Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Andolsun O (şeytan taifesi), sizden birçok insan-neslini saptırmış (ve yoldan çıkarıp belaya bulaştırmış olduğu halde) yine de aklınızı kullanıp (ibret almamıştınız). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve andolsun ki sizden birçok halk yığınını doğru yoldan saptırdı o, aklınız mı yoktu da akıl edemediniz? |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ama işin doğrusu bu iken, pekçok insan şeytana uydu da, o nice toplumların yollarını şaşırttı. Akledecek durumda değiller miydi? |
Ahmet Tekin Meali |
Böyle iken, o sizden birçok nesillerin hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti tercihlerine özgürlük tanıdı. Hâlâ akıl erdirir hâle gelemediniz mi? |
Ahmet Varol Meali |
O sizden pek çok nesilleri saptırmıştı. Hiç akıl etmiyor muydunuz? |
Ali Bulaç Meali |
Andolsun o, sizden birçok insan-neslini saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz? |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Böyle iken içinizden bir çok kimseleri şeytan yoldan çıkardı. O vakit neye düşünür akıl eder olmadınız? |
Bahaeddin Sağlam Meali |
And olsun! O şeytan, sizden büyük bir halk kesimini saptırmıştır. Artık aklınızı kullanan olmayacak mısınız? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Yemin olsun, şeytan içinizden birçok nesli saptırmıştı. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? |
Cemal Külünkoğlu Meali |
“Andolsun ki, o (şeytan) sizden pek çok nesli saptırmıştı. Neden aklınızı kullanmadınız?” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Andolsun, o sizden pek çok nesli saptırmıştı. Hiç düşünmüyor muydunuz?” |
Diyanet Vakfı Meali |
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz? |
Edip Yüksel Meali |
Buna rağmen o, sizden bir çok nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmaz mıydınız? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz? |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Böyle iken celâlıma karşı o içinizden bir çok cibilletleri yoldan çıkardı, ya o vakıt sizin akıllarınız yokmıy dı? |
Hasan Basri Çantay Meali |
Andolsun ki (şeytan) sizden birçok halkı sapdırmadı. O vakit neye akıl etmiyordunuz? |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Böyle iken, yemîn olsun ki (şeytan), içinizden birçok nesilleri dalâlete sevk etmiştir. Hiç mi akıl erdirmiyordunuz?” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“O şeytan sizden pek çoğunuzun soyunu saptırmıştı. Akıllarını kullanmayanlardan mısınız?” |
Kadri Çelik Meali |
“Şüphesiz o, sizden birçok insan kuşağını saptırmıştı. Yine de akıllıca düşünmeli değil miydiniz?” |
Mahmut Kısa Meali |
“Oysa o, sizden önceki birçok nesilleri yoldan çıkarmıştı; peki bunu görüp de aklınızı kullanmıyor muydunuz?” |
Mehmet Türk Meali |
“Yemin olsun o, sizden birçok insan kuşağını saptırdı. Siz aklınızı hiç kullanmıyor muydunuz?” |
Muhammed Esed Meali |
[Şeytana gelince,] o bir çoğunuzu saptırmıştır; neden aklınızı kullanmıyorsunuz?” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Doğrusu (o şeytan) sizden nice kuşakları yoldan çıkarmıştır; o zaman aklınız başınızda değil miydi? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Andolsun ki, sizden bir çok cemiyetleri sapıklığa düşürdü. Siz âkilâne düşünür olmadınız mı? |
Suat Yıldırım Meali |
Şeytan, içinizden nice nesilleri saptırdı. Bunu düşünmeli değil miydiniz? |
Süleyman Ateş Meali |
O, sizden birçok kuşağı saptırmıştı. Düşünmüyor muydunuz? |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O, içinizden nice nesilleri yoldan çıkardı, aklınızı çalıştırmıyor muydunuz? |
Şaban Piriş Meali |
O, sizden çoğu toplumları saptırmıştı. Hiç aklınızı kullanmadınız mı? |
Ümit Şimşek Meali |
Gerçekten de o sizden nice nesilleri saptırdı. Hiç mi aklınızı kullanmadınız? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz? |
M. Pickthall (English) |
Yet he hath led astray of you a great multitude. Had ye then no sense? |
Yusuf Ali (English) |
"But he did lead astray a great multitude of you. Did ye not, then, understand?(4008)* |