Bakara Suresi 14. Ayet


Arapça

وَإِذَا لَقُواْ الَّذِينَ آمَنُواْ قَالُواْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْاْ إِلَى شَيَاطِينِهِمْ قَالُواْ إِنَّا مَعَكْمْ إِنَّمَا نَحْنُ مُسْتَهْزِؤُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne).


Kelimeler

ve izâ ve o zaman, olunca
lekû karşılaştılar, buluştular
ellezîne ki onlar
âmenû îmân ettiler
kâlû dediler
âmennâ biz îmân ettik
ve izâ ve o zaman, olunca
halev yalnız kaldılar, başbaşa kaldılar
ilâ şeyâtîni-him kendi şeytanlarıyla
kâlû dediler
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
mea-kum sizinle beraber
innemâ ancak, sadece
nahnu biz
mustehziûne alay edenler, alay eden kimseler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Bu münafıklar) İman edenlerle karşılaştıklarında (sadık din ve dava ehliyle bir arada bulunduklarında) : “Biz de iman etmiş kimseleriz (ve İslam’a hizmet için kâfirlerle zahiren iş birliği görüntüsü vermekteyiz; sakın bizden şüphelenmeyiniz!) ” derler. (Ama) Şeytanları (ve şer odaklarıyla gizlice buluşup) baş başa kaldıklarında (ise) ; “Şüphesiz biz (asıl) sizinle beraberiz, (sizin hedeflerinize hizmet etmekteyiz.) Biz (mü’min ve Müslüman kesimleri sadece idare ve) istihza etmekteyiz” (zira “onların desteğini almak mecburiyetindeyiz” denilmektedir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İnananlarla buluştular mı inandık derler. Şeytanlarıyla yalnız kaldılar mı şüphe yok ki derler, biz sizinleyiz, biz ancak alay etmekdeyiz.
Abdullah Parlıyan Meali İman edenlerle karşılaştıklarında, “Biz de sizin gibi inandık” derler. Azılı, sapık, insan ve cin arkadaşlarıyla başbaşa kaldıklarında, “Aslında biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece alay ediyoruz” derler.
Ahmet Tekin Meali İman edenlerle karşılaştıkları zaman, sözde: "Biz de iman ettik" derler. Elebaşılarıyla, liderleriyle baş başa kaldıkları zaman: "Biz sizinle beraberiz. Sadece onlarla alay ediyoruz." derler.
Ahmet Varol Meali İman etmiş olanlarla bir araya geldiklerinde: "Biz de iman ettik" derler. Ama kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında: "Biz sizinle birlikteyiz; ötekilerle ise sadece alay ediyoruz" derler.*
Ali Bulaç Meali İman edenlerle karşılaştıkları zaman: 'İman ettik' derler. Şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında ise, derler ki: “Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla sadece) alay ediyoruz.'
Ali Fikri Yavuz Meali Bir de müminlerle karşılaştıkları zaman: “- Biz de (sizin gibi) iman ettik” derler. Halbuki şeytanlarıyle (kendilerini aldatan dostlarıyla) yalnız başına kaldıkları zaman: “- Biz (dinde) sizinle beraberiz, biz ancak (müminlerle) istihza edicileriz.” derler.
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar, müminlerle karşılaştıklarında “İnandık” derler, şeytanlarıyla (büyükleriyle) başbaşa kaldıkları zaman, “Sizinle beraberiz, biz (Müslümanlarla) yalnızca alay ediyoruz” derler.
Bayraktar Bayraklı Meali Müminlerle karşılaştıklarında, “İman ettik” derler, reisleriyle baş başa kaldıklarında ise, “Biz sizinle beraberiz; biz sadece alay ediyoruz” derler.
Cemal Külünkoğlu Meali (Onlar) iman edenlerle karşılaştıkları zaman: “Biz de sizin gibi inanıyoruz” derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman: “Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz onlarla yalnızca eğleniyoruz” derler. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) İnananlara rastladıkları zaman, "İnandık" derler, elebaşılarıyla baş başa kaldıklarında, "Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz" derler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) İman edenlerle karşılaştıkları zaman, “İnandık” derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, “Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz” derler.
Diyanet Vakfı Meali (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit «(Biz de) iman ettik» derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz, derler.
Edip Yüksel Meali İnananlarla karşılaştıkları vakit, "İnanıyoruz," derler; fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında, "Sizinle beraberiz. Biz sadece alay etmekteyiz," derler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: "Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz." derler.
Elmalılı Meali (Orjinal) bir de iyman edenlerle karşılaştılar mı «amenna» derler ve kendi şeytanlarile halvet oldular mı «emin olun derler, biz sizinle beraberiz, biz ancak mütehziyiz»
Hasan Basri Çantay Meali Onlar îman edenlere kavuşdukları zaman «inandık» derler. Şeytanlariyle yalınızca (başbaşa) kalınca ise «Emîn olun, biz sizinle beraberiz. Biz ancak istihza edicileriz» derler.
Hayrat Neşriyat Meali Ve îmân edenlerle karşılaştıkları zaman: “(Biz de) îmân ettik!” derler. Şeytanlarıyla(reisleriyle) baş başa kaldıkları zaman ise: “Gerçekten biz sizinle berâberiz; biz (onlarla)ancak alay edicileriz!” derler.
İlyas Yorulmaz Meali İnananlarla karşılaştıklarında “Bizde iman ettik” derler. Kendilerini aldatanlarla (şeytanlar ile) baş başa kaldıklarında ”Sizinle beraberiz, elbette onlarla eğlenip alay ediyoruz” derler.
Kadri Çelik Meali İman edenlere rastladıkları zaman, “İman ettik” derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında, “Biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay edicileriz” derler.*
Mahmut Kısa Meali İnananlarla karşılaştıkları zaman, “Biz de inanıyoruz!” derler. Fakat onlarıperde arkasından yöneten şeytanlarıyla, yani kendilerini yönlendiren liderleriyle, akıl hocalarıyla baş başa kalınca da, “Aslında biz sizin yanınızdayız, bakmayın Müslümanlıktan dem vurduğumuza; böyle yapmakla, onlarla sadece alay ediyoruz!” derler.
Mehmet Türk Meali Onlar, Müslümanlarla karşılaştıkları zaman: “Biz de îman ettik.” derler. Fakat şeytanlarıyla1 baş başa kalınca: “Aslında biz, kesinlikle, sizin yanınızdayız. Biz, (onlarla) sadece alay ediyoruz” derler.2*
Muhammed Esed Meali Ve imana ermiş olanlarla karşılaştıklarında, “Biz de [sizin gibi] inanıyoruz!” derler; ama şeytanî dürtüleriyle 10 başbaşa kaldıklarında, “Aslında biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece eğleniyoruz” derler.
Mustafa İslamoğlu Meali Ama inanan kimselerle karşılaştıklarında “Biz iman ettik” derler. Şeytanlarıyla[30] baş başa kaldıklarında ise, “Biz sizinle beraberiz, biz (onlarla) sadece alay ediyoruz” derler.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Onlar imân edenlere rastgelince, «Biz imân ettik,» derler. Kendi şeytanları ile yalnız kalınca da, «Biz sizinle beraberiz, biz ancak o imân edenler ile istihzâda bulunan kimseleriz,» derler.
Suat Yıldırım Meali Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit “Biz de müminiz” derler. Fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında da: “Emin olun, biz sizinle beraberiz, biz onlarla alay ediyoruz. ” derler. *
Süleyman Ateş Meali İnanmış olanlara rastladıkları zaman; "İnandık," derler. Fakat şeytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman; "Biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz," derler.
Süleymaniye Vakfı Meali Allah’a inanıp güvenenlerle yüz yüze gelince, “Biz O’na inanıp güveniriz.” derler. Şeytanlarıyla [*] baş başa kalınca, “inanın biz sizin yanınızdayız, onlara sadece göz yumuyoruz!” derler.*
Şaban Piriş Meali İnananlara rastladıkları zaman:-İnandık, derler. şeytanları ile başbaşa kalınca da: -Biz, sizin yanınızdayız. Onlarla sadece alay ediyoruz, derler.
Ümit Şimşek Meali İnananlarla karşılaştıkları zaman, “İnandık” derler. Şeytanlarıyla(7) baş başa kaldıklarında ise, “Biz sizinleyiz,” derler. “Onlarla sadece eğleniyoruz.”*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bunlar iman etmiş olanlarla yüz yüze geldiklerinde, "İman ettik" derler. Kendi şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise söyledikleri şudur: "Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz."
M. Pickthall (English) And when they fall in with those who believe, they say: We believe; but when they go apart to their devils they declare: Lo! we are with you; verily we did but mock.
Yusuf Ali (English) When they meet those who believe(37), they say: "We believe;" but when they are alone with their evil ones, they say: "We are really with you: We (were) only jesting."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları