Yâsîn Suresi 9. Ayet


Arapça

وَجَعَلْنَا مِن بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَاهُمْ فَهُمْ لاَ يُبْصِرُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve cealnâ min beyni eydîhim sedden ve min halfihim sedden fe agşeynâhum fe hum lâ yubsırûn(yubsırûne).


Kelimeler

ve cealnâ ve yaptık, kıldık
min beyni eydî-him onların elleri arasından, önlerinden
sedden bir set
ve min halfi-him ve onların arkalarından
sedden bir set
fe agşeynâ-hum böylece, artık onları perdeledik, örttük, kuşattık
fe hum lâ yubsırûne böylece, artık onlar görmezler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Hakka diretmeleri ve hayra hıyanetleri sebebiyle onların) Önlerinden (manevi) bir perde ve arkalarından (manevi) bir perde çektik de, (böylece) onları(n görüş alanını) kapattık (ve gönül ekranlarını kararttık) ; artık bunlar (imani ve Kur'ani gerçekleri) göremez (ve kavrayamaz durumdalardır.) *
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.
Abdullah Parlıyan Meali Hem önlerine, hem arkalarına birer set çekmişiz ve böylece kendilerini sarıp kuşatmışız da, artık baksalar da göremezler.
Ahmet Tekin Meali Önlerinden, sağlarından, sollarından ve arkalarından setler çektik. Onları sardık. Artık, baksalar da göremezler.
Ahmet Varol Meali Onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik. Böylece onları örtüverdik. Artık görmezler.
Ali Bulaç Meali Biz önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Ali Fikri Yavuz Meali Biz onların önlerine (ahiret işlerine) bir engel, arkalarına (dünya işlerine) bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar (hakkı) göndermezler.
Bahaeddin Sağlam Meali Önlerine bir sed, arkalarına da bir sed yapmışız (onları kuşatmışız.) Gözlerine perde çekmişiz, artık onlar asla göremezler.*
Bayraktar Bayraklı Meali Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık göremezler.
Cemal Külünkoğlu Meali Biz, onların hem önlerine bir set, hem de arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık onlar görmezler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Önlerine ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Biz, onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık görmezler.
Diyanet Vakfı Meali Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.  *
Edip Yüksel Meali Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çekerek onları perdeledik; artık göremezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Hem önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da görmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hem önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezler
Hasan Basri Çantay Meali Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler.
Hayrat Neşriyat Meali (İsyanlarındaki ısrarları yüzünden) önlerinden bir sed, arkalarından da bir sed çektik de onları(n gözlerini) perdeledik; artık onlar görmezler.
İlyas Yorulmaz Meali Önlerine ve arkalarına bir engel koyduk ve onları çepe çevre kuşattık. Artık göremezler.
Kadri Çelik Meali Biz onların önlerine bir sed, arkalarına da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık görmezler.
Mahmut Kısa Meali Onların önlerine ve arkalarına, kendi ürünleri olan önyargı, haset, bencillik gibi engeller koyduk ve mal hırsı, dünya tutkusu ile onları çepeçevre kuşattık; işte bu yüzden, bağnazlıktan, taassuptan kurtulup da gerçeği göremezler. Geçmiş olaylardan ders alıp da günahlardan vazgeçmez, gelecekte kendilerini bekleyen tehlikelerden sakınmazlar. Dolayısıyla;
Mehmet Türk Meali Biz onların önlerinden ve arkalarından birer set çekerek (basiretlerini) örtüverdik de onlar (bu yüzden Hakkı) görmezler.
Muhammed Esed Meali önlerine ve arkalarına setler çektik 8 ve göremesinler diye üzerlerine perdeler geçirdik:
Mustafa İslamoğlu Meali Yine (adeta) önlerinden ve arkalarından birer set çekmiş ve gözlerini perdelemişizdir de, artık görememektedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar göremezler.
Suat Yıldırım Meali Hem önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki, artık hiç göremezler onlar. . .
Süleyman Ateş Meali Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.
Süleymaniye Vakfı Meali Sanki önlerine bir engel, arkalarına da bir engel koyup onları kuşatmışız da göremiyorlar[*].*
Şaban Piriş Meali Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık göremezler.
Ümit Şimşek Meali Önlerine bir sed, arkalarına bir sed çekip onları öyle bir kuşattık ki, birşey görecek halleri yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Önlerine bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar görmezler.
M. Pickthall (English) And We have set a bar before them and a bar behind them, and (thus) have covered them so that they see not.
Yusuf Ali (English) And We have put a bar in front of them(3949) and a bar behind them, and further, We have covered them up; so that they cannot see.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları