Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Melekler ise mahcup olarak: "Ya Rabbi) Seni her türlü yanlışlıktan ve noksanlıktan tenzih ve tesbih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz, Sen her şeyi hakkıyla Bilensin, Hüküm ve Hikmet sahibisin” demişler (ve özür dilemişlerdi). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Demişlerdi ki: Noksan sıfatlardan seni arı biliriz, bize bildirdiğin şeylerden başka bilgimiz yok. Şüphe yok ki sen, her şeyi bilirsin, hüküm ve hikmet sahibisin. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Melekler de: “Sen her yönden kusursuz ve eksiksizsin. Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu, yalnız sensin herşeyi bilen ve herşeyi uygun biçimde yapan” diye cevap verdiler. |
Ahmet Tekin Meali |
Melekler:
“Yücesin Sen ya Rabbi. Bizim Senin bize öğrettiklerinin dışında bir bilgimiz yok. Sen ilim sahibisin, hikmet ve hükümranlık sahibisin." dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Melekler: "Senin şanın pek yücedir. Biz senin bildirdiğinin dışında bir bilgiye sahip değiliz. Şüphesiz sen her şeyi bilen ve hikmet sahibi olansın" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten sen, her şeyi bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Melekler: “Biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkıyle bilensin, üstün hikmet sahibisin.” dediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Melekler. “Ey Rabbimiz! Seni tenzih ederiz. Bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Gerçek ilim ve hikmet sahibi yalnız Sensin!” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız! Bizim senin öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Her şeyi bilen ve hikmet sahibi sensin” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Onlar) dediler ki: “Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Gerçekten (her şeyi) hakkıyla bilen, (her şeyi) hikmetle yapan yalnız sensin.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Cevap verdiler: "Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz Sen hem bilensin, hem Hakim'sin". |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Melekler, “Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Senin bize öğrettiklerinden başka bizim hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan sensin” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler. |
Edip Yüksel Meali |
Dediler: "Sen Yücesin, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yok. Sen Bilensin, Bilgesin." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Dediler ki: "Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin". |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Subhânsın Yarab! Bizim için senin bize bildirdiğinden başka ilim ne mümkin, o alîm, hakîm sen, şüphesiz sensin» dediler |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Melekler) de: «Seni tenzih ederiz. Senin bize öğretdiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yok. Çünkü (her şey'i) hakkıyle bilen, hüküm ve hikmet sahibi olan şübhesiz ki sensin Sen» demişlerdi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Melekler) dediler ki: “Seni (her türlü noksanlıktan) tenzîh ederiz; senin bize öğrettiklerinden başka bizim için bir ilim yoktur. Şübhe yok ki Alîm (herşeyi bilen), Hakîm(her işi hikmetli olan) ancak sensin!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Melekler “Sen yüceler yücesisin, senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir şey hakkında bilgimiz yok. Her şeyi bilen ve her şey hakkında hüküm veren ancak sensin” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Onlar şöyle dediler: “Sen münezzehsin, öğrettiğinden başka bizim bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin ve hikmet sahibisin.” |
Mahmut Kısa Meali |
Melekler: “Hâşâ!” dediler, “Seni her türlü eksiklikten, noksanlıktan tenzih ederiz! Biz, Senin bize öğrettiklerinden başka hiçbir şey bilemeyiz; her şeyi bilen sonsuz ilim ve hikmet sahibi ancakSensin!” |
Mehmet Türk Meali |
(Bunun üzerine) melekler: “(Ey Rabbimiz!) Seni bütün eksikliklerden uzak tutarız. Sen bize ne öğrettiysen biz ancak onu biliriz. Şüphesiz Sen, her şeyi bilirsin ve hüküm (ve hikmet) sahibi olanın tâ kendisisin.” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
Onlar: “Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdiğin dışında bir bilgimiz yoktur. Doğrusu yalnız Sensin her şeyi bilen, gerçek hikmet Sahibi!” diye cevap verdiler. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Melekler) cevapladılar: “Sen tek otoritesin,[62] bizim Senin bize öğrettiğinden başka bir ilmimiz olamaz;[63] yalnızca Sensin her şeyi tam bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden.”* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dediler ki: «Seni tesbih ederiz, Senin bize bildirdiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphe yok ki alîm, hakîm olan Sen'sin.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Sübhansın ya Rab! Senin bize bildirdiğinden başka ne bilebiliriz ki? Her şeyi hakkıyla bilen, her şeyi hikmetle yapan Sensin. ” dediler. |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler ki: "Sen yücesin (ya Rab); bizim senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakimsin (her şeyin içyüzünü bilen, her şeyi yerli yerince yapansın.) |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Melekler, “Biz sana içten boyun eğeriz, bizde senin öğrettiğin dışında bilgi olmaz. Her şeyi bilen ve kararları doğru olan Sensin.” dediler. |
Şaban Piriş Meali |
-Sen yücesin! Yalnız sen eksiklikten uzaksın senin bize öğrettiğinden başka bizim hiç bir bilgimiz yoktur. Bilen ve hüküm veren sensin, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
Melekler, “Seni her türlü noksandan yüce tutarız,” dediler. “Senin bize öğrettiklerinden başka bilgimiz yoktur. Herşeyi bilen ve herşeyi hikmetle yapan Sensin.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Dediler ki: "Yücedir şanın senin. Bize öğretmiş olduğunun dışında bilgimiz yok bizim. Sen, yalnız sen Alîm'sin, her şeyi en iyi şekilde bilirsin; Hakîm'sin, her şeyin bütün hikmetlerine sahipsin." |
M. Pickthall (English) |
They said: Be glorified! We have no knowledge saving that which Thou hast taught us. Lo! Thou, only Thou, art the Knower, the Wise. |
Yusuf Ali (English) |
They said: "Glory to Thee, of knowledge We have none, save what Thou Hast taught us: In truth it is Thou Who art perfect in knowledge and wisdom." |