Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bile bile inkâr, itiraz ve isyan ettiklerinden dolayı) Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; ve gözlerinin üzerine de perde (çekmiştir). Ve büyük azap onlar içindir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Allah kalplerini, kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde var, pek büyük azab onlara. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de gerçekleri görmeye engel bir perde vardır; böylelikle gerçeği görmezler, en büyük azap onlara hazırlanmıştır. |
Ahmet Tekin Meali |
Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmemeleri, inkârları sebebiyle, Allah onların kalplerini, kafalarını anlayışsız, kulaklarını duyarsız hale getirir. Gözlerinde de bir perde vardır, basiretleri bağlanmıştır. Büyük bir cezayı hak etmişlerdir.* |
Ahmet Varol Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de bir örtü vardır. İşte onlara büyük bir azap vardır. |
Ali Bulaç Meali |
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azab onlar içindir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah onların kalblerine, kulaklarına mühür vurmuştur. Gözlerinin üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azâp vardır. (Hem dünyada, hem ahirette). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Allah kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. (İç ve dış duyguları körelmiştir.) Gözleri üzerinde de bir perde vardır. (Kâinattan gelen ayetleri göremiyorlar.) İşte onlara büyük bir azap vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bu nedenle Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir perde çekilmiştir. Onlar için büyük bir azap vardır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Kendileri öyle istediği için) Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerine de (ilahi hakikatleri görmeyi engelleyen) perde inmiştir. Onlar için (dünyada da, ahirette de) büyük bir azap vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır. |
Edip Yüksel Meali |
ALLAH kalplerini ve kulaklarını mühürler. Gözlerinde perde vardır ve büyük azap onlar içindir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Allah kalblerini ve kulaklarını mühürlemiş ve gözlerine bir perde inmiştir ve bunların hakkı azîm bir azaptır |
Hasan Basri Çantay Meali |
Allah onların kalblerine de, kulaklarına da mühür basmışdır. Gözlerinin üzerinde bir de perde var. En büyük azâb onlarındır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Allah, onların kalblerine ve kulaklarına (küfürlerindeki inadları yüzünden) mühür vurmuştur.(2) Gözlerinin üzerinde ise bir perde bulunur. Ve onlar için (pek) büyük bir azab vardır.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bu sebeple, Allah kalplerini ve kulaklarını mühürlemiş, gözlerine perde çekmiştir (gerçekleri göremezler, anlayamazlar). Onlar için büyük bir azap vardır. |
Kadri Çelik Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinde perde vardır ve büyük azap da onlar içindir. |
Mahmut Kısa Meali |
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de, hakkı görmelerine engel mânevî bir perde bulunmaktadır. Allah’ın koyduğu yasalar gereğince, bilerek ve isteyerek inkârı tercih ettikleri için, doğuştan sahip oldukları ‘hakîkati keşfetme’ yetenekleri zamanla körelmiş ve işlevini göremez hâle gelmiştir. İşte onlar için, dünyada da, âhirette de büyük bir azap vardır. Kur’an’ın rehberliğinden yüz çeviren toplumlar, dünyada ahlâkî çöküntüler, ruhsal bunalımlar, toplumsal çalkantılar gibi felâketlerle karşılaşacak ve nihâyet âhirette, ebedî azâba mahkûm edilecektir.
Ama insanlar Kur’an-ı Kerim karşısında her zaman ya müttaki Müslüman veya açık ve net kâfir durumunda değiller: |
Mehmet Türk Meali |
Çünkü Allah, onların kalplerini ve (gönül) kulaklarını mühürlemiştir ve onların (gönül) gözlerinin1 üzerinde de perde vardır. En büyük azap ise işte böylelerinedir.* |
Muhammed Esed Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de bir perde 7 vardır; dehşet verici bir azap beklemektedir onları. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Allah onların kalpleri ve kulakları üzerine mühür vurmuştur, gözleri üzerinde de bir tür[22] perde vardır; işte onlar muazzam bir azaba müstahaktırlar.[23]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Allah Teâlâ onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, onların gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap da vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerine de bir perde inmiştir. Bunların hakkı büyük bir azaptır. [61, 5; 6, 110; 4, 155]* |
Süleyman Ateş Meali |
Allah, onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerine de perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sanki kalplerini ve kulaklarını Allah mühürlemiş, gözleri de perdelidir [*]. Onların hak ettiği büyük bir azaptır.* |
Şaban Piriş Meali |
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır ve onlar için büyük bir azap vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
Allah onların kalplerini de mühürlemiştir, kulaklarını da. Gözleri ise perdelidir.(5) Ve onlara büyük bir azap vardır.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Allah onların kalpleri, kulakları üzerine mühür basmıştır. Onların kafa gözleri üstünde de bir perde vardır. Onlar için korkunç bir azap öngörülmüştür. |
M. Pickthall (English) |
Allah hath sealed their hearing and their hearts, and on their eyes there is a covering. Theirs will be an awful doom. |
Yusuf Ali (English) |
Allah hath set a seal(31) on their hearts and on their hearing, and on their eyes is a veil; great is the penalty they (incur)(32).* |