Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hani (Musa Tûr dağı eteklerinde) bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: "Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan (yemek pişirici ve ihtiyaç giderici) bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol-gösterici (bize yardım edici birilerini) bulurum (diye sevinmişti) ." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hani bir ateş görmüştü de ailesine durun demişti, ben bir ateş görüyorum, ya gider, bir kor getiririm oradan size, yahut birine rastlarım da yol öğrenirim ateş başında. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hani O, uzakta bir ateş görmüştü ve ailesine: “Siz burada bekleyin, ben bir ateş gördüm” demişti. “Belki size, oradan bir parça kor getiririm, yahut orada, ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” |
Ahmet Tekin Meali |
Hani o bir ateş görmüş ailesine:
“Burda bekleyin. Gözüme, dostluk parıltısı saçan, yüreğimi ısıtan bir ateş ilişti. Belki size alevli bir eğsi-köz getiririm. Yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” demişti. |
Ahmet Varol Meali |
Hani o bir ateş görmüştü de ailesine: "Siz durun. Ben bir ateş gördüm. Umarım oradan size bir kor getirir yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum" demişti. |
Ali Bulaç Meali |
Hani bir ateş görmüştü de, ailesine şöyle demişti: 'Durun, bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor getiririm veya ateşin yanında bir yol-gösterici bulurum.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Mûsa Medyen'den annesini ziyaret için Mısır'a giderken yolda ailesi ile fırtınaya tutulmuş, karanlık bir gecede yolu şaşırmış ve davarları dağılmıştı. İşte böyle ateşe ihtiyaç duyulan bir vakitte) hani o, bir ateş görmüştü de ailesine: “- Yerinizde durun. Benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahud ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” demişti. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hani, bir ateş gördü. Ailesine: “Bekleyin! Ben bir ateş ile tanıştım. Belki ben ondan size bir parça getiririm. Veya o ateş yanında bir hidayet bulurum” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Hani o, bir ateş görmüştü de, ailesine/toplumuna, “Durun! Ben bir ateş gördüm, ya ondan size bir kor getiririm ya da ateşin yanında bir rehber bulurum” demişti. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
9,10. (Resulüm!) Musa'nın haberi (kıssası) sana ulaştı mı? Hani o (Sina'da) bir ateş görmüştü de ailesine: “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm. Ya oradan size bir kor getiririm ya da ateşin yakınlarında bize yol gösterecek birini bulurum” demişti. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O, bir ateş görmüştü de, ailesine: "Durun, ben bir ateş gördüm, ya ondan size bir kor getirir, ya da ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hani bir ateş görmüştü de ailesine, “Siz burada kalın, ben bir ateş gördüm (oraya gidiyorum). Umarım ondan size bir kor ateş getiririm, yahut ateşin başında, yol gösterecek birini bulurum” demişti.[355]* |
Diyanet Vakfı Meali |
Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. * |
Edip Yüksel Meali |
Bir ateş görmüştü ve ailesine, "Burada durun, ben bir ateş gördüm. Olur ki size ondan bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum," demişti. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Hani o bir ateş görmüştü de, ailesine: "Yerinizde durun, benim gözüme bir ateş ilişti, belki size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösterici bulurum" demişti. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir vakıt o beni ateş gördü de ehline durun, dedi: benim gözüme bir ateş ilişti belki size ondan bir yalın getiririm, yâhud üzerinde bir kılağuz bulurum |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hani o, bir ateş görmüşdü de aailesine: «Siz (burada) durun. Hakıykat ben (muunis) bir ateş gördüm. Belki ondan size bir kor getirir, yahud ateşin yanında doğru bir yol (gösterici) bulurum» demişdi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hani bir ateş görmüştü de âilesine: “(Siz burada) durun; doğrusu ben bir ateş gördüm; belki ondan size bir kor getiririm; ya da ateşin yanında yol gösteren bir kimse bulurum” demişti. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Uzakta bir ateş görünce ailesine “Burada bekleyin. Bir ateş gördüm, belki (ısınmak için) o ateşten bir parça getirebilir veya ateşin çevresinde bize yol gösterecek birisini bulabilirim” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
Hani bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: “Durun, şüphesiz ben bir ateş gördüm; umulur ki size ondan bir kor parçası getirici olurum ya da ateşin yanında bir kılavuzluk bulurum.” |
Mahmut Kısa Meali |
Hani Mûsâ, ailesiyle birlikte Medyen’den Mısır’a dönerken, geceleyin yolunu kaybetmiş ve uzaklarda bir ateş görmüştü. Ailesine, “Siz burada bekleyin!” dedi, “Ağaçların arasında bir ateş ilişti gözüme, belki ısınmak için size oradan bir kor parçası getiririm, yâhut ateşin yanında, bize yol gösterecek biriyle karşılaşırım.” |
Mehmet Türk Meali |
(Mûsa) ateşi görünce ailesine: “Siz (burada) durun! Ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir kor parçası getiririm veya ateşin yanında bir yol gösterici bulurum.” demişti.1* |
Muhammed Esed Meali |
Hani, o [uzakta] bir ateş görmüş 7 ve ailesine: “Siz burada bekleyin; ben bir ateş gördüm” demişti, “belki size oradan bir tutam kor getiririm; yahut orada ateşin yanında bir yol gösterici bulurum”. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Hani o ateş türü cazip bir şey[2553] görmüştü de, ailesine hemen “Durun, bekleyin!” demişti; “Benim gözüme ateş türü bir şey ilişti; belki size ondan bir tutam kor getiririm veya ateşin etrafında bir yol gösterici bulurum”.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O vakit ki, o bir ateş görmüş de ailesine demişti ki: «Durunuz, ben şüphesiz bir ateş gördüm, belki ondan size bir aydınlık getiririm, yahut ateşin yanında bir rehber bulurum.» |
Suat Yıldırım Meali |
Hani o çölde, gece yol alırken, bir ateş gördü uzaktan. “Durun! ” dedi, ailesine: “Bir ateş ilişti gözüme. Oraya doğru gideyim, Belki oradan bir kor alıp size getiririm. Belki orada yolu bilen birini bulurum. ” {KM, Çıkış 3. bölüm} |
Süleyman Ateş Meali |
Hani (o) bir ateş görmüştü de ailesine: "Siz durun ben bir ateş gördüm, belki ondan size bir kor getiririm, yahut ateşin yanında bir yol gösteren bulurum" demişti. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bir gün bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: “Durun hele; bir ateş gördüm. Belki onun korundan biraz getiririm; belki de ateşin yanında yol gösterecek birini bulurum.” |
Şaban Piriş Meali |
Hani bir ateş görmüştü de ailesine:
- Siz durun, ben bir ateş gördüm. Belki size ondan bir kor getiririm; veya ateşin yanında bir yol gösteren bulurum demişti. |
Ümit Şimşek Meali |
Hani o bir ateş görmüş ve ailesine “Siz durun,” demişti. “Gözüme bir ateş ilişti. Bakarsınız, ondan bir kor alıp getirir, yahut orada yol gösterecek birisini bulurum.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hani, bir ateş görmüştü de ailesine şöyle demişti: "Bekleyin! Gözüme bir ateş ilişti. Olabilir ki, ondan size bir kor parçası getiririm, yahut onun üzerinde bir kılavuz bulurum." |
M. Pickthall (English) |
When he saw a fire and said unto his folk: Wait! I see a fire afar off. Peradventure I may bring you a brand therefrom or may find guidance at the fire. |
Yusuf Ali (English) |
Behold, he saw a fire:(2541) So he said to his family, "Tarry ye; I perceive a fire; perhaps I can bring you some burning brand therefrom, or find some guidance at the fire."(2542)* |