Yâsîn Suresi 11. Ayet


Arapça

إِنَّمَا تُنذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ فَبَشِّرْهُ بِمَغْفِرَةٍ وَأَجْرٍ كَرِيمٍ


Türkçe Okunuşu

İnnemâ tunziru menittebeaz zikre ve haşiyer rahmâne bil gayb(gaybi), fe beşşirhu bi magfiretin ve ecrin kerîm(kerîmin).


Kelimeler

innemâ ancak, sadece
tunziru sen uyarırsın
men kimse, kişi
ittebea tâbî oldu, uydu
ez zikre zikir
ve haşiye ve huşû duydu
er rahmâne rahmân
bi el gaybi gayb ile, gıyabında, gaybda
fe o zaman, böylece
beşşir-hu onu müjdele
bi magfiretin bir mağfiret ile
ve ecrin ve bir ecir
kerîmin kerim, bol, çok çeşit, çeşit çeşit

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey Nebim!) Sen ancak, Zikre (Kur’an'a) uyan ve gayb ile (zahiren görmedikleri, ama harika yaratılış eserleriyle tanıyıp iman ettikleri) Rahman olan (Allah') a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylelerini, bir bağışlanma, yüksek ve cömertçe bir mükâfatla müjdele (ki onlar dünyada izzet ve devlete, ahirette ise cennete ulaşacaklardır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Sen, ancak Kur'an'a uyan ve rahmandan, halk görmese de korkan kişiyi korkutabilirsin; müjdele onu yarlıganmayla ve güzelim bir mükafatla.
Abdullah Parlıyan Meali Sen ancak, Kur'ân'ı, ciddi düşünerek okuyup, kulluk kitabı olarak kabul eden ve henüz huzuruna çıkmadan, Allah'a karşı gelmekten korkanları uyarabilirsin. Böylelerini Allah'tan bir bağışlanma ve güzel bir ödül ile müjdele.
Ahmet Tekin Meali Sen ancak, okunması ibadet olan övünç kaynağı Kur'ân'a uyan, Kur'ân'ı uygulayan, saklı-gizli hallerinde, görmedikleri halde, gıyaben, saygı duyarak rahmet sahibi Rahman olan Allah'tan korkanları uyarabilirsin. Onları, bir koruma kalkanı ve bağışlanma, cömertçe ve değerli bir mükâfatla müjdele.
Ahmet Varol Meali Sen ancak zikre uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi ve namaz kılanları uyarırsın. İşte onu bir bağışlama ve kıymetli bir ecirle müjdele.
Ali Bulaç Meali Sen ancak, zikre (Kur'an'a) uyan ve gayb ile Rahman olan (Allah')a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.
Ali Fikri Yavuz Meali Sen ancak Kur'an'a tâbi olan, onunla amel eden ve görmediği Rahmân'a içten saygı besliyen kimseyi sakındırırsın. İşte onu hem bir mağfiretle (dünyadaki günahlarının bağışlanmasıyla), hem de iyi mükâfatla (cennetle) müjdele.
Bahaeddin Sağlam Meali Sen, ancak zikre (Kur’ana) tabi olan ve sonsuz mükemmel olan Allah’tan gıyaben korkan kişiyi uyarırsın. Böyle bir kişiyi Allah’tan bir mağfiret ve güzel ikramlı bir ücret ile müjdele!...
Bayraktar Bayraklı Meali Sen ancak, Kur'ân'a uyan ve görmeden Rahmân'a saygı duyan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini bir af ve güzel bir ödülle müjdele.
Cemal Külünkoğlu Meali Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahman (olan Allah')a yürekten saygı besleyen kişiyi uyarabilirsin. İşte o kimseyi bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele!
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sen ancak, Kuran'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Artık o kimseyi, bağışlanma ve cömertçe verilecek bir ecirle müjdele.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Diyanet Vakfı Meali Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Edip Yüksel Meali Sen ancak, mesaja uyan ve yalnız başına iken Rahman'a karşı saygılı olan bir kimseyi uyarabilirsin. Onu bağışlanma ve bol bir ödülle müjdele.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ancak zikri ta'kıyb eden ve gaybde rahmana haşyet besliyen kimseyi sakındırırsın, işte onu hem bir mağrifetle hem bir ecri kerîm ile müjdele
