Bakara Suresi 118. Ayet


Arapça

وَقَالَ الَّذِينَ لاَ يَعْلَمُونَ لَوْلاَ يُكَلِّمُنَا اللّهُ أَوْ تَأْتِينَا آيَةٌ كَذَلِكَ قَالَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِم مِّثْلَ قَوْلِهِمْ تَشَابَهَتْ قُلُوبُهُمْ قَدْ بَيَّنَّا الآيَاتِ لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve kâlellezîne lâ ya’lemûne lev lâ yukellimunâllâhu ev te’tînâ âyeh(âyetun), kezâlike kâlellezîne min kablihim misle kavlihim, teşâbehet kulûbuhum, kad beyyennal âyâti li kavmin yûkınûn(yûkınûne).


Kelimeler

ve kâle ve dedi
ellezîne ki onlar
lâ ya'lemûne bilmiyorlar, bilmezler
lev lâ eğer olmasaydı
yukellimu-nâ bizimle konuşur
allâhu Allah
ev veya
te'tî-nâ bize gelir
âyetun bir âyet, delil, mucize
kezâlike işte böylece, bunun gibi
kâle dedi
ellezîne ki onlar
min kabli-him onlardan önce
misle benzer, gibi
kavli-him onların sözleri
teşâbehet benzedi
kulûbu-hum onların kalpleri
kad oldu, olmuştu
beyyennâ beyan ettik, biz açıkladık
el âyâti âyetler
li kavmin bir kavim için, bir kavme, bir topluluğa
yûkınûne yakîn hasıl ederler (kesin olarak inanırlar)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Bilgisizler (cahil ve gafil kimseler) : "Allah bizimle konuşuverse ya!..” veya “bize de bir ayet (mucize) gelse ya!.." demektedirler. Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Bunların kalpleri (nasıl da sapkınlıkta) birbirine benzedi. (Oysa) Biz, kesin bilgiyle inanan bir topluluğa ayetleri apaçık gösterdik. (Tabiattaki ve kâinattaki her şey Cenab-ı Hakkın yaratılış mucizesi ve harika sanat eseridir.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bilgisi olmayanlar, Allah bizimle konuşsa, yahut bize bir delil, bir mucize gelse dediler. Önce gelenler de tıpkı onlar gibi söylemişlerdi. Kalpleri, ne kadar da birbirine benzedi onların. Gerçeği iyice bilmek isteyenlere ayetlerimizi apaçık gösterdik.
Abdullah Parlıyan Meali Allah, Peygamber ve vahiy bilgisinden yoksun olanlar: “Allah bizimle konuşsaydı veya bize bir delil gelseydi” derler. Onlardan önce yaşamış olanlar da, tıpkı onlar gibi söylemişlerdi. Kalpleri hep birbirine benziyor. Şüpheden kurtulup gerçekleri anlamak isteyenlere ayet ve işaretlerimizi yeterince açık ve anlaşılır kıldık.
Ahmet Tekin Meali İlimden nasipleri olmayanlar: “Allah bizimle konuşmalı, ya da bize bir âyet, bir mûcize, maddî bir işaret gelmeli" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Kalpleri, akılları birbirine benzedi. İlme, delile ve gerekçeye itibar eden, inanmak isteyen bilgi toplumları için, Muhammed'in hak peygamber olduğu ile ilgili âyetleri, mûcizeleri açık seçik açıkladık.*
Ahmet Varol Meali Bilgi sahibi olmayanlar "Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi?" dediler. Onlardan öncekiler de onların bu sözlerine benzer şeyler söylemişlerdi. Kalpleri birbirine benziyor. Biz iyi anlayan bir topluluk için ayetlerimizi açık bir şekilde gösterdik.*
Ali Bulaç Meali Bilgisizler, dediler ki: 'Allah bizimle konuşmalı veya bize de bir ayet gelmeli değil miydi?' Onlardan öncekiler de onların bu söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Biz, kesin bilgiyle inanan bir topluluğa ayetleri apaçık gösterdik.
Ali Fikri Yavuz Meali Müşriklerin ve kitap ehlinin cahilleri: “- Allah, bize senin hak peygamber olduğunu söyleyeydi, yahud sen bize bir alâmet getireydin ya” dediler. Bunlardan önce Yahûdî ve Hristiyanlar da tıpkı bunlar gibi (peygamberlerine: “-Bize Allah'ı aşikâr göster ve gökten sofra indir.”) söylemişlerdi. Küfür ve inadda kalbleri birbirine benzemiştir. Biz hakikatı anlayanlara mûcizeleri apaçık gösterdik.
Bahaeddin Sağlam Meali O bilgisizler dediler ki: “Neden Allah, bizimle konuşmaz veya bize bir mucize gelmez. Onlardan öncekiler de onların dedikleri gibi dediler. Kalpleri birbirine benziyor. Hâlbuki Biz, araştırıp inanmak isteyen bir toplum için ayetlerimizi net bir şekilde açıklamışız.
Bayraktar Bayraklı Meali Bilmeyenler dediler ki: “Allah bizimle niçin konuşmuyor, yahut bize niçin bir âyet gelmiyor?” Onlardan öncekiler de tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri birbirine benzedi. Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri apaçık gösterdik.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ehl-i Kitap'dan ve müşriklerden bir takım) bilgisizler: “Allah (senin peygamberliğin konusunda) bizimle konuşmalı ya da bize bir mucize gelmeli değil miydi?” dediler. Onlardan öncekiler de onların söyledikleri gibi söylemişlerdi. Kalpleri nasıl da hep birbirine benziyor. Gerçekte biz, bütün delilleri, yürekten inanıp tasdik etmeye niyetli olanlar için açık ve anlaşılır kıldık.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bilmeyenler: "Allah bizimle konuşmalı veya bize bir ayet gelmeli değil miydi?" dediler. Onlardan öncekiler de onların söylediklerinin tıpkısını söylemişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Kesinlikle inanan kimseler için ayetleri açıklamışızdır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşsa, ya da bize bir mucize gelse ya!” derler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti. Onların kalpleri (anlayışları) birbirine benziyor. Biz âyetleri, kesin olarak inanacak bir toplum için açıkladık.
Diyanet Vakfı Meali Bilmeyenler dediler ki: Allah bizimle konuşmalı ya da bize bir âyet (mucize) gelmeli değil miydi? Onlardan öncekiler de işte tıpkı onların dediklerini demişlerdi. Kalpleri (akılları) nasıl da birbirine benzedi? Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri apaçık gösterdik.
Edip Yüksel Meali Cahiller, "ALLAH bizimle konuşmalı veya bize bir ayet (mucize) gelmeli değil miydi," dediler. Daha öncekiler de onlar gibi konuşmuşlardı. Kafaları birbirine benziyor. Biz mucizeleri, inanacak olanlara sergileriz.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bilgiden nasibi olmayanlar da "Allah bizimle konuşsa ya, yahut bize de bir mucize gelse ya!" dediler. Bunlardan öncekiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişlerdi. Onların kalbleri birbirlerine benzedi. Gerçekten de yakîne ermek (hakikati bilmek) isteyen bir kavim için biz mucizeleri çok açık seçik gösterdik.
Elmalılı Meali (Orjinal) İlmi olmıyanlar da, Allah bizimle konuşsa ya, yahud bize bir mu'cize gelse ya, dediler, bunlardan evvelkiler de tıpkı böyle, bunların dedikleri gibi demişti, kalbleri birbirine benzedi; cidden yakîn edinecek bir ümmet için biz mucizeleri açık bir suretde gösterdik
Hasan Basri Çantay Meali (Hakıykati) bilmeyenler (veya bilib de bilmezlenenler): «Ne olur, Allah bizimle (senin hak peygamber olduğuna dâir yüz yüze bir) söylese, konuşsa, yahud (bu babda) bize bir âyet (mucize) gelse» dedi (ler). Onlardan evvelkiler de tıpkı onların söyledikleri gibi söylemiş (ler) di. Kalbleri birbirine ne kadar da benzemiş!. Biz hakıykatleri iyice bilmek isteyenlere âyetlerimizi apaçık göstermişizdir.
Hayrat Neşriyat Meali Bilmeyenler ise: “Allah bizimle (de) konuşmalı veya bize bir mu'cize gelmeli değil miydi?” dediler.(2) Kendilerinden öncekiler de böyle onların sözlerinin benzerini söylemişlerdi. Kalbleri (ne kadar da) birbirine benzedi! Doğrusu (biz) kat'î olarak îmân edecek bir kavim için âyetleri iyice açıkladık.*
İlyas Yorulmaz Meali (Allah'ı) Bilmeyenler “Allah bizimle konuşsaydı veya bize bir mucize gelseydi ya” derler. Onlardan öncekilerde, onların söylediklerinin benzerini söylediler. Zaten onların kalpleri birbirine benziyor. İkna olmuş bir topluluk için ayetleri böyle açıklarız.
Kadri Çelik Meali Bilmeyenler, “Allah bizimle konuşmalı veya bize bir ayet gelmeli değil miydi?” dediler. Öncekiler de onların söylediklerinin benzerini söylemişlerdi. Kalpleri birbirine benzedi. Kesinlikle yakin eden topluluk için ayetleri açıklamışızdır.
Mahmut Kısa Meali İlâhî hikmeti ve imtihân gerçeğini kavrayamamış bazı bilgisiz kimseler: “Allah madem ki inanmamızı istiyor, öyleyse bizzat kendisi bizimle konuşsaydı veya bize, hiçbir şekilde itiraz edemeyeceğimiz bir mûcize gönderseydi ya!” dediler. Kendilerinden önceki çağlarda yaşamış kâfirler de tıpkı bunların dediklerine benzer sözler söylemişlerdi; inkâr ve inatçılıkta kalplerine kadar da birbirine benzemiş! Aslında biz, yersiz önyargılarından ve bencillik, haset, kibir prangalarından kendisini kurtararak içtenlikle inanmak isteyenler için, onlara fazlasıyla yetecekmûcizeleri açıkça ortaya koymuşuzdur. Evet, gören gözler için tüm evren, Yüce Yaratıcının ilim, kudret ve merhametini haykıran sayısız mûcizelerle doludur. Bunların da ötesinde:
Mehmet Türk Meali Bilgiden nasibi olmayanlar da: “Allah bizimle de konuşsa ya da bize de bir âyet gönderse olmaz mıydı?” dediler. Onlardan öncekiler de tıpkı onların bu söyledikleri gibi söylemişlerdi. Bunların kalpleri (nasıl da) birbirine benziyor. Biz, âyetleri ancak Allah’a gönülden inanan bir toplum için, anlaşılır kıldık.
Muhammed Esed Meali [YALNIZ] bilgiden yoksun olanlar: “Allah neden bizimle konuşmaz ve neden bize [mucizevî] bir işaret göstermez?” derler. Onlardan önce yaşamış olanlar da 97 tıpkı onların dedikleri gibi demişlerdi: kalpleri hep birbirine benziyor. Gerçekte Biz, bütün işaretleri, yürekten inanıp tasdik etmeye niyetli olanlar için açık ve anlaşılır kıldık.
Mustafa İslamoğlu Meali İlimden yoksun olanlar “Allah bizimle niçin konuşmuyor, ya da niçin bize (mucizevî) bir kudret delili ulaştırmıyor” derler. Onlardan öncekiler de aynen onların söylediğini söylemişlerdi.[226] Akılları da birbirine benzedi.[227] Elbet biz gönülden inanacak herkes[228] için âyetlerimizi açık ve anlaşılır kılmışızdır.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve bilmeyen kimseler dedi ki: «Allah bizimle konuşsa ya veya bize bir âyet gelse ya.» Onlardan evvelkiler de onların dedikleri gibi demişti. Kalbleri birbirine benzemiştir. Biz âyetlerimizi ikan sahibi olan bir kavme apaçık bildirdik.
Suat Yıldırım Meali Gerçeği bilmeyenler dediler ki: “Allah bizimle konuşmalı veya bize mûcize gösterilmeli değil miydi? ” Onlardan öncekiler de buna benzer sözler söylemişlerdi. Kalpleri nasıl da birbirine benziyor! Gerçekleri iyice bilmek isteyenler için delilleri apaçık gösterdik. [74;52; 6, 124; 51, 52-53]
Süleyman Ateş Meali Bilmeyenler dediler ki: "Allah bizimle konuşmalı, ya da bize bir ayet (mu'cize) gelmeli değil miydi?" Onlardan öncekiler de onların dedikleri gibi demişlerdi. Kalbleri birbirine benzedi. Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere ayetleri açıkladık.
Süleymaniye Vakfı Meali Kendini bilmezler; “Allah bizimle konuşsa yahut bize bir ayet (mucize)[*] gelse ya!” derler. Öncekiler de öyle derlerdi, kalpleri birbirine benzedi. İkna olmak isteyen bir topluluk için âyetleri açık açık gösterdik.*
Şaban Piriş Meali Bilmeyenler: -Ne olur Allah bizimle konuşsa veya bize bir ayet gelse?! demektedirler. Onlardan öncekiler de tıpkı onların söyledikleri gibi söylemişlerdi; kalpleri (nasıl da) birbirine benzemiş. Oysa biz, iyice bilmek isteyen bir toplum için ayetlerimizi apaçık göstermişizdir.
Ümit Şimşek Meali Cahiller, “Allah bizimle konuşsa veya bize bir mucize gelseydi” dediler. Daha evvelkiler de bunların sözüne benzer şeyler söylemişlerdi. Bunların kalpleri hep birbirine benziyor. Oysa Biz, hakkı yakînen bilmek isteyenlere âyetlerimizi açıklamışızdır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bilgiden yoksun olanlar dedi ki: "Allah bizimle konuşsaydı yahut bize bir mucize gelseydi ya! ..." Onlardan öncekiler de aynen onların dediği gibi demişti. Kalpleri birbirine benzemiştir. Biz ayetleri, gerçeği apaçık bilmek isteyenler için iyiden iyiye açıklamışızdır.
M. Pickthall (English) And those who have no knowledge say: Why doth not Allah speak unto us, or some sign come unto us? Even thus, as they now speak, spake those (who were) before them. Their hearts are all alike. We have made clear the revelations for people who are sure.
Yusuf Ali (English) Say those without knowledge: "Why speaketh not Allah unto us? or why cometh not unto us a Sign?" So said the people before them words of similar import. Their hearts are alike. We have indeed made clear the Signs unto any people who hold firmly to Faith (in their hearts).

İslam Vakti Mobil Uygulamaları