Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, onun halkı yalvarıp-yakarsınlar (pişman olup iman ve itaate yanaşsınlar) diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla tutup (silkeledik). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hiçbir şehre peygamber göndermedik ki oranın halkını, yola gelsinler de yalvarıp yakarsınlar diye can ve malca bir sıkıntıya, bir azaba uğratmayalım. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hangi memlekete bir peygamber göndermişsek, mutlaka ora halkını yalvarıp yakarsınlar diye bir takım sıkıntı ve şiddetle hırpalamışızdır. |
Ahmet Tekin Meali |
Biz hangi ülkeye özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere bir peygamber gönderdiysek, oranın halkını yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk, şiddet, hastalık ve ekonomik darboğazlarla, mallarına ve kendilerine gelen zararlarla sıktık. |
Ahmet Varol Meali |
Hangi kasabaya peygamber gönderdiysek mutlaka oranın halkını, belki gönülden yalvarıp yakarırlar diye sıkıntı ve darlıkla karşı karşıya getirdik. |
Ali Bulaç Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Biz herhangi bir memlekete bir peygamber gönderdikse, önce halkını (peygamberlerini tanımadıklarından) şiddet ve zaruretle sıkmışız ki, yalvarıp yakarsınlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, yalvarıp yakarsınlar diye oranın halkını azap ve sıkıntıya uğrattık. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını peygambere baş kaldırdıklarından ötürü Allah'a yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halkını (inkârları yüzünden) ancak yalvarıp yakarsınlar diye, dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişiz. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Biz hangi kente (ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Biz hiçbir memlekete bir peygamber göndermedik ki (karşı çıkmaktan vazgeçip) yalvarıp yakarsınlar diye ora halkını yoksulluk ve sıkıntıya uğratmış olmayalım. |
Diyanet Vakfı Meali |
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını, (peygambere baş kaldırdıklarından ötürü bize) yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Edip Yüksel Meali |
Her ne zaman bir ülkeye bir peygamber gönderdiysek, yalvarsınlar diye halkını darlık ve sıkıntıya uğrattık. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkınıyalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Biz hangi memlekete bir Peygamber gönderdikse iptida ahâlisini şiddet ve zaruretle sıkmışızdır ki niyaza düşsünler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdi isek onun halkını (peygamberlerini tanımamaları yüzünden) yalvarıb yakarsınlar diye mutlakaa fakirlikle, şiddetle, hastalıkla (sıkıb) yakaladık. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İşte (biz) hangi şehre bir peygamber gönderdiysek, mutlaka oranın halkını sıkıntılar ve hastalıklarla yakaladık;(2) tâ ki yalvarsınlar (ve îmâna gelsinler).* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biz bir kasabaya nebilerden kimi göndermişsek, oranın halkını azap ve sıkıntılara uğrattık ki, belki Rablerine saygı ile boyun eğerler. |
Kadri Çelik Meali |
Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek, onun halkı yalvarıp-yakarsınlar diye, mutlaka onları dayanılmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sıkıntıyla yakalayıvermişizdir. |
Mahmut Kısa Meali |
Biz hangi ülkeye bir Peygamber veya dâvetçi gönderdiysek, mutlaka o ülke halkını yoksulluk ve benzeri sıkıntılarla imtihân etmişizdir ki, böylece gaflet uykusundan uyansınlar da, ne kadar âciz olduklarını idrâk ederek Allah’a yönelip yalvarsınlar. |
Mehmet Türk Meali |
Biz Peygamber gönderdiğimiz her ülkenin halkını (kibirlerini atıp) hakka boyun eğsinler diye, mutlaka yoksulluk ve sıkıntı ile denedik. |
Muhammed Esed Meali |
BİZ hiçbir topluma peygamber göndermemişizdir ki belki kibirlerinden sıyrılırlar diye onları darlıkla, sıkıntıyla denemiş olmayalım. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
BİZ hiçbir ülkeye bir nebi göndermemişizdir ki, (zamanında) oranın halkını belki (Allah’a) boyun eğerler diye şiddetli zorluk ve darlıkla[1228] sınamamış olalım.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Bir memlekete bir peygamber göndermedik ki, illâ onun ahalisini fakr ile ve hastalık ile yakaladık. Tâ ki yalvarıp yakarsınlar. |
Suat Yıldırım Meali |
Biz hangi ülkeye peygamber gönderdiysek, (mutlaka ilkin oranın halkını, gafletten uyarsın, ) Allah'a yönelip yalvarsınlar diye yoksulluğa, hastalık ve musîbetlere duçar ederiz. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkını -yalvarıp yakarsınlar diye- mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Biz hangi kente bir nebi göndersek oranın halkını baskı ve zorluğa sokarız ki yalvarıp yakarsınlar.[*]* |
Şaban Piriş Meali |
Biz, hangi ülkeye bir nebi göndermişsek, halkını yalvarıp yakarmaları için darlık ve meşakkate düşürdük. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz hangi beldeye bir peygamber gönderdiysek, oranın halkını, olur ki yalvarırlar diye darlıklara ve zorluklara uğrattık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz bir ülkeye bir peygamber gönderdiğimizde, onun halkını zorluk ve darlıkla mutlaka sıktık ki, sığınıp yakarsınlar. |
M. Pickthall (English) |
And We sent no prophet unto any township but We did afflict its folk with tribulation and adversity that haply they might grow humble. |
Yusuf Ali (English) |
Whenever We sent a prophet to a town, We took up its people in suffering and adversity, in order that they might learn humility.(1065)* |