Bakara Suresi 38. Ayet


Arapça

قُلْنَا اهْبِطُواْ مِنْهَا جَمِيعاً فَإِمَّا يَأْتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدًى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ


Türkçe Okunuşu

Kulnâhbitû minhâ cemîa(cemîan), fe immâ ye’tiyennekum minnî hudenfe men tebia hudâye fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).


Kelimeler

kulnâ biz dedik
ihbitû (ikiniz) inin
min-hâ on(lar)dan, oradan (orada)
cemîan hepsi
fe o zaman, böylece
immâ olunca
ye'tiye-enne-kum size mutlaka gelecek
min-nî benden
huden hidayet, hidayete erdiren
fe men o zaman kim
tebia tâbî oldu
hudâye hidayetim
fe lâ havfun artık korku yoktur
aleyhim onlara, onların üzerine
ve lâ hum yahzenûne ve onlar mahzun olmazlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Onlara) Dedik ki: "Hepiniz oradan (cennetten aşağıya-dünyaya) inin. Bundan sonra size Benden bir hidayet (rehberi) geldiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Dedik ki: Hepiniz de cennetten inin. Fakat benden size bir doğru yol gösterici geldi mi o doğru yolu gösterenin izinden gidenlere ne korku vardır, ne hüzün.
Abdullah Parlıyan Meali Hepiniz bu cennetten çıkıp yeryüzüne inin, tarafımdan size bir yol gösterme geldiğinde kim bu doğru yoluma uyarsa onlar için ne korku vardır ne de üzüntü.
Ahmet Tekin Meali Biz onlara: “Hepiniz buradan ilişiğinizi keserek yeryüzüne göç edin. Size benden bir hidayet rehberi, bir kitap, bir peygamber geldiğinde, kimler hidayet rehberime, gösterdiğim hak yola uyarsa, onlara her iki dünyada da korku yok. Geride bıraktıkları yakınları ve yapamadıkları şeylerden dolayı mahzun da olmayacaklar." dedik.
Ahmet Varol Meali Biz onlara şöyle dedik: "Hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet geldiğinde, kim benim hidayet yoluma girerse onlar için korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir de.
Ali Bulaç Meali Dedik ki: 'Oradan hepiniz inin. Bundan sonra size benden bir hidayet geldiğinde, kim benim hidayetime uyarsa, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.'
Ali Fikri Yavuz Meali Biz onlara: “- Hepiniz cennetten inin! Benden size bir hidayet (Peygamber ve kitab) gelince, biliniz ki, benim bu hidayetime tâbi ve bağlı olanlar için aslâ korku yoktur; ve onlar mahzûn da olmazlar.” dedik.
Bahaeddin Sağlam Meali 38, 39. “Hepiniz oradan inin!” dedik. Benden size bir hidayet ve mesaj gelecektir. Kim o mesajıma tabi olursa, ona ne korku vardır ne de o üzülecektir. İnkâr edenler ve ayetlerimizi (mucizelerimizi) yalanlayanlar ise, onlar ateşin ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.*
Bayraktar Bayraklı Meali Dedik ki: “Hepiniz oradan inin. Size benden doğru yolu gösteren bir rehber geldiğinde, kim rehberime uyarsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir”.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlara dedik ki: “Hepiniz inin oradan (cennetten).” Yalnız (iyi bilin ki) size (ve neslinize) benden bir hidayet (peygamber) geldiği zaman, kim benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) "İnin oradan hepiniz, tarafımdan size bir yol gösteren gelecektir; Benim yoluma uyanlar için artık korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir" dedik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “İnin oradan (cennetten) hepiniz. Tarafımdan size bir yol gösterici (peygamber) gelir de kim ona uyarsa, onlar için herhangi bir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir” dedik.
Diyanet Vakfı Meali Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.
Edip Yüksel Meali "Oradan topluca ininiz," dedik, "Benden size bir yol gösterici geldiği zaman, o yol göstericiye uyanlar için artık bir korku yok ve onlar üzülmeyecekler."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlara dedik ki: "Hepiniz oradan inin. Size benim tarafımdan bir hidayet rehberi geldiğinde, kim o hidayetçimin izinde giderse, onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Dedik: İnin oradan hepiniz, sonra benden size ne zaman bir hidayetci gelir de kim o hidayetcimin izince giderse onlara bir korku yoktur ve mahzun olacaklar onlar değildir
Hasan Basri Çantay Meali (Evet, öyle) Dedik: Hepiniz oradan inin. Sonra size benden bir hidâyet (ci rehber) gelir de kim benim hidâyetimin izince giderse artık onlara hiçbir korku (ve tehlike) yokdur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.
Hayrat Neşriyat Meali (Onlara şöyle) dedik: “Hep birlikte oradan inin!” Artık benden size bir hidâyet gelir de kim hidâyetime tâbi' olursa, o takdirde onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
İlyas Yorulmaz Meali Hepiniz oradan topluca çıkın. Eğer benden size, doğru yolu gösteren birisi gelirde, sizden kim doğru yoluma uyarsa, asla onlar için korku ve üzüntü yoktur.
Kadri Çelik Meali “İnin oradan hepiniz; tarafımdan size bir hidayet gelince, benim hidayetime uyanlar için artık korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir” dedik.
Mahmut Kısa Meali Âdem ve Havvâ şahsında bütün insanlığa seslenerek dedik ki: “Hepiniz oradan yeryüzüne inin! Artık Benden size bir yol gösterici gelince, kimler benim gösterdiğim yolda yürürse, işte onlar Hesap Gününde ne korkuya kapılacak, ne de üzülecekler!”
Mehmet Türk Meali Biz onlara: “Haydi hep beraber1 oradan2 inin. Artık, (ileride) tarafımdan size bir yol gösterici geldiğinde, kim Benim gösterdiğim yola uyarsa; işte onlar için bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır.” dedik.*
Muhammed Esed Meali Biz, “Hepiniz buradan çıkıp gidin!” dedikse de size yol göstericiliğimiz devam edecektir: ve Benim yol gösterici mesajlarıma uyanlar için artık ne korku vardır, ne de üzüntü;
Mustafa İslamoğlu Meali Dedik ki: “Oradan hep birlikte çıkıp inin! Ne var ki, Benden bir rehberliğin size ulaşması şarttır.[77] Her kim (kendisine ulaşan) rehberliğime uyarsa, artık onlar geleceğe dair kaygı, geçmişe dair hüzün duymayacaklar.[78] *
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dedik ki: «O cennetten hepiniz aşağıya ininiz. Eğer benim tarafımdan size bir hidâyet gelir de her kim hidâyetime tâbi olursa artık onlar için bir korku yoktur. Ve onlar mahzun da olmayacaktır.»
Suat Yıldırım Meali 38, 39. -Dedik ki: “İnin oradan hepiniz! Artık ne zaman Ben'den size doğru yolu gösteren rehber gelir de kim ona uyarsa, onlara hiç bir korku olmayacak, hiç üzülmeyecekler de. İnkâr edip âyetlerimizi yalan sayanlar ise cehennemliktirler, hem de orada ebedî kalacaklardır. ” [20, 123; 7, 24-35]
Süleyman Ateş Meali Hepiniz oradan inin, dedik, "Yalnız (iyi bilin ki) size benden bir hidayet geldiği zaman, kimler benim hidayetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlara şöyle dedik: “Oradan hep birlikte inin![1] Tarafımdan size bir rehber gelirse,[2] rehberime uyanlarda ne korku olur ne de üzüntü çekerler.”*
Şaban Piriş Meali -Hepiniz oradan inin, dedik. Tarafımdan size bir yol gösterici gelecektir; benim yol göstericime uyan kimselere hiçbir korku yoktur ve onlar üzülecek de değillerdir.
Ümit Şimşek Meali Onlara dedik ki: Hepiniz oradan inin. Benden size bir hidayet(24) eriştiğinde, kim Benim hidayetime uyarsa, ne bir korku vardır onlara, ne de mahzun olurlar.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali "Hepiniz oradan aşağı inin." dedik. Benden size bir yol gösteriş ulaşır da kim bu yol gösterişime uyarsa artık böylelerine hiçbir korku yoktur. Onlar kederle de yüzyüze gelmeyeceklerdir.
M. Pickthall (English) We said: Go down, all of you, from hence; but verily there cometh unto you from Me a guidance; and whoso followeth My guidance, there shall no fear come upon them neither shall they grieve.
Yusuf Ali (English) We said: "Get ye down all from here; and if, as is sure, there comes to you Guidance from me(56), whosoever follows My guidance, on them shall be no fear, nor shall they grieve.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları