Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Şaşkınlıkla ve pişmanlıkla) Diyecekler ki: “Eyvahlar bize, uykuya -bırakıldığımız yerden (görülen iyi veya kötü rüya gibi geçen kabir sürecinden,) bizi kim diriltip- kaldırıverdi? Herhalde bu, Rahman (olan Allah) ın va’ad ettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi) ler doğru söylemişlerdi!” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve demişlerdir ki: Yazıklar olsun bize, kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden; bu, rahmanın bize vaadettiği şey ve peygamberler gerçek söylemişler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O esnada kimileri diyecekler ki: “Eyvah bize, vay başımıza gelenlere, şu yatıp uyuduğumuz kabirlerden, bizi kim kaldırıyor?” Bunun üzerine onlara şöyle denilecek: “İşte bu Rahmanın vaad ettiği gerçektir. Gördünüz mü, O'nun elçileri ne kadar doğru sözlülermiş.” |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar:
“Vah, eyvah başımıza gelenlere! Ölüm uykumuzdan bizi kim dirilterek uyandırdı? Rahman olan Allah'ın va'dettiği tehdidi bu imiş, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderilen peygamberler de doğru söylemişler.” derler. |
Ahmet Varol Meali |
Derler ki: "Eyvah bize! Bizi uyuduğumuz yerden kim diriltti? Bu Rahman'ın vaad ettiğidir. Demek ki peygamberler doğru söylemişler." |
Ali Bulaç Meali |
Demişlerdir ki: 'Eyvahlar bize, uykuya-bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu, Rahmanın va'dettiğidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş'. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
“-Eyvah başımıza gelenlere!...Kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? İşte bu, O Rahman'ın vaad buyurduğu (kıyamet)...Doğru imiş, o gönderilen peygamberler.” derler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Derler: “Kim bizi istirahatgahımızdan kaldırdı? İşte bu diriliş, Rahman olan Allah’ın vaadettiğidir ve elçiler doğru söylediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İşte o zaman, “Vah bize, kim bizi bulunduğumuz yerden kaldırdı? Rahmân'ın vaad ettiği buymuş. Peygamberler doğru söylemiş” derler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vaad ettiği şeydir. Demek peygamberler doğru söylemişler.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
"Vah halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?" derler. Onlara: "İşte Rahman olan Allah'ın vadettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi" denir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şöyle derler: “Vay başımıza gelene! Kim bizi diriltip mezarımızdan çıkardı? Bu, Rahman’ın vaad ettiği şeydir. Peygamberler doğru söylemişler.” |
Diyanet Vakfı Meali |
(İşte o zaman:) Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın vâdettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler. |
Edip Yüksel Meali |
"Vay halimize" derler, "Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın söz verdiği şeydi. Demek elçiler doğru söylemişti." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Eyvah, başımıza gelenlere derler: kim kaldırdı bizi uyuduğumuz yerden? Bu işte, o Rahmanın va'd buyurduğu, doğru imiş o gönderilen Resuller |
Hasan Basri Çantay Meali |
(O zaman şöyle) demişlerdir: «Eyvah bize! Uyuduğumuz yerden bizi kim kaldırdı? Bu (Ba's) çok esirgeyici (Allah) ın va'd etdiği şey. Gönderilen (peygamber) ler (meğer) doğru söylemiş». |
Hayrat Neşriyat Meali |
Derler ki: “Eyvâh bize! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahmân'ın va'd ettiği şeydir; demek peygamberler doğru söylemiş!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Yazıklar olsun bize! Yattığımız yerlerden bizi kim kaldırdı. Herhalde Rahmanın vaat ettiği ve elçilerin doğruladığı bu olsa gerek” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
(İşte o zaman,) “Eyvah, eyvah! Bizi kabrimizden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vaat ettiğidir. Peygamberler gerçekten doğru söylemişler!” derler. |
Mahmut Kısa Meali |
“Vay başımıza gelenler!” diye bağrışacaklar, “Kim bizi ölüm uykumuzdan uyandırdı? Eyvahlar olsun, diyecekler; demek Rahmân’ın vaadettiği şey buymuş; meğer Elçiler doğru söylemiş!” |
Mehmet Türk Meali |
(İşte o zaman): “Vay bizim halimize, kabirlerimizden bizi kim kaldırdı?” 1derler. (Onlara): “Bu Rahman (olan Allah)’ın vadettiği şeydir, Peygamberler (size) doğru söylemişlerdi.” denilir.* |
Muhammed Esed Meali |
“Eyvah!” diyecekler, “Kim bizi [ölüm] uykumuzdan uyandırdı?” [Bunun üzerine onlara şöyle denecek:] “İşte Rahmân'ın vaad ettiği budur! Demek ki O'nun elçileri doğru söylemişlerdi!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
“Eyvah! Bizi uyuduğumuz yerden kim kaldırdı?”[3962] diyecek (ve cevabı kendileri verecek)ler: “Rahmân’ın vaad ettiği bu olsa gerek; demek ki gönderilen elçiler doğru söylemişler!”* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Demiş olurlar ki, «Eyvah bize! Bizi kim uyuduğumuz yerden kaldırdı? İşte bu, Rahmân'ın vaadettiğidir ve gönderilmiş olanlar, doğru söylemiş.» |
Suat Yıldırım Meali |
“Eyvah bize! Kim kaldırdı bizi yatağımızdan? ” diyorlar. . . “İşte Rahmân'ın vâdi: Resuller doğru söylerler! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler: "Vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahman'ın va'dettiği şey budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
“Ey vah! … Yatağımızdan bizi kim kaldırdı[*]?” diyeceklerdir. Denecek ki; “İşte Rahman’ın tehdit ettiği şey. Demek ki, elçiler doğru söylemişler.”* |
Şaban Piriş Meali |
-Eyvah bize, mezarımızdan bizi kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın tehdididir. Demek ki elçiler doğru söylemiş, derler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Eyvah bize!” derler. “Kim kaldırdı bizi kabirlerimizden? İşte bu Rahmân'ın vaad ettiği şey; demek peygamberler doğru söylüyormuş!” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Şöyle diyecekler: "Vay başımıza gelene! Kim kaldırdı bizi mezarımızdan? Rahman'ın vaat ettiği işte bu! Peygamberler doğru söylemişler." |
M. Pickthall (English) |
Crying: Woe upon us! Who hath raised us from our place of sleep? This is that which the Beneficent did promise, and the messengers spoke truth, |
Yusuf Ali (English) |
They will say: "Ah! Woe unto us! Who hath raised us up from our beds of repose?"...(3998) (A voice will say:) "This is what ((Allah)) Most Gracious had promised. And true was the word of the messengers!"* |