Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O gün, kendisinden sapma ve kaçma imkânı olamayan davetçiye (mecburen) uyacaklar (büyük mahkemeye toplanacaklar) dır. Rahman (olan Allah) a karşı sesler kısılmıştır; artık bir hırıltıdan başka bir şey işitemezsin. (Herkes bu dehşetten korkup sinmiştir.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O gün hiçbir kimse kalmaz ki Allah'a davet edene uymasın ve rahmanın heybetinden sesler kesilir, ancak ayak sesleri, tıpırtılar halinde duyulabilir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O gün tüm insanlar, hiçbir tarafa sapmadan çağırıcı İsrafil'in davetine uyarlar. Bütün sesler, sınırsız rahmet sahibi Rahman'ın huzurunda kısılmıştır. Öyle ki, yalnızca cansız bir fısıltı ve uğultu işitirsin. |
Ahmet Tekin Meali |
O gün, hiçbir tarafa sapmadan, o çağrıyı yapana, İsrâfil'e uyarlar. Rahmet sahibi, Rahman olan Allah için, hakkaniyete riayet duyguları gereği sesler kısılmıştır. Artık fısıltıdan başka hiçbir şey işitemezsin.* |
Ahmet Varol Meali |
O gün hiçbir tarafa sapmadan çağırıcıya uyarlar. Rahman'a karşı sesler kısılmıştır. Artık bir hışırtıdan başka bir şey duymazsın. |
Ali Bulaç Meali |
O gün, kendisinden sapma imkanı olamayan çağırıcıya uyacaklar. Rahmana karşı sesler kısılmıştır; artık bir hırıltıdan başka bir şey işitemezsin. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O kıyâmet gününde, Sûra üfliyen İsrafil'in çağrısına, sağa sola sapmadan, uyub koşacaklar, Öyle ki, RAHMAN'ın azametinden sesler kısılmıştır. Artık bir hışıltıdan başka hiç bir şey işitemezsin.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O gün mahşere çağırana uyarlar. Ona karşı yan çizmezler. Bütün sesler, Rahman olan Allah için kısılmış durumdadır. O gün yere basmalarının sesinden başka bir şey işitmezsin. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“O gün insanlar, davetçiye uyacaklar. Ona karşı yan çizme yoktur. Artık, Rahmân'ın hürmetine sesler kısılmıştır. Bu yüzden fısıltıdan başka bir ses işitemezsin.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
O gün (herkes), kendisinden kaçıp kurtulmak mümkün olmayan bir davetçinin peşinden gider ve tüm sesler o sınırsız rahmet sahibinin huzurunda saygıyla kısılır. Öyle ki yalnızca cansız, baygın bir uğultu işitirsin. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
105,106,107,108. Sana dağları sorarlar; de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ın heybetinden kısılmıştır; ancak bir fısıltı işitirsin." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
O gün kendisinden yan çizmek mümkün olmayan davetçiye (İsrâfil’e) uyarlar. Sesler, Rahmân’ın azametinden dolayı kısılmıştır. Artık sadece fısıltı işitebilirsin. |
Diyanet Vakfı Meali |
O gün insanlar, dâvetçiye (İsrafil'e) uyacaklar. Ona karşı yan çizmek yoktur. Artık, çok esirgeyici Allah hürmetine sesler kısılmıştır. Bu yüzden, fısıltıdan başka bir ses işitemezsin. |
Edip Yüksel Meali |
O gün, en ufak bir sapma göstermeden çağırıcıya uyarlar. Sesler Rahman'ın huzurunda kısılmıştır; fısıltıdan başka bir şey işitemezsin. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
O gün, hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye (Sûr'a üfleyenin çağrısına) uyarlar. Öyleki, Rahmân'ın heybetinden sesler kısılmıştır. Artık bir fısıltıdan başka hiçbir şey işitemezsin. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O gün da'vetçiye ı'vicasız tebe'ıyyet edecekler öyle ki Rahmanın heybetinden sesler kısılmıştır, artık bir hışıltıdan başka bir şey işitmezsin |
Hasan Basri Çantay Meali |
«O gün o da'vetciye — kendisine muhaalefet etmeksizin — uyub izinden gideceklerdir. Çok esirgeyici (Allahın heybetinden) sesler kısılmışdır. Artık bir hışırtıdan başka bir şey işitmezsin». |
Hayrat Neşriyat Meali |
“O gün (herkes) o çağırıcıya (İsrâfîl'e) uyarlar; ona karşı yan çizmek yoktur. Öyle ki, Rahmân('ın heybetin)den dolayı sesler kısılmıştır; artık seslerin en hafîfinden(yalvaran dudakların kıpırdaması, korkulu ayakların hışırtısından) başka bir şey işitmezsin!”(1)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar o gün, kendilerinde hiçbir sakatlığın olmadığı davetçilerin çağrılarına tabi olurlar. O gün sesler Rahman için son derece saygılı olup, fısıltıdan başka bir ses duyamazsın. |
Kadri Çelik Meali |
O gün, kendisinden sapma imkânı olamayan çağırıcıya (Allah'a) uyacaklar. Rahman'a karşı sesler kısılmıştır; artık bir hışıltıdan başka bir şey işitemezsin. |
Mahmut Kısa Meali |
O gün bütün insanlar, kendisinden kaçış imkânı olmayan çağırıcıya uyup Büyük Mahkemede hesap vermek üzere Rahmân’ın huzurunda toplanacaklar. İşte o anda, Rahmân’ın hüküm vermesi için sesler kısılacak ve her tarafı korkunç bir sessizlik saracak, öyle ki, titreme, hıçkırık ve soluk alış veriş seslerinin birbirine karıştığı boğuk bir uğultudan başka bir şey duymayacaksın. |
Mehmet Türk Meali |
O gün (insanlar) hiçbir tarafa sapmadan o davetçiye1 uyarlar. Rahman (olan Allah)’a karşı sesler kısılır ve (o esnada) fısıltıdan başka bir şey de işitemezsin.* |
Muhammed Esed Meali |
O Gün herkes, kendisinden kaçıp kurtulmak kabil olmayan bir davetçinin peşinden gider; 91 ve tüm sesler o sınırsız rahmet Sahibi'nin huzurunda saygıyla kısılır; öyle ki yalnızca cansız-baygın bir uğultu işitirsin. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
O gün onların (tümü), kendisine karşı yanlış yapamayacakları bir davetçiye tâbi olmak durumundadırlar: artık bütün sesler O rahmet kaynağının azametinden dolayı iyice kısılmıştır; öyle ki, boğuk bir uğultu dışında hiçbir ses işitemeyeceksin. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O gün çağırana tabî olurlar. Onun için bir eğrilik yoktur ve sesler Rahmân için bir korku ile kısılmıştır. Artık en hafif bir sesten başkasını işitemezsin. |
Suat Yıldırım Meali |
O gün insanlar, Hakkın dâvetçisine hiç bir tarafa sapmadan uyarlar. Rahman'ın azametinden dolayı sesler kısılmıştır. Artık bir fısıltıdan başka bir ses işitemezsin. [19, 38; 54, 8] |
Süleyman Ateş Meali |
O gün hiç pürüzü olmayan çağrıcıya uyarlar; (ondan sapma imkanı yoktur). Rahman'ın huzurunda sesler kısılır, fısıltıdan başka bir şey işitemezsin. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O gün sesler Rahman için kısılacak, bir tarafa sapmadan dosdoğru o davetçinin peşinden gideceklerdir[*]. Fısıltıdan başka bir şey duyamayacaksın.”* |
Şaban Piriş Meali |
O gün hiç sapmadan çağırana uyarlar, sesler Rahman'ın korkusundan kısılmıştır. Fısıltıdan başka bir şey işitemezsin. |
Ümit Şimşek Meali |
O gün insanlar hiçbir tarafa sapmadan, kendilerini çağıran davetçiye uyarlar. Rahmân'ın heybetinden sesler kısılmıştır; fısıltıdan başka birşey işitmezsin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O gün, eğip bükmesi olmayan davetçiye uyarlar. Rahman'ın huzurunda sesler kısılır, artık bir hışıltıdan başka şey işitmezsiniz. |
M. Pickthall (English) |
On that day they follow the summoner who deceiveth not, and voices are hushed for the Beneficent, and thou hearest but a faint murmur. |
Yusuf Ali (English) |
On that Day will they follow the Caller(2632) (straight): no crookedness (can they show) him: all sounds(2633) shall humble themselves in the Presence of (Allah) Most Gracious: nothing shalt thou hear but the tramp of their feet (as they march).* |