları uyar, zira onlar gaflet içindedirler; dahası onlar (dirileceklerine) hâlâ inanmış değiller.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve onları hasret günü ile, her emrin bitirilmiş olduğu vakit ile korkut. Onlar ise gaflettedirler ve onlar imân etmezler.
Suat Yıldırım Meali Sen o hasret ve pişmanlık gününü, o haklarında ilâhî hükmün yerini bulacağı günü anlatarak uyar onları! Ama onlar gaflet içindeler, hâlâ iman etmiyorlar onlar.
Süleyman Ateş Meali Onları şu hasret gününe karşı uyar ki, o zaman kendileri gaflet içinde inanmamakta ısrar ederlerken iş bitirilmiş olur (yaptıklarına pişman olup hasret çeker dururlar, ama iş işten geçmiştir artık).
Süleymaniye Vakfı Meali İş bitirildiğinde korumasız kalacakları güne karşı onları uyar. Onlar, olacakların farkında değillerdir. Onlar (söylenenlere) inanmıyorlar.
Şaban Piriş Meali -Sen, onları hasret günü ile korkut. Onlar gaflet içinde iman etmezken iş bitirilmiş olur.
Ümit Şimşek Meali Onları, hükmün verileceği pişmanlık gününden sakındır.(4) Çünkü onlar hâlâ gaflet içindeler ve inanmıyorlar.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sen onları, o hasret günü ile ilgili olarak uyar. Çünkü onlar gaflet içindeyken, iman da etmemişken iş bitirilmiş olacaktır.
M. Pickthall (English) And warn them of the Day of anguish when the case hath been decided. Now they are in a state of carelessness, and they believe not.
Yusuf Ali (English) But warn them of the Day of Distress,(2491) when the matter will be determined: for (behold,) they are negligent and they do not believe!*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları