Bakara Suresi 180. Ayet


Arapça

كُتِبَ عَلَيْكُمْ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ إِن تَرَكَ خَيْرًا الْوَصِيَّةُ لِلْوَالِدَيْنِ وَالأقْرَبِينَ بِالْمَعْرُوفِ حَقًّا عَلَى الْمُتَّقِينَ


Türkçe Okunuşu

Kutibe aleykum izâ hadara ehadekumul mevtu in tereke hayrâ(hayran), el vasiyyetu lil vâlideyni vel akrabîne bil ma’rûf(ma’rûfi), hakkan alel muttekîn(muttekîne).


Kelimeler

kutibe yazıldı, farz kılındı
aleykum size, sizi
izâ hadara hazır olduğu zaman, geldiği zaman
ehade-kum(u) sizden biriniz
el mevtu ölüm
in tereke eğer bırakırsa
hayran bir hayır
el vasiyyetu vasiyet (etmek)
li el vâlideyni anne-babaya
ve el akrabîne ve akrabalar, yakınlar
bi el ma'rûfi iyilikle, bilinen şekilde, örfe tâbî olarak
hakkan bir hakk olarak
alâ el muttekîne takva sahiplerinin üzerine

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır(lı mal ve diğer imkânlar) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya (ve alâkalı olanlara) bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı ama sonra hükmü kaldırıldı).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Biriniz ölürken kendisinden sonra bir hayır bırakacaksa anasına, babasına ve yakınlarına, örfe uyarak vasiyette bulunmalı. Bu, sakınanlara bir haktır, bir borçtur.
Abdullah Parlıyan Meali Herhangi birinize ölüm yaklaştığında, eğer arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa; ana, baba ve diğer yakın akrabalarına uygun şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı. Bu, hayat proğramını Allah'ın kitabıyla belirleyenler için bir yükümlülüktür.
Ahmet Tekin Meali Ölüm hastalığı anında, bırakabileceği malı, serveti olanlarınıza, Kur'ân'ın ve sünnetin hükümlerine göre, meşrû, İslâmî kurallarla örtüşen örfe uygun bir şekilde anaya, babaya, akrabalara vasiyet yapması farz kılındı. Bu vasiyetleri icra etmek, yerine getirmek de, Allah'a sığınıp, emirlerine yapışarak, günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü'minlerin üzerine düşen bir sorumluluktur.*
Ahmet Varol Meali Sizden birine ölüm geldiğinde arkasında bir varlık bırakırsa, anne, babaya ve yakınlara iyilik üzere vasiyette bulunmak üzerinize farz kılındı. Bu, takva sahiplerinin üzerine bir haktır. [36]*
Ali Bulaç Meali Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, meşru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir hak olaraksize yazıldı (farz kılındı).
Ali Fikri Yavuz Meali Sizden birinize ölüm alâmetleri belirdiği zaman, eğer geriye mal bırakacaksa, babasına, anasına ve akrabasına malının üçte birinden çok olmıyacak şekilde vasiyyet etmek farz kılındı. Bu vasiyyet, ebeveyn ve akrabasını mahrum etmemek için takva sahiplerine hak oldu. (Bu âyeti kerimenin hükmü, daha ileride gelecek olan Nisa sûresindeki miras âyeti ile kaldırılmış, nesh edilmiştir.)
Bahaeddin Sağlam Meali Ölüm birinize geldiğinde, eğer malı varsa, ana babasına, akrabalarına örfe göre bir vasiyet yapması, size farz kılındı. Bu, kendini koruyanlar üzerine bir hak ve görevdir. (Vasiyet imkânı olmadan, öldürülme gibi sebeplerle kişi ölürse, malı miras kanununa göre dağıtılır. Yoksa özel vasiyet, Allah’ın bir emridir… Malın üçte birini geçmemek şartıyla…)
Bayraktar Bayraklı Meali Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek sakınanlar üzerine bir borçtur.
Cemal Külünkoğlu Meali Herhangi birinize ölüm yaklaştığında eğer geride bir servet bırakıyorsa anaya, babaya ve yakın akrabalara geleneklere uygun biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine bir borçtur. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Birinize ölüm geldiği zaman, eğer mal bırakıyorsa, ana babaya, yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara bir borç olarak size farz kılındı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sizden birinize ölüm gelip çattığı zaman, eğer geride bir hayır (mal) bırakmışsa, anaya, babaya ve yakın akrabaya meşru bir tarzda vasiyette bulunması -Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir hak olarak- size farz kılındı.[49]*
Diyanet Vakfı Meali Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.*
Edip Yüksel Meali Sizden birine ölüm yaklaştığında, bir mal bırakacaksa anaya babaya, yakınlara, uygun bir biçimde vasiyet etmesi farz kılındı. Bu, erdemliler için bir görevdir.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Birinize ölüm geldiği vakit, bir hayır (bir mal) bırakacaksa, babası, anası ve en yakın akrabası için meşru bir surette vasiyet etmek, Allah'tan korkan kimseler üzerine yerine getirilmesi vacib bir hak olarak size farz kılındı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Birinize ölüm geldiği vakit bir hayır -bir mal- bırakacaksa, babası ve anası ve en yakın akrıbası için meşrubir surette vasıyyet etmek müttekiler üzerine icrası vacib bir hak olarak üzerinize yazıldı
Hasan Basri Çantay Meali Sizden birinize ölüm gelib çatdığı vakit eğer mal bırakacaksa anaya, babaya, yakın akrabaya meşru' bir suretde vasıyyetde bulunmak takvaa sahihleri üzerinde bir hak olarak farzedildi.
Hayrat Neşriyat Meali Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (bir mal) bırakacaksa, ana-babaya ve akrabâlara meşrû' bir sûrette vasiyet etmek, takvâ sâhiblerine bir borç olarak üzerinize farz kılındı!(4)*
İlyas Yorulmaz Meali Sizden birisine ölüm geldiğinde, geride bıraktığı mal varlığı varsa, ana babaya ve akrabaya, örflere (mevcut uygulamalara) göre vasiyet etmesi farz kılındı, vasiyet etmek Allah dan sakınanlar üzerine de zorunlu bir haktır.
Kadri Çelik Meali Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakıyorsa, anaya babaya ve yakınlara, uygun bir tarzda vasiyet etmesi, takva sahiplerine bir hak olarak size de yazıldı.
Mahmut Kısa Meali İçinizden birine ölüm yaklaştığında, eğer geride bırakacağı kayda değer miktarda malı varsa ve bırakacağı mirasın âdil olarak paylaştırılamayacağından endişe ediyorsa, ana babaya ve diğer yakın akrabalara uygun biçimde vasiyet etmeniz ve bunun için gerekli önlemleri almanız, size farz kılınmıştır. Bu, haksızlık etmekten özenle sakınıp korunanlar için, mutlaka yerine getirilmesi gereken bir görevdir. Daha sonra inen miras ayetleriyle (4. Nisâ: 11,12) buradaki vasiyet zorunluluğu kaldırılmış ve vasiyetin kapsamı daraltılmıştır. Allah’ın Elçisi’nin uygulamalarında da görüleceği üzere, vasiyetin iki şartı vardır: 1. Vasiyet edilen miktar, mirasın üçte birini aşmamalıdır. 2. Mirastan pay alan akrabalar için vasiyet yapılamaz. Bununla birlikte, mirasın adil bir şekilde taksim edilmeme ihtimali ortaya çıkarsa, yine bu ayet (2. Bakara: 180) devreye girer ve yakın akrabaya vasiyet etmek farz olur.
Mehmet Türk Meali İçinizden biri ölmek üzereyken eğer geride mal bırakmışsa anaya, babaya ve yakın akrabalara uygun bir biçimde (adaletlice) vasiyette1 bulunması Allah’tan hakkıyla sakınanlar üzerine farz kılınmıştır.2*
Muhammed Esed Meali HERHANGİ birinize ölüm yaklaştığında, eğer arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa, ebeveynine ve [diğer] yakın akrabalarına uygun şekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı: 152 Bu, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duyanlar için bir yükümlülüktür.
Mustafa İslamoğlu Meali Herhangi birinize ölüm yaklaştığında eğer geriye bir servet[352] bırakıyorsa, münasip bir biçimde anne-babaya ve yakın akrabaya vasiyet etmek size farz kılındı.[353] Bu, Allah’a karşı sorumluluk duyanların uymaları gereken bir hakikattir.[354]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Birinize ölüm yaklaştığı zaman eğer fazla bir mal terkedecekse anasına, babasına ve en yakınlarına mâruf veçhile vasiyette bulunması farz kılınmıştır. Bu muttakîler üzerine terettüp eden bir vecibedir.
Suat Yıldırım Meali Sizden öleceğini hisseden herhangi biriniz, geriye mal bırakacaksa; Annesi, babası ve akrabaları için, münasip bir tarzda vasiyet etmesi size farz kılındı. Bu, haksızlık yapmaktan korunan takvâlılar üzerine borçtur. [2, 240; 4, 7-13. 176]*
Süleyman Ateş Meali Birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir hayır (mal) bırakacaksa, anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyyet etmek, korunanlar üzerine bir borçtur.*
Süleymaniye Vakfı Meali Birinize ölüm gelir de geriye mal bırakmış olursa, onu, anası, babası ve en yakınları arasında belirlenmiş paylara göre bölüştürmek,[*] içinizden Allah’tan çekinerek kendini koruyanlar üzerine farz kılınmıştır.*
Şaban Piriş Meali Sizden birinize ölüm geldiği zaman, eğer bir mal bırakacaksa; anaya, babaya, yakınlara uygun bir biçimde vasiyet etmek, muttakiler üzerine bir borç olarak yazıldı.
Ümit Şimşek Meali Sizden birisine ölüm yaklaştığında, eğer ardında mal bırakacaksa, vasiyet etmek farz kılındı. Bu vasiyetin anne ve baba ile akrabaya uygun şekilde yapılması gerekir. Bu, takvâ sahipleri üzerine bir borçtur.(85)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahiplerinin üstüne bir hak olarak…
M. Pickthall (English) It is prescribed for you, when one of you approacheth death, if he leave wealth, that he bequeath unto parents and near relatives in kindness. (This is) a duty for all those who ward off (evil).
Yusuf Ali (English) It is prescribed, when death approaches any of you, if he leave any goods that he make a bequest to parents and next of kin(186), according to reasonable usage; this is due from the Allah.fearing.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları