Yâsîn Suresi 30. Ayet


Arapça

يَا حَسْرَةً عَلَى الْعِبَادِ مَا يَأْتِيهِم مِّن رَّسُولٍ إِلاَّ كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِؤُون


Türkçe Okunuşu

Yâ hasreten alel ıbâd(ıbâdi), mâ ye’tîhim min resûlin illâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).


Kelimeler

yâ hasreten yazık, yazıklar olsun
alâ el ıbâdi kullara
mâ ye'tî-him onlara gelmedi (ki)
min resûlin bir resûl, bir elçi
illâ kânû ...'den başka olmadılar (...olmasınlar)
bi-hi yestehziûne onunla alay ediyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Yazıklar olsun (bütün kâfir ve gafil) kullara; ki onlara bir elçi gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi (edeceklerdi).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yazıklar olsun kullara, onlara hiçbir peygamber gelmedi ki onunla alay etmesinler.
Abdullah Parlıyan Meali Ah yazık o kullara ki, kendilerine gelen tüm elçileri ve mesajlarını alaya aldılar.
Ahmet Tekin Meali Kendilerine gelen bir Rasul ile, ille de alay etmeye kalkışan kullara yazıklar olsun!
Ahmet Varol Meali Yazıklar olsun kullara! Onlara hiç bir peygamber gelmiyordu ki onunla alay etmesinler.
Ali Bulaç Meali Yazıklar olsun kullara; ki onlara bir elçi gelmeyegörsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Ali Fikri Yavuz Meali Yazıklar olsun o kullara ki, ne zaman kendilerine bir peygamber gelse, muhakkak onu alaya alırlardı.
Bahaeddin Sağlam Meali Yazık kullara! Kendilerine hiç elçi gelmez ki onlar onunla alay ediyor olmasınlar.
Bayraktar Bayraklı Meali Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ederlerdi.
Cemal Külünkoğlu Meali Yazıklar olsun şu kullara ki, kendilerine ne zaman bir peygamber gelse, muhakkak onu alaya alırlardı.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Kullara yazıklar olsun! Kendilerine hangi elçi gelse, onu alaya alıyorlardı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yazık o kullara! Kendilerine bir peygamber gelmezdi ki, onunla alay ediyor olmasınlar.
Diyanet Vakfı Meali Ne yazık şu kullara! Onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.
Edip Yüksel Meali Halkın durumu pek yazık. Kendilerine her ne zaman bir elçi gelse onunla alay ederlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her bir peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ey!.. ne hasret o kullara ki kendilerine her gelen Resul ile mutlaka istihzâ ediyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali Ey kulların üzerine (çöken büyük) hasret (ve nedamet, hazır ol! Çünkü) onlar kendilerine herhangi bir peygamber (ve elçi) gelmeye dursun, ille onunla istihza ederlerdi.
Hayrat Neşriyat Meali Yazıklar olsun o kullara! Kendilerine ne zaman bir peygamber gelse, mutlaka onunla alay ederlerdi.
İlyas Yorulmaz Meali Yazıklar olsun o kullara ki, onlara ne zaman bir elçi gelse, hemen onunla alaya ettiler.
Kadri Çelik Meali Yazıklar olsun kullara! Onlara bir peygamber gelmeye görsün, mutlaka onunla alay ederlerdi.
Mahmut Kısa Meali Yazıklar olsun şu kullara ki, onlara ne zaman bir elçi gelse, mutlaka onu alaya alır ve küstahça bir tavırla hakka başkaldırırlar! Bir insan düşünün ki, Allah’ın mesajıyla karşı karşıya gelecek ve alaycı sözleri, umursamaz tavrıyla ondan yüz çevirecek! Yazık ona, vah ona!
Mehmet Türk Meali Kendilerine bir Peygamber gelir gelmez, derhâl onunla alay eden kullara yazıklar olsun!
Muhammed Esed Meali AH! YAZIK şu insanlar[ın çoğun]a! 16 Kendilerine hangi elçi geldiyse o'nu alaya aldılar!
Mustafa İslamoğlu Meali Ah, yazıklar olsun o kullara ki;[3945] ne zaman kendilerine bir elçi gelse, illa ki onu alaya aldılar!*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ey o kullar üzerine (teveccüh edecek) hasret! (Tam zamanın). Onlara bir resûl gelmezdi ki illâ istihzâda bulunurlar olmuşlardı.
Suat Yıldırım Meali Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine gelen her resul ile, mutlaka alay ederlerdi.
Süleyman Ateş Meali Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her elçi ile mutlaka alay ederlerdi.
Süleymaniye Vakfı Meali Yazık böyle kullara! Kendilerine bir elçi gelmeye görsün, hemen hafife alırlar.
Şaban Piriş Meali Yazıklar olsun o kullara! Ki, kendilerine bir peygamber gelmeye görsün, onunla sadece alay ederlerdi.
Ümit Şimşek Meali Yazıklar olsun o kullara! Ne zaman kendilerine bir peygamber gelecek olsa onu alaya alırlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her resulle mutlaka alay ederlerdi.
M. Pickthall (English) Ah, the anguish for the bondmen! Never came there unto them a messenger but they did mock him!
Yusuf Ali (English) Ah! Alas for (My) Servants! There comes not a messenger to them but they mock him!(3975)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları