Bakara Suresi 269. Ayet


Arapça

يُؤتِي الْحِكْمَةَ مَن يَشَاء وَمَن يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ أُوتِيَ خَيْرًا كَثِيرًا وَمَا يَذَّكَّرُ إِلاَّ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ


Türkçe Okunuşu

Yu’til hikmete men yeşâu, ve men yu’tel hikmete fe kad ûtiye hayran kesîrâ(kesîren), ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb(elbâbi).


Kelimeler

yu'ti verir
el hikmete hikmet
men kimse, kişi
yeşâu diler
ve men yu'te ve kime verilir(se)
el hikmete hikmet
fe o zaman, böylece
kad oldu, olmuştu
ûtiye verildi
hayran bir hayır
kesîren çok
ve mâ yezzekkeru ve tezekkür edemez, düşünemez
illâ ancak, sadece
ulû el elbâbi ulûl'elbab, sırların sahipleri

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Allah) Hikmeti kime dilerse (kim ilmi ve hakikati talep eder ve bu yönde ciddi gayret gösterirse) ona verir. (Hikmet ehli ise seçkin ve nasipli birisidir.) Ve her kime de hikmet (ilim ve feraset) verilirse, hakikaten ona çok hayır lütfedilmiştir. (Bu gerçeği ise ancak) Akıl ve gönül ehli düşünüp anlar (ve değerlendirir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Dilediğine hikmet ihsan eder ve kime hikmet ihsan ederse şüphe yok ki o, çok hayra nail olmuş demektir, fakat bunu, aklı başında olanlardan başkaları düşünmez bile.*
Abdullah Parlıyan Meali Dilediğine hikmet bağışlar ve her kime hikmet bağışlanmışsa, doğrusu ona en büyük servet verilmiş demektir. Ama derin kavrayış sahipleri dışında kimse bunu düşünüp anlayamaz.
Ahmet Tekin Meali Allah, ilmi, Kur'ân'ın ifadesine vukufu, meseleleri anlamayı, isabetli kararı ve çözümü, olayları değerlendirme kabiliyetini, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere verir. Kendilerine ilim ve hikmet, Kur'ân verilenler, dünya ve âhiret mutluluğuna kavuşanlardır. Kur'ân hükümleri ve vahy ile gelen ilkelerden, yalnızca akıl ve vicdan sahipleri düşünüp ibret alırlar.
Ahmet Varol Meali O, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse ona çokça hayır verilmiş olur. Ama sadece akıl sahipleri düşünüp ibret alır.
Ali Bulaç Meali Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez.
Ali Fikri Yavuz Meali Allah dilediğine faydalı bilgi (hikmet) ihsan eder. Kime ki hikmet verilmişse, muhakkak ona çok hayır verilmiştir. Bu âyet ve öğütleri ancak olgun akıl sahipleri düşünürler.
Bahaeddin Sağlam Meali İstediğine hikmeti (ilmi, irfanı, kâinatı tanımayı) verir. Kime de hikmet verilmişse, muhakkak ona büyük bir hayır (sevap, mal) verilmiş demektir. [Böyleleri manevi zenginliği elde ettikleri için, maddi fakirlikten asla korkmazlar.] Bunu ancak öz sahipleri anlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Allah, dileyene hikmeti verir; kime hikmet verilmişse, ona büyük servet verilmiştir. Ama akıl sahipleri dışında kimse bunu düşünüp anlayamaz.[44]*
Cemal Külünkoğlu Meali O (Allah), hikmeti (bilgeliği) dilediğine verir. Kime bilgelik verilmişse ona çok büyük iyilik yapılmıştır. Bu ayet ve öğütleri ancak olgun akıl sahipleri düşünür.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir. Bundan ancak akıl sahipleri ibret alır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Allah, hikmeti[77] dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse, şüphesiz ona çokça hayır verilmiş demektir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.*
Diyanet Vakfı Meali Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.*
Edip Yüksel Meali Bilgeliği dilediğine verir. Kime bilgelik verilmişse ona çok büyük iyilik yapılmıştır. Düşünce sahiplerinden başkası öğüt almaz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise pek çok hayır verilmiş demektir. Ve bunu ancak üstün akıllılar anlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Dilediğine hikmet verir, hikmet verilene ise çok bir hayır verilmiş demektir ve bunu ancak temiz akıllılar anlar
Hasan Basri Çantay Meali (Allah) hikmeti kime dilerse ona verir. Kime de hikmet verilirse muhakkak ki ona çok hayır verilmişdir. Salim akıl saahiblerinden başkası iyi düşünmez.
Hayrat Neşriyat Meali (O,) hikmeti(3) dilediğine verir. Kime de hikmet verilirse, artık şübhesiz (ona) pek çok hayır verilmiş demektir. (İstikametli) akıl sâhiblerinden başkası ise ibret almaz.*
İlyas Yorulmaz Meali Allah dilediği kimseye (hükümranlık verip) hüküm verme yetkisi verir. Allah kime hükmetme yetkisi vermişse, ona pek çok hayırlar bahşetmiştir. Ancak akıl sahipleri bunları anlayabilir.
Kadri Çelik Meali Hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmişse şüphesiz ona çokça hayır verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası düşünüp anlamaz.*
Mahmut Kısa Meali O, ilâhî bilgiyi pratik hayata uygulama yeteneği olan hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilmiş ise, ona gerçekten pek çok iyilik bağışlanmış demektir. Ne var ki, idrâk ve sağduyu sahibi olanlardan başkasıbunları düşünüp ibret almaz.
Mehmet Türk Meali Allah, hikmeti1 kime dilerse, ona verir. Kime de hikmet verilirse, ona büyük bir hayır verilmiş demektir. İşte bunu, ancak temiz akıl sahibi olan kimseler idrak ederler.*
Muhammed Esed Meali Dilediğine hikmet bağışlar ve her kime hikmet bağışlanmışsa doğrusu ona en büyük servet verilmiş demektir. Ama derin kavrayış sahipleri dışında kimse bunu düşünüp anlayamaz.
Mustafa İslamoğlu Meali Doğru hüküm verme yeteneğini isteyene/istediğine verir; ama kime doğru hüküm verme yeteneği bahşedilmişse, doğrusu ona tarifsiz büyüklükte bir servet bahşedilmiştir;[509] fakat, aktif akıl sahiplerinden başkası bundan ders çıkaramaz.[510]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dilediğine hikmet verir. Kendisine hikmet verilmiş olan bir kimse ise, muhakkak ona birçok hayır verilmiş olur. Ve bunu ancak halis akıl sahipleri tefekkür eder.
Suat Yıldırım Meali O hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet nasib edilmişse, doğrusu ona pek çok hayır verilmiştir. Ancak tam akıllı olanlar gerçekleri anlar ve düşünürler.
Süleyman Ateş Meali Hikmeti dilediğine verir. Hikmet verilen kimseye çok hayır verilmiştir. Bunu ancak sağduyu sahipleri düşünüp anlar(lar).*
Süleymaniye Vakfı Meali O, tercihini doğru yapana hikmeti[1] verir. Kime hikmet verilirse, ona çokça iyilik yapılmış olur. Bu bilgiyi sağlam duruşlu (ulü’l-elbâb)[2] olanlardan başkası elde edemez.*
Şaban Piriş Meali O, hikmeti dilediği kimseye verir. Hikmet verilen kimseye pek çok hayır da verilmiştir. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp düşünmez.
Ümit Şimşek Meali O, hikmeti dilediğine verir. Kendisine hikmet verilen kimseye ise, gerçekten pek büyük bir hayır verilmiştir. Bunu ise ancak akıl sahipleri anlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali O, hikmeti dilediğine verir. Ve kendisine hikmet verilmiş olana çok büyük bir hayır verilmiş demektir. Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz.
M. Pickthall (English) He giveth wisdom unto whom He will, and he unto whom wisdom is given, he truly hath received abundant good But none remember except men of understanding.
Yusuf Ali (English) He granteth wisdom to whom He pleaseth; and he to whom wisdom is granted receiveth indeed a benefit overflowing; but none will grasp the Message but men of understanding.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları