Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Üstelik) Kendi yaratılışını unutarak Bize misal vermeye kalkıştı ve “şu çürümüş kemikleri kim diriltecekmiş?" diye (delil göstermeye yeltendi). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve bize bir örnek getirmede ve yaratılışını da unutmada, çürüyüp dağılmış kemikleri kim diriltir demede. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kendi yaratılışını unutarak, güya bir örnek vermeye kalkışıyor ve diyor ki: “Şu çürümüş, toz ufak olmuş kemikleri bu hale geldikten sonra, kim diriltebilecek, olur mu böyle şey?” |
Ahmet Tekin Meali |
Kendi yaratılışını unutarak, aklı sıra bize karşı delil niteliğinde misaller getirmeye, ders vermeye kalkışıyor.
“Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor. |
Ahmet Varol Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi. Dedi ki: "Çürümüş dağılmış bir haldeyken bu kemikleri kim diriltecek?" |
Ali Bulaç Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi; dedi ki: 'Çürümüş-bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecekmiş?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Nutfeden) yaratılışını unutarak bize bir de misal getirdi: “- Bu kemikleri kim diriltir, onlar çürüyüp dağılmışken?” dedi. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kendi yaradılışını unutmuşçasına bizim için misal biçti. “Kemikler çürümüşken kim onları canlandırabilir?” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve “Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyor. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kendi yaratılışını unutarak ve “çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diyerek bize örnek vermeye kalkıyor. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
77,78. İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki hemen apaçık bir hasım kesilir ve kendi yaratılışını unutur da; "Çürümüş kemikleri kim yaratacak" diyerek, Bize misal vermeye kalkar? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bir de kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek getirdi. Dedi ki: “Çürümüşlerken kemikleri kim diriltecek?” |
Diyanet Vakfı Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor. |
Edip Yüksel Meali |
Ve yaradılışını unutarak bize örnekli bir soru yöneltti: "Çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?" |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: "Kim diriltecekmiş o çürümüş kemikleri?" dedi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Yaratılışını unutarak bize bir de mesel fırlattı: kim diriltir o kemikleri onlar çürümüşken? dedi |
Hasan Basri Çantay Meali |
O, kendi yaratılışını unutarak bize bir misâl getirdi: «Bu çürümüş kemiklere kim can verecekmiş?» dedi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Kendi yaratılışını unuttu da bize bir misâl getirdi: “Onlar çürümüş olduğu hâlde, şu kemikleri kim diriltecek?” dedi. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yaratılışını unutarak, kalkmış birde bize misaller anlatmaya çalışıyor. “Toprağın içinde darma dağın olmuş kemik tozlarını kim yeniden diriltecek” diyor. |
Kadri Çelik Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir örnek verdi de şöyle dedi: “Çürümüş bozulmuşken, bu kemikleri kim diriltecek?” |
Mahmut Kısa Meali |
Kendi yaratılışını unutuyor da, aklı sıra Bize misal getirmeye kalkıyor: Her şeye kadir olan Yaratıcıyı, yaratılanlarla bir tutarak, “Şu çürüyüp dağılmış kemikleri kim diriltecekmiş?” diyor. |
Mehmet Türk Meali |
Kendi yaratılışını unutup, “şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?” 1diyerek Bize bir de örnek vermeye kalkıyor.* |
Muhammed Esed Meali |
Ama o hem [Bizi tartışmakta ve] Bizim hakkımızda karşılaştırmalar yapmakta, 46 hem de bizzat kendisinin nasıl yaratılmış olduğundan gafil bulunmaktadır! [Ve bunun şaşkınlığıyla da] “Kim, çürüyüp toz olmuş kemiklere hayat verebilir?” diye sormaktadır! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bir yandan Bizim için benzerler düzüp koşarken, öte yandan kendisinin (bir damlacık sudan) yaratılışını unutarak şöyle dedi: “Çürüyüp toza toprağa karışmış kemiklere kim hayat verecek?” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve kendi yaradılışını unuttu da Bize bir misâl iradına kalkıştı, dedi ki: «Kemikleri kim diriltebilir ki, onlar çürümüşlerdir?» |
Suat Yıldırım Meali |
Nasıl yaratıldığını unutarak, bir de misâl fırlattı Bize: “O çürümüş kemikleri kim diriltecek! ” diye. |
Süleyman Ateş Meali |
Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel verdi: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Nasıl yaratıldığını unutarak bize örnek gösterir de der ki; “çürük kemikleri kim diriltebilirmiş?” |
Şaban Piriş Meali |
Kendi yaratılışını unutup, bize örnek veriyor:-Bu çürümüş kemikleri kim diriltebilir? diyor. |
Ümit Şimşek Meali |
Kendi yaratılışını unuttu, Bize misal getirmeye kalktı: “Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diye, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kendi yaratılışını unutmuş da bize örnek veriyor. Ve bir de şöyle diyor: "Şu çürümüş kemiklere kim hayat verecek?" |
M. Pickthall (English) |
And he hath coined for Us a similitude, and hath forgotten the fact of his creation, saying: Who will revive these bones when they have rotted away? |
Yusuf Ali (English) |
And he makes comparisons(4024) for Us, and forgets his own (origin and) Creation: He says, "Who can give life to (dry) bones and decomposed ones (at that)?"* |