Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Böylece Seni (birlikte) çokça tesbih edelim.” (Dinini tebliğ edip şanını yüceltelim.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Bunları yap da şanını çok tenzih edelim. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Böylece, senin yüceler yücesi adını insanlar katında daha yükseklere çıkaralım, |
Ahmet Tekin Meali |
“Böylece seni bol bol tesbih edelim.” |
Ahmet Varol Meali |
Böylece seni çok tesbih edelim. |
Ali Bulaç Meali |
'Böylece seni çok tesbih edelim.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ki seni çok tesbih edelim. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ki Sana çokça tesbih edelim. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
33,34. “Böylece seni gereği gibi noksan sıfatlardan uzak tutalım ve gereği gibi analım.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
29,30,31,32,33,34,35. Bana ailemden kardeşim Harun'u yardımcı yap. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu görevimde bana ortak et. Böylece seni çok tesbih edelim. Ve seni (tebliğ için) çokça analım. Şüphe yok ki, sen bizi hakkıyla görmektesin.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35. Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Seni çok tespih edelim diye”, |
Diyanet Vakfı Meali |
Böylece seni bol bol tesbih edelim. |
Edip Yüksel Meali |
"Ki seni çokça yüceltelim." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ki seni çok tesbih edelim. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ki seni çok tesbih edelim |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Tâki Seni çok tesbîh edelim». |
Hayrat Neşriyat Meali |
31,32,33,34. “Onunla gücümü takviye et ve onu vazîfeme ortak yap ki, seni çok tesbîh edelim ve seni çok zikredelim!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Ki senin eksiksiz olduğunu sık sık analım (insanlara duyuralım).” |
Kadri Çelik Meali |
“Böylece seni çok tesbih edelim.” |
Mahmut Kısa Meali |
Ki, senin yüceliğini tüm dünyaya ilan edelim. |
Mehmet Türk Meali |
33,34. “Böylece Seni daha çok tesbih edelim. Ve Senin adını daha çok analım.” |
Muhammed Esed Meali |
ki, [birlikte] Senin yüceler yücesi adını (insanların katında) daha yükseklere çıkaralım, |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ki, zaten yüce olan adını çok daha yüceltelim; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Tâ ki, seni çokça tesbih edelim.» |
Suat Yıldırım Meali |
Ta ki Seni daha çok tesbih ve tenzih edelim. |
Süleyman Ateş Meali |
Ki seni çok tesbih edelim, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Böyle yap ki sana çok ibadet edelim. |
Şaban Piriş Meali |
ki seni çokça tesbih edebilelim. |
Ümit Şimşek Meali |
“Tâ ki Seni çokça tesbih edelim. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Ta ki seni çokça tespih edelim!" |
M. Pickthall (English) |
That we may glorify Thee much. |
Yusuf Ali (English) |
"That we may celebrate(2555) Thy praise without stint,* |