Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve çevrelerini) ıslah edip düzeltenler ve (indirilen Kur’an ayetlerini) açıklayıp (insanlara bildirenlere gelince) ; artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri çokça kabul edenim, Esirgeyenim. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ancak içlerinden tövbe edenler, hallerini düzeltenler ve doğruyu söyleyenler müstesna. Onların tövbesini kabul ederim. Ben tövbeleri kabul eden rahimim. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ancak tevbe edenler, durumlarını düzeltenler ve tebliğ edilen gerçekleri önce gizledikleri halde, pişman olup tekrar insanlara duyuranlar bunun dışındadırlar: Onların tevbesini kabul edeceğim, zira yalnızca benim, tevbeleri kabul eden ve çokça acıyan. |
Ahmet Tekin Meali |
Ancak tevbe ederek, İslâmî hakikatleri ortaya koyarak Allah'a itaate yönelenlere, yaymaya devam ettikleri yanlış bilgileri düzeltenlere, Muhammed'in bütün insanlığın son hak peygamberi, Kur'ân'ın Allah'ın son mükemmel kutsal kitabı olduğunu, İslâmî hakikatleri bütün insanlığa açıklayanlara lânet edilmez. İşte onları ben bağışlarım. Ben insanları tevbeye, itaate sevkeder, tevbeleri kabul ederim. Çok merhametliyim. |
Ahmet Varol Meali |
Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve (gerçeği) açıklayanların tevbelerini kabul ederim. Ben sürekli tevbeleri kabul eden ve rahmet sahibi olanım. |
Ali Bulaç Meali |
Ancak tevbe edenler, (kendilerini) ıslah edenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ancak Peygamberin vasfını gizlemekten tevbe edenler, hallerini düzeltenler ve gizlediklerini (Peygamberin vasıflarını) açıklayanlar başka. Ben, artık onların günahlarını bağışlarım; ve ben Tevvabım= tevbeyi kabul edenim. Rahîm'im= çok merhametliyim. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan tevbe edenler, ıslahat yapanlar, gizlediklerini açıklayanlar ise; Ben onların tevbesini kabul ederim. Ben tevbeleri çok kabul eden ve çok rahmet edenim. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Ancak, tövbe edip durumlarını düzeltenler ve bildiklerini açıklayanlar istisnadır. Ben onların tövbesini kabul ederim. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ancak tevbe edip kendilerini düzeltenler ve gerçeği ortaya koyanlar müstesnadır. İşte ben onların tevbesini kabul ederim. Zira ben tevbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
159,160. İndirdiğimiz belgeleri ve doğru yolu Kitab'da insanlara açıkladıktan sonra, gizleyen kimseler var ya, onlara hem Allah lanet eder, hem lanetçiler lanet eder, ancak tevbe edenler, ıslah olanlar ve gerçeği ortaya koyanlar müstesna; işte onların tevbesini kabul ederim. Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar (lânetlenmekten) kurtulmuşlardır. Çünkü ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira ben tövbeleri çok kabul edenim, çok merhamet edenim. |
Diyanet Vakfı Meali |
Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça esirgeyenim. |
Edip Yüksel Meali |
Ancak, yönelip kendilerini düzeltenler ve (kitabı) açıklayanlar hariç; onların tevbesini kabul ederim. Ben tevbeleri kabul edenim, Rahim'im. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ancak tevbe edip halini düzelterek gerçeği söyleyenler başka. İşte onları ben bağışlarım. Ben çok merhamet ediciyim, tevbeleri çokça kabul ederim. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
ancak tevbe edib hali düzeltib hakki söyliyenler başka, ben onlara bağışlarım, öyle rahîm tavvabım ben |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ancak tevbe (ve rücu) edenler, (hareketlerini) düzeltenler ve (hakıykatı gizlemeyib) iyice açıklayanlar başka. Ben artık onların günâhlarından geçerim. Ben en çok tevbeyi kabul edenim, en çok esirgeyenim. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ancak tevbe edip (hâllerini) düzeltenler ve (gizlediklerini) açıklayanlar müstesnâ; işte onlar var ya, onların tevbelerini kabûl ederim. Çünki ben, Tevvâb (tevbeleri çok kabûl eden)im, Rahîm (merhameti bol olan)ım. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Bundan sonra, kim vazgeçer, (tövbe ederse) hatalarını düzeltir, yaptığı hatalarını açıklayıp ilan ederse, ben de onlara azap etmekten vazgeçerim. Zira en çok ceza vermekten vazgeçen (Tevvap) ve en merhametli olan benim. |
Kadri Çelik Meali |
Ancak (ardından) tevbe edenler, ıslah olanlar ve (gizlemiş olduklarını) açıklayanlar müstesna. İşte ben onların tevbesini kabul ederim. Şüphesiz ben tevbeleri kabullenen ve merhamet edenim. |
Mahmut Kısa Meali |
Ancak; tövbe edip kendilerini düzelten ve gizlemiş oldukları gerçekleri açıklayanlar bunun dışındadır, işte onların tövbesini kabul edeceğim. Çünkü Ben çok bağışlayıcı ve çok merhametliyim. |
Mehmet Türk Meali |
Ancak Allah’ın istediği gibi davranıp gerçekleri açıklayarak tevbe edenler, bunun dışındadır. Ben, onların tevbelerini kabul ederim. Çünkü Ben, tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edenim. |
Muhammed Esed Meali |
Ancak, tevbe edenler, kendilerini düzeltenler ve (tebliğ edilen) hakikati duyuranlar bunun dışındadır: Onların tevbesini kabul edeceğim; zira yalnız Benim tevbeleri kabul eden, rahmet dağıtan. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Fakat tevbe edenler, kendilerini ıslah edenler ve gizlediği gerçeği açıklayanlar hariç. İşte onların tevbelerini kabul edeceğim: Zira, sadece Benim tevbeleri çokça kabul eden, merhameti sonsuz olan.[315]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ancak tövbe edenler, ıslahta bulunanlar ve açıklayanlar müstesna. İşte onların tövbelerini kabul ederim. Ve tevvâb, rahîm olan ancak Ben'im. |
Suat Yıldırım Meali |
Ancak onlardan tövbe edip hallerini düzelten ve gerçekleri açıklayanlara gelince: Ben onların tövbelerini kabul ederim. Zira tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan Ben'im. |
Süleyman Ateş Meali |
Ancak tevbe edip uslananlar ve (gerçeği) açıklayanlar başka. Onları bağışlarım. Çünkü ben tevbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Tevbe eden (hatasından tam olarak dönen), kendini düzelten ve gizlediklerini açıklayanlar başka; onların tevbesini kabul ederim. Tevbeleri kabul eden ve iyiliği bol olan Benim. |
Şaban Piriş Meali |
Ancak tevbe edenler, hallerini düzeltenler ve onu açıklayanlar müstesna. Bunların tevbelerini kabul ederim. Tevbeleri kabul eden, bağışlayan benim! |
Ümit Şimşek Meali |
Ancak tevbe edip durumlarını düzelten ve sakladıkları şeyi açıklayanlar müstesnâdır; Ben onların tevbelerini kabul ederim. Çünkü Ben tevbeleri kabul eden sonsuz rahmet sahibiyim. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Tövbe edip hallerini düzeltenlerle gerçeği açıklayanlar müstesna. İşte böylelerinin tövbesini kabul ederim. Doğrusu ben tövbeleri çok çok kabul edenim, rahmeti sınırsız olanım. |
M. Pickthall (English) |
Except such of them as repent and amend and make manifest (the truth). These it is toward whom I relent. I am the Relenting, the Merciful. |
Yusuf Ali (English) |
Except those who repent and make amends and openly declare (the Truth): To them I turn; for I am Oft-returning, Most Merciful. |