Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Her kim mü'min olarak salih ameller işlerse, artık onun ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkması (gereksizdir.) |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Fakat inanarak iyi işlerde bulunan ne günahının arttırılmasından korkar, ne sevabının eksiltilmesinden. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Her kim iman ederek, doğru dürüst işler işlerse, haksızlığa uğramaktan ve mükafatının eksilmesinden asla korkmaz. |
Ahmet Tekin Meali |
Kim mü'min olarak gevşekliği bırakıp, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarından ve İslâmî düzenden sorumlu olduğu kısmını hayata geçirir, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün kendisini ilgilendiren alanda bollaşmasını sağlar, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olur, cârî-kalıcı hayırlar-dan-sâlih amellerden imkânları dahilindekileri işlerse, haksızlıktan, zulümden, hakkının çiğnenmesinden korkmaz. |
Ahmet Varol Meali |
Kim de mü'min olarak salih ameller işlerse o ne zulümden, ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Ali Bulaç Meali |
Kim de bir mü'min olarak, salih olan amellerde bulunursa, artık o, ne zulümden korksun, ne hakkının eksik tutulmasından. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Her kim de mü'min olarak salih ameller işlerse, artık o, ne bir zulümden korkar, ne çiğnenmeden (hakkının zayi olmasından). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kim de inanmış olarak iyi işler yaparsa, o ne zulümden korkar ne de hakkının çiğnenmesinden. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Her kim, mümin olarak iyi işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kim de inanmış olarak faydalı eylemlerde bulunursa, böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da (hak ettiğini) alamamaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnanmış olarak, yararlı işler işleyen kimse, haksızlıktan ve hakkının yeneceğinden korkmaz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kim de inanmış olarak salih ameller işlerse, o, ne zulme uğramaktan korkar, ne yoksun bırakılmaktan. |
Diyanet Vakfı Meali |
Her kim, mümin olarak iyi olan işlerden yaparsa, artık o, ne zulümden ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Edip Yüksel Meali |
İnançlı olduğu halde erdemli davrananlar herhangi bir haksızlıktan ve güçlükten korkmayacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Her kim de mümin olarak salih amelleri işlerse, artık o, ne bir haksızlıktan ve ne de çiğnenmekden korkar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Her kim de mü'min olarak salih amellerden işlerse o vakıt o, ne bir zulümden korkar, ne çiğnenmeden |
Hasan Basri Çantay Meali |
Kim, bir mü'min olarak, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunursa o, ne (seyyiâtının) artırılmasından, ne (hasenatının) ekşitilmesinden endîşe etmez. |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Kim mü'min olarak sâlih amellerden işlerse, ne zulüm edilmekten ne de hakkının yenmesinden korkar.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kimde inanmış olarak, doğru ve dürüst şeyler yapmışsa, haksızlığa uğrama ve yaptıkları doğru ve güzelliklerin karşılığını alamama korkuları yoktur. |
Kadri Çelik Meali |
Kim de bir mümin olarak salih olan amellerde bulunursa, artık o ne zulümden korkar, ne de hakkının eksik tutulmasından. |
Mahmut Kısa Meali |
Öte yandan, Allah’ın ayetlerine yürekten inanarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koyanlar ise, ne suçsuz oldukları hâlde cezalandırılıp haksızlığa uğratılmaktan korkacaklar, ne de hak ettikleri mükâfâttan yoksun bırakılmaktan. |
Mehmet Türk Meali |
(Âhirete) kim de (inandığı) iyi işleri yaşayıp Müslüman olarak (gelirse) haksızlıktan ve hakkının yeneceğinden asla korkmaz. |
Muhammed Esed Meali |
Buna karşılık, inanıp da dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan kimseye gelince: böyle birinin, haksızlığa uğramaktan ya da [hak ettiği karşılıktan] yoksun bırakılmaktan korkmasına hiçbir sebep yoktur. 95 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Fakat, kim de mü’min olduğu halde erdemli davranırsa, artık o ne haksızlığa uğramaktan ne de (cehenneme) yem olmaktan korksun.[2636]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve her kim mü'min olduğu halde sâlih amellerden işlerse artık o ne zulme uğramaktan ve ne de sevabının eksilmesinden korkmaz. |
Suat Yıldırım Meali |
Mümin olarak güzel ve makbul işler işleyen ise, ne zulümden, ne de haklarının çiğnenmesinden korkar. |
Süleyman Ateş Meali |
Kim inanarak iyi olan işlerden yaparsa artık o, ne zulümden, ne de hakkının çiğnenmesinden korkar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kim inanıp güvenerek iyi işler yaparsa, ne haksızlıktan ne de hakkının yenmesinden korkar. |
Şaban Piriş Meali |
Mümin olarak doğruları yapan ise zulümden ve hakkının yenmesinden korkmaz. |
Ümit Şimşek Meali |
İnanmış olarak güzel işler yapan kimse ise, ne bir haksızlığa uğramaktan korkar, ne de ödülünü eksik almaktan. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Mümin olarak hayra ve barışa yönelik iyilikler yapan ise ne haksızlığa uğratılmaktan korkar ne de ezilip horlanmaktan. |
M. Pickthall (English) |
And he who hath done some good works, being a believer, he feareth not injustice nor begrudging (of his wage). |
Yusuf Ali (English) |
But he who works deeds of righteousness, and has faith, will have no fear of harm nor of any curtailment(2637) (of what is his due).* |