A'râf Suresi 94. Ayet


Arapça

وَمَا أَرْسَلْنَا فِي قَرْيَةٍ مِّن نَّبِيٍّ إِلاَّ أَخَذْنَا أَهْلَهَا بِالْبَأْسَاء وَالضَّرَّاء لَعَلَّهُمْ يَضَّرَّعُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve mâ erselnâ fî karyetin min nebiyyin illâ ehaznâ ehlehâ bil be’sâi ved darrâi leallehum yaddarraûn(yaddarraûne).


Kelimeler

ve mâ ve şey
ersel-nâ biz gönderdik
fî karyetin bir beldeye, ülkeye
min nebiyyin peygamberlerden
illâ ancak, sadece
ehaz-nâ aldık, uğrattık
ehle-hâ onun halkını
bi el be'sâi azaba, fakirliğe, sıkıntıya
ve ed darrâi ve darlık, zorluk, zaruret
lealle-hum umulur ki böylece onlar
yaddarraûne yalvarıp yakarırlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, onun halkı yalvarıp-yakarsınlar (pişman olup iman ve itaate yanaşsınlar) diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla tutup (silkeledik).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hiçbir şehre peygamber göndermedik ki oranın halkını, yola gelsinler de yalvarıp yakarsınlar diye can ve malca bir sıkıntıya, bir azaba uğratmayalım.
Abdullah Parlıyan Meali Hangi memlekete bir peygamber göndermişsek, mutlaka ora halkını yalvarıp yakarsınlar diye bir takım sıkıntı ve şiddetle hırpalamışızdır.
Ahmet Tekin Meali Biz hangi ülkeye özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir peygamber gönderdiysek, oranın halkını yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk, şiddet, hastalık ve ekonomik darboğazlarla, mallarına ve kendilerine gelen zararlarla sıktık.
Ahmet Varol Meali Hangi kasabaya peygamber gönderdiysek mutlaka oranın halkını, belki gönülden yalvarıp yakarırlar diye sıkıntı ve darlıkla karşı karşıya getirdik.
Ali Bulaç Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz.
Ali Fikri Yavuz Meali Biz herhangi bir memlekete bir peygamber gönderdikse, önce halkını (peygamberlerini tanımadıklarından) şiddet ve zaruretle sıkmışız ki, yalvarıp yakarsınlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, yalvarıp yakarsınlar diye oranın halkını azap ve sıkıntıya uğrattık.
Bayraktar Bayraklı Meali Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını peygambere baş kaldırdıklarından ötürü Allah'a yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.
Cemal Külünkoğlu Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkını (inkârları yüzünden) ancak yalvarıp yakarsınlar diye, dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Biz hangi kente (ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Biz hiçbir memlekete bir peygamber göndermedik ki (karşı çıkmaktan vazgeçip) yalvarıp yakarsınlar diye ora halkını yoksulluk ve sıkıntıya uğratmış olmayalım.
Diyanet Vakfı Meali Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını, (peygambere baş kaldırdıklarından ötürü bize) yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.
Edip Yüksel Meali Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkınıyalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.
Elmalılı Meali (Orjinal) Biz hangi memlekete bir Peygamber gönderdikse iptida ahâlisini şiddet ve zaruretle sıkmışızdır ki niyaza düşsünler
Hasan Basri Çantay Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdi isek onun halkını (peygamberlerini tanımamaları yüzünden) yalvarıb yakarsınlar diye mutlakaa fakirlikle, şiddetle, hastalıkla (sıkıb) yakaladık.
Hayrat Neşriyat Meali İşte (biz) hangi şehre bir peygamber gönderdiysek, mutlaka oranın halkını sıkıntılar ve hastalıklarla yakaladık;(2) tâ ki yalvarsınlar (ve îmâna gelsinler).*
İlyas Yorulmaz Meali Biz bir kasabaya nebilerden kimi göndermişsek, oranın halkını azap ve sıkıntılara uğrattık ki, belki Rablerine saygı ile boyun eğerler.
Kadri Çelik Meali Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişizdir.
Mahmut Kısa Meali Biz hangi ülkeye bir Peygamber veya dâvetçi gönderdiysek, mutlaka o ülke halkını yoksulluk ve benzeri sıkıntılarla imtihân etmişizdir ki, böylece gaflet uykusundan uyansınlar da, ne kadar âciz olduklarını idrâk ederek Allah’a yönelip yalvarsınlar.
Mehmet Türk Meali Biz Peygamber gönderdiğimiz her ülkenin halkını (kibirlerini atıp) hakka boyun eğsinler diye, mutlaka yoksulluk ve sıkıntı ile denedik.
Muhammed Esed Meali BİZ hiçbir topluma peygamber göndermemişizdir ki belki kibirlerinden sıyrılırlar diye onları darlıkla, sıkıntıyla denemiş olmayalım.
Mustafa İslamoğlu Meali BİZ hiçbir ülkeye bir nebi göndermemişizdir ki, (zamanında) oranın halkını belki (Allah’a) boyun eğerler diye şiddetli zorluk ve darlıkla[1228] sınamamış olalım.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Bir memlekete bir peygamber göndermedik ki, illâ onun ahalisini fakr ile ve hastalık ile yakaladık. Tâ ki yalvarıp yakarsınlar.
Suat Yıldırım Meali Biz hangi ülkeye peygamber gönderdiysek, (mutlaka ilkin oranın halkını, gafletten uyarsın, ) Allah'a yönelip yalvarsınlar diye yoksulluğa, hastalık ve musîbetlere duçar ederiz.
Süleyman Ateş Meali Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkını -yalvarıp yakarsınlar diye- mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.
Süleymaniye Vakfı Meali Biz hangi kente bir nebi göndersek oranın halkını baskı ve zorluğa sokarız ki yalvarıp yakarsınlar.[*]*
Şaban Piriş Meali Biz, hangi ülkeye bir nebi göndermişsek, halkını yalvarıp yakarmaları için darlık ve meşakkate düşürdük.
Ümit Şimşek Meali Biz hangi beldeye bir peygamber gönderdiysek, oranın halkını, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Biz bir ülkeye bir peygamber gönderdiğimizde, onun halkını zorluk ve darlıkla mutlaka sıktık ki, sığınıp yakarsınlar.
M. Pickthall (English) And We sent no prophet unto any township but We did afflict its folk with tribulation and adversity that haply they might grow humble.
Yusuf Ali (English) Whenever We sent a prophet to a town, We took up its people in suffering and adversity, in order that they might learn humility.(1065)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları