Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara (küfür ve kötülük öncüleri, peşlerine takılanlara) diyecekler ki: "Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, (işinize geldiği için bizi takip ve taklit ettiniz,) şimdi kendi kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın." |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Evvelce girenler, sonrakilere diyecekler ki: Sizin bir üstünlüğünüz yok bize, kazandığınız suçlar yüzünden tadın azabı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve öncekiler sonrakilere şöyle diyecek: “Demek ki, bizim hatalarımızdan ders almadığınızdan dolayı, bize karşı bir üstünlüğünüz yok. Öyleyse yaptığınız tüm o kötülükler için tadın bu azabı.” |
Ahmet Tekin Meali |
İktidar sahibi liderler, halka:
“Sizin bize göre farklı bir tarafınız yok. O halde, siz de işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahlar sebebiyle azâbı tadın." derler. |
Ahmet Varol Meali |
Öncekiler de sonrakilere: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktu. Kazandıklarınıza karşılık azabı tadın" derler. |
Ali Bulaç Meali |
(Bu sefer) Önde gelenler, sonda yer alanlara diyecekler ki: 'Sizin bize göre bir üstünlüğünüz yoktur, kazandıklarınıza karşılık olarak azabı tadın.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Önceki öncüler de sonrakilere; “- Sizin de bize karşı bir üstünlüğünüz olmadı. Artık kendi yaptığınızın cezası olan azabı tadın”, derler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Öncekiler de sonrakilere derler ki: “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kendi kazançlarınızdan dolayı azabınızı tadın.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Öncekiler de sonrakilere derler ki: “Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve (bunun üzerine) öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Öyleyse yaptığınız kötülükler yüzünden tadın azabı!” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Öncekiler sonrakilere, "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktu, kazandığınıza karşılık azabı tadın" derler.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Öncekiler sonrakilere, “Sizin bize karşı bir üstünlüğünüz yoktur. Artık kazanmış olduğunuz şeylere karşılık, azabı tadın” derler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Öncekiler de sonrakilere derler ki: Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de yaptıklarınıza karşılık azabı tadın! |
Edip Yüksel Meali |
Öncekiler sonrakilere, "Sizin bize bir üstünlüğünüz yoktur. Kazandıklarınızdan ötürü azabı tadın," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Öncekiler de sonrakilere derler ki: "Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur. O halde yaptıklarınızdan dolayı azabı tadın". |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Öndekiler de sonrakilere derler ki: sizin de bize karşı bir meziyyetiniz olmadı, artık kendi kesbinizin cezası, tadın azabı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onların evvelkileri de sonrakilerine: «Sizin bize karşı hiçbir üstünlüğ (ünüz) yokdur. O halde ne kazanmış idiyseniz karşılığı olan azabı tadın» dedi (diyecek). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Öncekiler ise sonrakilere: “Hâlbuki (bu mevzu'da) sizin bizim üzerimize hiç bir üstünlüğünüz olmadı, öyle ise kazanageldiğiniz (günahlar) yüzünden azâbı(nızı) tadın!” derler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Öncekiler de sonrakilere cevap olarak “Sizin bizden hiçbir üstünlüğünüz yoktu, kazandıklarınızdan dolayı azabı tadın” derler. |
Kadri Çelik Meali |
Öncekileri (önderleri) sonrakilere (kendilerine uyanlara), “Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur, kazandığınıza karşılık tadın azabı” derler. |
Mahmut Kısa Meali |
Bunun üzerine öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Sizin bizden üstün bir tarafınız yok ki! Öyleyse, yaptıklarınıza karşılık cehennem azâbını bizimle birlikte tadın!” |
Mehmet Türk Meali |
Öncekiler de sonrakilere: “Sizin bizden fazla bir üstünlüğünüz yok. Öyleyse yaptıklarınızın karşılığı olan şu azabı tadın bakalım.” (diyecekler.) |
Muhammed Esed Meali |
Ve öncekiler, sonrakilere şöyle diyecek: “Demek ki, hiçbir bakımdan bizden üstün kimseler değilmişsiniz! 30 Öyleyse, yaptığınız bütün o kötülükler için, tadın bu azabı!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bu kez öncekiler sonrakilere, “İşte gördünüz, sizin bizden bir farkınız yok.[1185] Öyleyse, kendi işledikleriniz yüzünden tadın azabı!” diyecekler.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Öndekiler de, sonrakilere diyeceklerdir ki: «Sizin için bizim üzerimize bir fazl (ve rüçhan) yoktur. Binaenaleyh (siz de) kazanır olduğunuz şey sebebiyle azabı tadınız.» |
Suat Yıldırım Meali |
Bu sefer öndekiler de sonrakilere derler ki: “Gördünüz ya, sizin bize karşı bir ayrıcalığınız olmadı, artık kendi işlediklerinizin cezası olarak tadın azabı! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Öncekiler de sonrakilere dediler ki: "Sizin bize bir üstünlüğünüz yok. O halde siz de kazandıklarınıza karşılık azabı tadın!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Öncekiler de sonrakilere şöyle cevap vereceklerdir: “Sizin bizden ne farkınız var ki? Siz de kazandığınıza karşılık bu azabı tadın.” |
Şaban Piriş Meali |
Öncekiler ise, kendilerinden sonra gelenlere:-Sizin, bizden bir üstünlüğünüz yoktur, siz de kazanmış olduklarınıza karşılık azabı tadın!” derler. |
Ümit Şimşek Meali |
Öncekiler de sonrakilere “Sizin bize bir üstünlüğünüz yok ki,” derler. “Siz de kendi kazandıklarınızın azabını tadın.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Öncekiler de sonrakiler için şöyle konuşurlar: "Artık sizin, bizim üzerimizde bir üstünlüğünüz yok. O halde kazandıklarınıza karşılık azabı tadın." |
M. Pickthall (English) |
And the first of them saith unto the last of them : Ye were no whit better than us, so taste the doom for what ye used to earn. |
Yusuf Ali (English) |
Then the first will say to the last: "See then! No advantage have ye over us; so taste ye of the penalty for all that ye did !"(1020)* |