Yâsîn Suresi 67. Ayet


Arapça

وَلَوْ نَشَاء لَمَسَخْنَاهُمْ عَلَى مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِيًّا وَلَا يَرْجِعُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve lev neşâu le mesahnâhum alâ mekânetihim fe mâstetâû mudiyyen ve lâ yerciûn(yerciûne).


Kelimeler

ve lev ve şâyet, eğer
neşâu dileriz
le mesahnâ-hum elbette onları değiştirdik
alâ mekâneti-him mekânlarında, onların bulunduğu yerde
fe mâstetâû (mâ istetâû) o zaman güçleri yetmez
mudiyyen geçip gitme, ileri gitme
ve lâ yerciûne ve geri dönmezler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Eğer dileseydik oldukları yerde, kılıklarını değiştirip (zamanlarınıdonduruverirdik; başkalaşım “metamorfoz” sırrıyla) onları farklı bir kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye ve ne de geri gitmeye güç yetirebilirlerdi. (Geçmiş ve gelecek düşünceleri ve hareket yetenekleri köreltilirdi.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve dileseydik onları çarpıp, durdukları yerde bir başka şekle sokardık da kalakalırlardı, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi, ne geriye dönmeye.
Abdullah Parlıyan Meali İstersek onları, bulundukları yerde konum ve durumlarını değiştirir, daha aşağı bir varlığa dönüştürürüz de o zaman ne ileri, ne de geri gidebilirler.
Ahmet Tekin Meali Sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, kendilerinin güçlü, iktidar sahibi olduklarını sandıkları sırada, onların hallerini değiştirir çirkinleştirirdik. Ne ileri gidebilirlerdi. Ne de geri dönebilirlerdi.
Ahmet Varol Meali Dileseydik oldukları yerde onların kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gitmeye ne de geri dönmeye güçleri yeterdi.
Ali Bulaç Meali Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde (en görkemli çağlarında) onları bir başka kalıba sokardık; böylece ne ileri gitmeye, ne geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Ali Fikri Yavuz Meali Bir de dileseydik, kılıklarını oldukları yerde çirkin bir şekle çevirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne dönebilirlerdi.
Bahaeddin Sağlam Meali İstesek, onları kendi yerlerinde (hayvan veya taşa) dönüştürürüz. O zaman ne ileri ne de geri gidebilirler.
Bayraktar Bayraklı Meali Dileseydik, oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de, ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi; ne geri gelmeye!
Cemal Külünkoğlu Meali Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne de geri dönebilirlerdi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Dilesek, onları oldukları yerde dondururduk da, ne ileri gidebilirler ve ne de geri dönebilirlerdi.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yine eğer dileseydik, oldukları yerde başka yaratıklara dönüştürürdük de ne ileri gidebilirler, ne geri dönebilirlerdi.
Diyanet Vakfı Meali Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!
Edip Yüksel Meali Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi.
Elmalılı Meali (Orjinal) Daha dilesek kendilerini oldukları yerde meshediverdik de ne ileri gidebilirlerdi ne dönebilirlerdi
Hasan Basri Çantay Meali Yine dileseydik onları oldukları yerde suratlarını değişdirib bambaşka çirkin bir mâhiyyete getirirdik de ne ileri gitmiye, ne geri dönüb gelmiye güçleri yetmezdi.
Hayrat Neşriyat Meali Ve dileseydik, (en dirâyetli) oldukları(nı zannettikleri) yerde onların şekillerini(çirkin bir sûrete) elbette değiştirirdik de (bundan kurtulmak için), ne ileri gitmeye güçleri yeter, ne de geri dönebilirlerdi.
İlyas Yorulmaz Meali Biz isteseydik onları oturdukları mekanlardan siler atardık da, kaçıp gitmeye güçleri yetmezdi ve geri de dönemezlerdi.
Kadri Çelik Meali Eğer dilemiş olsaydık, oldukları yerde onları bir başka kalıba sokardık da böylece ne ileri gitmeye, ne de geri dönmeye güç yetirebilirlerdi.
Mahmut Kısa Meali Yine dileseydik, onları felç edip oldukları yere çivilerdik de, ne bir adım ileri gidebilirlerdi, ne de geri! Öyleyse, kendilerine görme, işitme, hareket etme ve benzeri yetenekleri bahşeden Allah’a kulluk etsinler. Ayrıca, bu nîmetlerin ebedî olmadığını, bir gün mutlaka ellerinden alınacağını unutmasınlar. Nitekim:
Mehmet Türk Meali Eğer (yine) dileseydik onları oldukları yerde bir başka kalıba sokardık. 1Böylece ne ileri gidebilir, ne de geri dönebilirlerdi.2 *
Muhammed Esed Meali Eğer [doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını] dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık 35 ve bulundukları yerde [kökleştirirdik ki] ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler. 36
Mustafa İslamoğlu Meali Eğer (böyle olmalarını) tercih etsek, mutlaka onları kendi konumlarına göre başka bir hale dönüştürürdük:[3972] o takdirde ne savuşturabilirler ne de geri dönebilirlerdi.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve eğer dilese idik onları en kuvvetli bulundukları yerde mahvederdik. Artık ne geçip gitmeğe ve ne de geri dönmeğe muktedir olamazlardı.
Suat Yıldırım Meali Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mâhiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik. . . Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.
Süleyman Ateş Meali Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
Süleymaniye Vakfı Meali Düzeni farklı kursaydık[*] onları, oldukları yerde başka kalıba sokardık. Sonra ne yola devam edebilir ne de geri dönebilirlerdi.*
Şaban Piriş Meali Eğer dileseydik, kalıplarını değiştirirdik de ileri gitmeye de geri dönmeye de güçleri yetmezdi.
Ümit Şimşek Meali Dileseydik, onları çirkin bir şekle sokardık da oldukları yerde kalırlar, ne ileri, ne de geri gitmeye güçleri yetmezdi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.
M. Pickthall (English) And had We willed, We verily could have fixed them in their place, making them powerless to go forward or turn back.
Yusuf Ali (English) And if it had been Our Will, We could have transformed them (to remain) in their places;(4013) then should they have been unable to move about, nor could they have returned (after error).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları