Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Ve bu gerçekler size tebliğ edildi) Ki (Kur’an’la kalpleri) diri olanları uyarsın (ve hidayet yolunu göstersin) ve inkâr edenlere de (azap) söz(ümüz) hak olsun ve gerçekleşsin (ve hiçbir bahaneleri kalmasın diye gelmiştir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Diri olanı korkutması ve kafirler hakkındaki sözün gerçeğe çıkması için. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bu Kur'ân ancak aklı, fikri, duygusu, diri; kalbinde hayat ışığı olanları uyarmak ve Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerin üzerine de azapla ilgili sözün hak olduğunu bildirmek üzere indirilmiştir. |
Ahmet Tekin Meali |
Bu, hakikati gören, hakkı duyan, söyleneni anlayacak uyanıklığa, düşünebilen bir akla sahip olanı uyarmak; hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmeyerek ölü gibi davranan, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler, nankörler üzerinde de, ceza ile ilgili gerekçeli kararımızın, hükmümüzün gerçekleşmesi içindir. |
Ahmet Varol Meali |
Diri olanı uyarması ve kâfirler hakkındaki sözün hak olması için (Kur'an ona indirildi). |
Ali Bulaç Meali |
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Aklı olanı korkutmak, kâfirlere de azab gerçekleşmek için... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ki içlerinde hayat kalmış kişi (ve toplumları) uyarsın (kurtarsın,) kâfirler için de azap tahakkuk etsin. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Diri olanları uyarabilsin ve kâfirlere ceza hak olsun diye.[465]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
69,70. Biz, o (peygamber)e şiir öğretmedik. Bu, ona yakışmaz da. Ona vahyedilen ancak bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. (Bu Kur'an,) yaşayan kimseler uyarılsın ve böylece ilahî hüküm inkârcılar hakkında kesinleşsin diye gönderilmiştir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Aklen ve fikren) diri olanları uyarması ve kâfirler hakkındaki o sözün (azabın) gerçekleşmesi için Kur’an’ı indirdik. |
Diyanet Vakfı Meali |
Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye. |
Edip Yüksel Meali |
Dirileri uyarır ve inkarcıları açığa çıkarır.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Hayatı olanı uyandırmak, nankörlere de o söz hakk olmak için |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Bu da) hayâtı olan kimselere (gelecek tehlikeleri) haber vermek ve kâfirlere o söz hak olmak için (dir). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Tâ ki hayatta olanları (Allah'ın azâbıyla) korkutsun, kâfirlerin üzerine ise (azab husûsundaki) söz hak olsun! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yaşayan dirileri uyarmak için (inmiş) dir. Doğruları inkar edip reddedenlere (azap) sözü gerçekleşecektir. |
Kadri Çelik Meali |
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve küfre sapanların üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir). |
Mahmut Kısa Meali |
Ki böylece İslâm dâvetçileri, aklını ve gönlünü kibir, bencillik, inat, önyargı gibi hastalılardan arındırmış kimseleri, yani kalben diri olan insanlarıKur’an ile uyarsınlar ve böylece, bu mesajı inkâr edenlerin hakettikleri azap sözü, hiçbir itiraza yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak gerçekleşsin! İşte Kur’an’ın varlık sebebi ve temel görevi budur. O, artık uyarılmalarına gerek kalmayan ölülere okunmak için değil, insanlığı bir tek Allah’a kulluğa çağırmak için indirilmiştir: |
Mehmet Türk Meali |
(Bu Kur’an) diri olanları (aklı, duygusu olanları) gafletten uyandırmak ve inkâr edenlere1 azabın hak olması için (indirilmiştir).* |
Muhammed Esed Meali |
ki [kalben] diri olanları uyarabilsin ve [Allah'ın] sözü hakikati inkara şartlanmış olanlara karşı tanıklık yapabilsin 40 diye. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ki bu sayede, (kalben) diri olanları uyarsın[3977] ve bunu ısrarla inkâr edenlere karşı verilmiş söz gerçekleşsin.[3978]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Hayat sahibi olan kimseyi korkutması ve kâfirler üzerine de azabın tâhakkuk etmesi için (O Kur'an'ı) indirdik. |
Suat Yıldırım Meali |
Yaşayan her kişiyi uyarsın diye, böylece ilahî hüküm kâfirler hakkında kesinleşsin diye, gönderilmiştir. |
Süleyman Ateş Meali |
(Bu Kur'an Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın ve inkar edenlere de (azab) söz(ü) hak olsun. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Diri olan kimseleri uyarsın ve onun Allah’ın sözü olduğu, görmezlik edenler açısından da kesinleşsin diye indirilmiştir. |
Şaban Piriş Meali |
Diri olanları uyarmak ve sözün nankörler aleyhinde gerçekleşmesi içindir. |
Ümit Şimşek Meali |
Diri olanı uyarsın ve kâfirler hakkındaki hüküm yerini bulsun diye Biz ona Kur'ân'ı verdik. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Diri olanı uyarsın ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir. |
M. Pickthall (English) |
To warn whosoever liveth, and that the word may be fulfilled against the disbelievers. |
Yusuf Ali (English) |
That it may give admonition to any (who are) alive,(4016) and that the charge(4017) may be proved against those who reject (Truth).* |