Hasan Basri Çantay Meali Sen ancak o zikre uyan ve çok esirgeyici (Allah) a gaaibâne büyük saygı gösteren kimseleri inzâr edeceksin. İşte sen on (lar) ı hemen mağfiretle, hem çok şerefli mükâfatla müjdele.
Hayrat Neşriyat Meali (Sen,) ancak Zikr'e (Kur'ân'a) tâbi' olan ve gıyâben (görmediği hâlde)Rahmân'dan korkan kimseyi korkutabilirsin! İşte onu bir mağfiret ve güzel bir mükâfâtla(Cennetle) müjdele!
İlyas Yorulmaz Meali Biz, yalnızca bu öğüte (Kur'an'a) tabi olanları ve görmediği halde Rahman dan korkanları uyarıyoruz. Onları bağışlanma ve büyük mükafatlarla müjdele.
Kadri Çelik Meali Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.
Mahmut Kısa Meali Sen ancak, bu kutlu Öğüde içtenlikle kulak veren veO Yüceler Yücesi Rahmân’a gayben —O’nu gözleriyle göremedikleri hâlde— saygı duyan kimseleri uyarabilirsin. Senin uyarıların, ancak böyle iyiliğe, güzelliğe açık olan kimselerde etkisini gösterir. Onlar, Allah’ın, duyu organlarıyla kavranamayacak yüce bir varlık olduğunu bilir, bu yüzden, O’nun varlığının, birliğinin ve sonsuz ilim, kudret, merhamet, adâlet... gibi yüce sıfatlarının yani bir tek rab ve ilâh oluşu gerçeğinin üzerinde düşünerek, Rablerine iman eder, derin bir saygı ve şükranla O’nun hükümlerine boyun eğerler. İşte onları, Allah tarafından bağışlanma ve cennette muhteşem bir ödül ile müjdele!
Mehmet Türk Meali Sen, ancak Kur’an’a uyan ve görmeden, Rahman olan (Allah’)a (karşı) saygı duyan kimseyi, uyarırsın. İşte o kimseyi, bir bağışlanma ve üstün bir mükâfatla (cennetle) müjdele.
Muhammed Esed Meali Sen ancak (ilahî) uyarıyı can kulağıyla dinleyen 9 ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen Rahmân'dan korkan kişiyi uyarabilirsin: işte böylelerine [Allah'ın] mağfiretini ve en güzel ödülü müjdele!
Mustafa İslamoğlu Meali Ne ki sen, sadece ilâhî uyarıya tâbi olan ve idraki aşan bir hakikat olmasına rağmen, O rahmet kaynağına derin bir ürpertiyle saygı duyan kimseyi[3932] uyarabilirsin: o halde bu gibileri sınırsız bir mağfiret ve tarifsiz güzellikte bir ödülle müjdele!*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sen ancak zikre tâbi ve Rahmân'dan daha görmeksizin korkan kimseyi korkutursun. Artık onu bir yarlığanma ile ve pek şerefli bir mükâfaat ile müjdele.
Suat Yıldırım Meali Sen ey Resulüm, şu kimseyi uyar: İrşâda can kulağıyla tâbi olur, görmediği Rahman'a saygı duyup O'ndan çekinir. Müjdele onu: Mağfiret onun, şerefli mükâfat onun. . .
Süleyman Ateş Meali Sen ancak Zikre uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükafatla müjdele.
Süleymaniye Vakfı Meali Sen ancak içten içe Rahman’dan çekinerek bu zikre[*] uyanı uyarabilirsin. Onlara, bağışlanacaklarını müjdele. Yaptıklarının karşılığının ikramiyeli olarak verileceğini de.*
Şaban Piriş Meali Sen ancak, Kur'an'a uyan, görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. Onlara bağışlanmayı ve büyük bir mükafatı müjdele!
Ümit Şimşek Meali Sen ancak Kur'ân'a uyan(4) ve görmediği halde Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte onu bağışlanma ile ve ardı arkası kesilmeyecek, pek değerli bir ödülle müjdele.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!
M. Pickthall (English) Thou warnest only him who followeth the Reminder and feareth the Beneficent in secret. To him bear tidings of forgiveness and a rich reward.
Yusuf Ali (English) Thou canst but admonish(3951) such a one as follows the Message and fears the (Lord) Most Gracious, unseen:(3952) give such a one, therefore,(3953) good tidings, of Forgiveness and a Reward most generous.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları