Bakara Suresi 4. Ayet


Arapça

والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ


Türkçe Okunuşu

Vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike) ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne).


Kelimeler

ve ve
ellezîne ki onlar
yu'minûne îmân ederler
bi mâ şeye
unzile indirildi
ileyke sana
ve mâ ve şey
unzile indirildi
min den
kabli-ke senden önce
ve ve
bi el âhireti ahirete (ruhun ölümden evvel Allah'a ulaşmasına)
hum onlar
yûkınûne yakîn hasıl ederler (kesin olarak inanırlar)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey Resulüm!) Onlar, Sana indirilene (Kur’an-ı Kerim’e), Senden önce indirilenlere (Tevrat ve İncil’in orijinaline) iman edenlerdir ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanıp (hazırlık görenlerdir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onlar, sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilenlere de; ahirete de iyice inanmışlardır.
Abdullah Parlıyan Meali Ve onlar ki, sana ve senden önce indirilene de inanırlar. Onlar öteki dünyanın varlığından da kesin bir bilgiyle emindirler.
Ahmet Tekin Meali Kur'an esaslarını benimseyerek korunanlar, sana indirilene, Kur'an'a; senden önce indirilenlere, diğer kutsal kitaplara iman edenlerdir. Âhiretin, ebedî yurdun varlığına, delilleriyle, gerekçeleriyle bilerek kesinlikle inananlardır.
Ahmet Varol Meali Onlar sana indirilene de, senden önce(ki peygamberlere) indirilenlere de inanırlar. Ahiret (gününün geleceğin)i de kesin olarak bilirler.
Ali Bulaç Meali Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
Ali Fikri Yavuz Meali O kimseler ki, sana gönderilene (Kur'an'a) ve senden önceki Peygamberlere gönderilene (Tevrât, İncil, Zebûr ve diğer suhufa) îman ederler ve âhirete (kıyamete) ise şüphesiz yakînen inanırlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Ve onlar, sana inen vahye de senden önce inen vahye de (evrensel dini mesajların birliğine) inanırlar. Öldükten sonra dirilip yaşayacakları ikinci hayata da kesinkes inanıyorlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Sana indirilene ve senden önce indirilene de iman ederler; âhiret gününe kesinlikle inanırlar.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar sana indirilen (Kur'an')a da, senden önce indirilen (kitapların asılların)a da inanırlar. (Onların) ahiret hayatının varlığı konusunda da hiçbir şüpheleri yoktur.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.
Diyanet Vakfı Meali Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
Edip Yüksel Meali Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Ahiret konusunda da hiçbir kuşkuları yoktur.*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve onlar ki hem sana indirilene iman ederler, hem senden önce indirilene. Ahirete de bunlar kesinlikle iman ederler.
Elmalılı Meali (Orjinal) ve onlar ki hem sana indirilene iyman ederler hem senden evvel indirilene, ahırete yakini de bunlar edinirler
Hasan Basri Çantay Meali (O takvaa saahibleri ki Habîbim) onlar sana indirilene de, senden evvel indirilenlere de inanırlar. Âhirete ise onlar şübhesiz bir bilgi ve inan beslerler.
Hayrat Neşriyat Meali Yine onlar ki, sana indirilene (Kur'ân'a) ve senden önce indirilenlere (diğer kitablara) inanırlar. Onlar, âhirete de kat'î olarak îmân ederler.(5)*
İlyas Yorulmaz Meali O sakınanlar, sana indirilene, ve senden önce indirilen kitaplara inanırlar, onların ahiret gününe olan inançları da tamdır.
Kadri Çelik Meali Onlar ki sana indirilene de senden önce indirilene de inanır ve ahirete de sadece onlar yakin ederler.
Mahmut Kısa Meali Yine onlar, o takvâ sahipleri, hem sana gönderilen bu son ilâhî vahye, hem de senden önceki elçilere gönderilen Tevrat, Zebur, İncil gibi kitaplara ve diğer bütün ilâhî vahiylere —sonra­dan eklenmiş, değiştirilmiş kısımları hariç— inanırlar. Bütün Peygamberlerin ve ilâhî kitapların aynı inanç ve ahlâk ilkelerini getirdiğini, hepsinin aynı kaynaktan geldiğini bilirler. Âhiretin varlığına da tüm kalpleriyle iman ederler. Dünya hayatının geçici olduğuna, Allah’ın şaşmaz adâleti gereğince tüm insanları yeniden dirilterek iyilikleri ödüllendirip, kötülükleri cezalandıracağına içtenlikle inanır ve bu inanca uygun davranışlar gösterirler.
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Onlar, sana indirilene ve senden öncekilere indirilenlere1 iman ettikleri gibi âhirete2 de gönülden kesin bir bilgiyle inanırlar.*
Muhammed Esed Meali ve onlar (ey Peygamber), sana indirilene de senden önce indirilmiş olana 5 da iman ederler: çünkü onlar, öteki dünyanın varlığından bütün kalpleriyle emindirler.
Mustafa İslamoğlu Meali Ve onlar sana indirilene iman ederler, senden önce indirilene de...[18] Âhiretin varlığına dair ilâhî habere mutmain bir kalple inanmıştırlar.[19]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve onlar o kimselerdir ki sana indirilmiş ve senden evvel indirilmiş kitaplara da imân ederler ve onlar ahirete de yakînen kani olurlar.
Suat Yıldırım Meali Hem sana indirilen kitabı, hem de senden önce indirilen kitapları tasdik ederler. Âhirete de kesin olarak onlar inanırlar. *
Süleyman Ateş Meali Sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar; ahirete de kesinlikle iman ederler.
Süleymaniye Vakfı Meali Sana indirilene de senden önce indirilenlere [*] de inanıp güvenenler ve ahiret konusunda kesin bir kanaate varanlar,*
Şaban Piriş Meali Onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere ve ahirete de kesin olarak inanırlar.
Ümit Şimşek Meali Onlar sana indirilene de inanırlar, senden önce indirilene de. Âhirete de onların tam ve kesin bir imanı vardır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Hem sana vahyedilene hem de senden önce vahyedilene inananlardır onlar. Âhireti gereğince kavrayıp anlayanlar da onlardır.
M. Pickthall (English) And who believe in that which is revealed unto thee (Muhammad) and that which was revealed before thee, and are certain of the Hereafter.
Yusuf Ali (English) And who believe in the Revelation sent to thee, and sent before thy time, and (in their hearts) have the assurance of the Hereafter(28).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları