Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O (yükün altı) nda ebedi olarak kalıcıdırlar. Bu, kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür (ne ağır bir günahtır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ebedi olarak kalacak azab içinde; bu, kıyamet günü, onlara ne de kötü bir yük. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bu kimseler, günah yükünün altında yani azap içerisinde ebedi kalırlar. Kıyamet günü onlara ne kötü bir yüktür bu. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar, o azap içinde ebedî kalırlar. Kıyamet günü, bu, onlar için ne ağır bir sorumluluk, ne kötü bir cezadır. |
Ahmet Varol Meali |
Orada sürekli kalıcıdırlar. Bu, kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür! |
Ali Bulaç Meali |
O (yükün altı)nda ebedi olarak kalıcıdırlar. Bu, kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ebedi olarak o azabın altında kalacaklar. Kıyâmet gününde, bu ne fena bir yüktür!.. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
O yükün içinde ebediyyen kalacaklardır. İşte onlar için, kıyamet günü ne kötü bir yük vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sırtlarında uzun süreli kalan bu yük, kıyamet günü onlar için ne kötüdür! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar o yükün altında (azabı içinde) ebedi olarak kalacaklardır. Kıyamet günü bu yük, onlar için ne ağır bir yük olacak! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Devamlı bu günahın azabında kalacaklar. Kıyamet günü onlar için ne kötüdür bu yük! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar o günahın cezası içinde ebediyen kalacaklardır. Sûra üfürüleceği gün[361], bu ağır yük onlar için ne kötü bir yüktür!* |
Diyanet Vakfı Meali |
Bu kimseler, onda (o günah yükünün altında) ebedî kalırlar. Onlar için kıyamet gününde bu ne kötü bir yüktür! |
Edip Yüksel Meali |
Orada ebedi kalırlar. Diriliş günü bu onlar için ne de kötü bir yüktür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Devamlı o azabın altında kalacaklar. Kıyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ebediyyen onun altında kalacaklar ki onlar içir Kıyamet günü o ne fena yüktür |
Hasan Basri Çantay Meali |
O (günâh) ın (cezası) içinde ebedî kalıcıdırlar. Bu, kıyamet gününde onlar için ne kötü bir yükdür! |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Onlar) onda (o vebâlin altında) ebedî olarak kalıcıdırlar. Kıyâmet gününde, onlar için (bu) ne fenâ bir yüktür! |
İlyas Yorulmaz Meali |
O kıyamet günü ebedidir. Onların kıyamet günü taşıdığı o yük, ne kadar kötü bir yük. |
Kadri Çelik Meali |
O günah yükü altında temelli kalıcılardır. Bu, kıyamet günü onlar için pek de kötü bir yüktür. |
Mahmut Kısa Meali |
Hem de, sonsuza dek orada kalmak üzere! Diriliş Günü taşıyacakları bu yük, ne fenâ bir yüktür! |
Mehmet Türk Meali |
Onlar, o (yükün altı)nda sürekli kalacaklardır. Bu yük, kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür! |
Muhammed Esed Meali |
ebediyyen bu yük altında kalacaktır böyleleri; (bir bilseler,) onlar için Kıyamet Günü'nde ne kötü bir yük olacak bu! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
o sorumluluğun altından bir daha da asla kalkamayacaktır; üstelik o, Kıyamet Günü onlar için çok berbat bir yük olacaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Orada ebedîyyen kalıcılardır ve onlar için Kıyamet gününde (O) ne fena bir yük olmuştur. |
Suat Yıldırım Meali |
O yükün altında daimî olarak kalacaklardır. Kıyamet günü bu yük, onlar için ne ağır bir yük olacak! |
Süleyman Ateş Meali |
Sürekli olarak o yükün altında kalacaklardır. Kıyamet gününde bu, onlar için ne kötü bir yüktür! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar hep o yükün altında kalacaklardır. (Mezardan) kalkış günü onların yükü ne kötüdür! |
Şaban Piriş Meali |
O yükün altında kalır. Bu kıyamet günü onlar için ne kötü bir yüktür. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlar ebediyen o yükün altında kalırlar. Kıyamet gününde onlar için ne kötü bir yüktür o! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Uzun süre o yükün altındadır; kıyamet gününde bu onlar için ne kötü yüktür! |
M. Pickthall (English) |
Abiding under it an evil burden for them on the Day of Resurrection, |
Yusuf Ali (English) |
They will abide in this (state): and grievous will the burden(2626) be to them on that Day,-* |