Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Gerçekten, apaçık belgelerden (ibaret emirler olarak) indirdiklerimizi (Kur’ani hüküm ve hakikatleri) ve insanlar için Kitapta açıkça belirttikten sonra hidayeti (şeriat ve istikamet prensiplerini) gizlemekte olanlar (güç odaklarının vereceği zarardan korkarak veya onlardan makam ve menfaat umarak, Kur’ani gerçekleri kısmen veya tamamen örtmeye çalışanlar) ; işte onlara, hem Allah lanet edecektir, hem de (bütün) lanet ediciler(in bedduası onların üzerinedir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İndirdiğimiz apaçık delilleri, bildirdiğimiz dosdoğru yolu, insanlara Kur'an'da tamamıyla anlattıktan sonra bunu gizleyenlere gelince: Allah da onlara lanet eder, lanet edenler de. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bakın katımızdan indirdiğimiz hakikatın ve rehberliğin delilini, ilâhî kelam aracılığıyla insanların önüne koyduktan sonra, onu gizleyip örtbas edenlere gelince: İşte onlardır Allah'ın lanet edip rahmetten uzak tutacağı ve herkesin de Allah'ın rahmetinden uzak kalmasını isteyeceği kimseler. |
Ahmet Tekin Meali |
İndirdiğimiz apaçık âyetleri, peygamberlerin tavsiyelerini, vahyin içeriğini açıklayan beyanlarını, Muhammed'in hak peygamber olduğunun kesin delillerini, ilahî hükümleri, hidayet yolunu, Muhammed'in gösterdiği yolun doğruluğunu, kitaplarda, Tevrat'ta ve İncil'de bizim insanların iyiliği için açıklamamızdan sonra gizleyenlere Allah lânet eder. Lânet edebilecek olanlar da lânet eder. |
Ahmet Varol Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve onu Kitap'ta insanlara açıklamamızdan sonra hidayet çizgisini gizleyenler var ya, işte bunlara Allah da lanet eder, bütün lanet ediciler de lanet eder.* |
Ali Bulaç Meali |
Gerçekten, apaçık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar için Kitapta açıkladığımız hidayeti gizlemekte olanlar; işte onlara, hem Allah lanet eder, hem de (bütün) lanet ediciler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İndirdiğimiz apaçık hükümleri ve doğru yolu, insanlara biz Kitab'da beyan ettikten sonra, gizliyenler (var ya), şüphesiz Allah onlara lânet eder. (onları rahmetinden kovar) ve bütün lânet edebilenler de, onlara lânet okur. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlar ki, indirdiğimiz ayetleri ve mesajları –kitapta (Tevrat’ta) insanlar için açıkladığımızdan sonra- gizliyorlar. İşte onlar, Allah’ın da lanetine uğrarlar, lanet edenlerin de lanetine uğrarlar. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz doğru yolu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet eder. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İndirdiğimiz hakikatin ve rehberliğin delilini ilahi kelam aracılığıyla insanlığın önüne koyduktan sonra onu gizleyip örtbas edenlere gelince; onlara hem Allah lanet eder, hem de yargılama yeteneğine sahip olan bütün lânetçiler lânet eder. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
159,160. İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.[43]* |
Diyanet Vakfı Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyet yolunu -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder. |
Edip Yüksel Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti, -biz kitapta halka açıkladıktan sonra- gizleyenleri hem ALLAH ve hem de tüm lanetleyenler lanetler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayetin kendisi olan âyetleri insanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra gizleyenler var ya mutlaka onlara Allah lanet eder. Lanet edebilecek olanlar da lanet ederler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İndirdiğimiz beyyinatı ve ayni bidayet olan âyâtı insanlar için biz kitabda beyan ettikten sonra ketm edenler muhakkak ki onlara Allah lâ'net eder, lâ'net şanından olanlar da lâ'net eder |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, indirdiğimiz o açık açık âyetlerimizi ve doğruyu biz kitabda insanlara onu pek aşikâr bir suretde bildirdikden sonra gizleyenler (yok mu?) işte onlar (ın haali:) onlara hem Allah lâ'net eder ve hem lâ'net etmek şânından olanlar lâ'net eder. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhe yok ki onu insanlara Kitab'da (Tevrât'da) beyân etmemizden sonra,(Muhammed'in sıfatları ve recm âyeti gibi) indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidâyeti gizleyenler yok mu, işte onlar ki Allah kendilerine lâ'net eder, (bütün) lâ'net edenler de onlara lâ'net okur! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz insanlara kitapta açıkladıktan sonra, her şeyi açık açık anlatan ve en doğru yola ileten indirdiğimiz ayetleri gizlerse, işte onlar Allah'ın lanet ettiği kimselerdir. Ayrıca lanet edebilenler de onlara lanet ederler. |
Kadri Çelik Meali |
Gerçekten indirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti kitapta insanlara açıkladıktan sonra gizleyen kimseler (var ya), onlara hem Allah lânet eder, hem lânet ediciler lânet eder. |
Mahmut Kısa Meali |
Göndermiş olduğumuz apaçık belgeleri ve dosdoğru yola ulaştıran hidâyeti, —Biz onları kutsal Kitaplarda tüm insanlara açıkça bildirmemize rağmen— basit dünyevî çıkarları uğruna gizleyenler var ya; işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edici insanlar, cinler ve melekler lânet ederler! |
Mehmet Türk Meali |
İndirdiğimiz apaçık delilleri ve en doğru yolu gösteren (âyetleri,) Biz insanlar için kitapta açıkladıktan sonra, onları gizleyenlere; Allah lânet ettiği gibi lânet ediciler de lânet eder. |
Muhammed Esed Meali |
BAKIN, katımızdan indirdiğimiz hakikatin ve rehberliğin delilini ilahî kelâm aracılığıyla insanlığın önüne koyduktan sonra onu gizleyip örtbas edenlere gelince: işte onlardır Allah'ın lânet edeceği ve onlardır yargılama yeteneğine sahip herkesin de lânet yağdıracağı. 129 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ŞİMDİ, katımızdan indirdiğimiz apaçık belgeleri ve rehberlik delillerini Kitab aracılığıyla insanların önüne koyduktan sonra onu gizleyenler var ya: işte Allah’ın ve lânet etme yeteneğine sahip tüm varlıkların lânet ettiği kimseler onlardır.[314]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O kimseler ki Bizim inzal etmiş olduğumuz beyanatı ve hüdâyı nasa açıkça beyan etmiş olduğumuzdan sonra saklarlar. Muhakkak onlara Allah Teâlâ lânet eder. Ve onlara lânet ediciler de lânette bulunurlar. |
Suat Yıldırım Meali |
İnsanlar için biz kitapta açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz aşikâr delilleri ve hidâyeti gizleyenler var ya, işte onlara Allah lânet ettiği gibi, Lânet edebilecek herkes de lânet eder. |
Süleyman Ateş Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti biz Kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), işte onlara hem Allah la'net eder, hem bütün la'net edebilenler la'net eder. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bu kitapta açıkça ortaya koyduğumuz halde indirdiğimiz açıklayıcı ayetleri ve ana âyetleri[1] gizleyenleri Allah dışlar;[2] dışlayacak durumda olan kimseler de dışlarlar.* |
Şaban Piriş Meali |
İndirdiğimiz açık delilleri ve doğru yolu kitapta insanlara kitapta açıkladıktan sonra onu gizleyenler.. İşte onlara hem Allah lanet eder, hem de lanet edenlerin hepsi lanet eder. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz onları kitapta insanlara açıkladıktan sonra, indirmiş olduğumuz delilleri ve hidayeti saklayanlara gelince: Allah onları rahmetinden uzak tutar; lânet edebilecek olanlar da onlara lânet eder. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İndirdiğimiz açık-seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap'ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet eder. |
M. Pickthall (English) |
Those who hide the proofs and the guidance which We revealed, after We had made it clear in the Scripture: such are accursed of Allah and accursed of those who have the power to curse. |
Yusuf Ali (English) |
Those who conceal the clear (Signs) We have sent down, and the Guidance, after We have made it clear for the people in the Book,-on them shall be Allah.s curse, and the curse of those entitled to curse(163)-* |