A'râf Suresi 48. Ayet


Arapça

وَنَادَى أَصْحَابُ الأَعْرَافِ رِجَالاً يَعْرِفُونَهُمْ بِسِيمَاهُمْ قَالُواْ مَا أَغْنَى عَنكُمْ جَمْعُكُمْ وَمَا كُنتُمْ تَسْتَكْبِرُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve nâdâ ashâbul a'râfi ricâlen ya'rifunehum bi sîmâhum kâlû mâ agnâ ankum cem'ukum ve mâ kuntum testekbirûn(testekbirûne).


Kelimeler

ve nâdâ ve seslendiler
ashâbu el a'râfi A'raf ehli, halkı
ricâlen yürürken
ya'rifûne-hum onları tanırlar
bi sîmâ-hum onların yüzleri ile, yüzlerinden
kâlû dediler
olmadı
agnâ fayda, zenginlik
an-kum sizden
cem'u-kum sizin topladıklarınız
ve mâ ve şey
kuntum testekbirûne kibirlenmiş oldunuz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Burcun üstündeki insanlar (A’raf ehli), kendilerini yüzlerinden tanıdıkları (zalim ve kâfirlerden ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: "Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız ve iktidarınız bugün) size bir yarar sağlamadı." (İşte bugün tutuklanıp cehenneme atılmış durumdasınız!)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali A'raf erleri, yüzlerinden tanıdıkları kişilere nida edip derler ki: Ne malınızın çok oluşu, ne sayınızın fazla bulunuşu, ne de kulluk etmeye tenezzül etmeyip ululanmanız bir fayda vermedi size.*
Abdullah Parlıyan Meali Yine A'raftakiler yüzlerindeki işaretlerinden tanıdıkları kimselere şöyle seslenecekler: “Ne sağladı size, mal mülk biriktirmeniz ve büyüklük taslamanız.”
Ahmet Tekin Meali Sur'un burçlarındakiler, Â'râf görevlileri, cehennem ehlinden kimliklerini, aldıkları cezaları simalarından okuyarak tanıdıkları güç ve iktidar sahibi şahıslara: “Ne topluluğunuz, gücünüz, ne kibiriniz, gururunuz, ne serkeşliğiniz, zorbalığınız size bir fayda sağladı, sizi Allah'ın azâbından kurtaramadı" derler.
Ahmet Varol Meali A'raf'ta bulunanlar simalarından tanıdıkları birtakım adamlara şöyle seslenirler: "Çokluğunuz (veya biriktirdikleriniz) ve büyüklenmeleriniz size bir yarar sağlamadı.
Ali Bulaç Meali Burcun üstündeki adamlar, yüzlerinden tanıdıkları (ileri gelen birtakım) adamlara seslenerek derler ki: 'Ne (güç ve servet) toplamış olmanız, ne büyüklük taslamanız (istikbarınız) size bir yarar sağlamadı.'
Ali Fikri Yavuz Meali Yine A'raf ehli, (kâfirlerin elebaşlarından kara) simalarıyla tanıdıkları bir takım adamlara nida edip diyecekler ki: “- Gördünüz mü? topladığınız mallarla yârânınız, kibirle azametiniz, size hiç fayda vermedi.”
Bahaeddin Sağlam Meali 48, 49. O A’raf ehli, yüzlerinden tanıdıkları bazı erlere seslenirler. Derler ki: “Sizin derleme ve toplamanız ve kibirlenerek Allah’ın ayetlerinden uzak durmanız, size hiçbir fayda vermedi. Allah’ın rahmet etmeyeceğine yemin ettiğiniz kimseler bunlar (bu Cennete girecek olanlar) değil miydi?” (Ve o Cennete girecek olanlara) “Cennete girin. Sizin için, ne (gelecek) korkusu ne de (geçmişin) üzüntüsü vardır.” (derler.)
Bayraktar Bayraklı Meali Yine A‘râf ehli, simâlarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki: “Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size bir yarar sağladı.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Yine) A'raf ehli, simalarından kendilerini tanıdıkları birtakım (inkârcı) kimselere seslenerek derler ki: “Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir yarar sağlamadı.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 48,49. Burçlarda olanlar, simalarından tanıdıkları adamlara; Topluluğunuz, topladığınız mal ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi. Allah'ın rahmetine erdirmeyeceğine yemin ettikleriniz bunlar mıydı? Oysa Allah onlara şöyle der: "Cennete girin, size korku yoktur, sizler mahzun da olmayacaksınız."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) A’râftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!”
Diyanet Vakfı Meali (Yine) A'râf ehli simalarından tanıdıkları birtakım adamlara seslenerek derler ki: «Ne çokluğunuz ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir yarar sağlamadı.
Edip Yüksel Meali Orta yerde bulunanlar, görünüşlerinden tanıdıkları kimselere seslenirler: "Sizin cemaatiniz ve büyüklük taslamış olmanız size hiç bir yarar sağlamadı."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı".
Elmalılı Meali (Orjinal) O ashabı A'raf sîmalariyle tanıdıkları bir takım ricale de nidâ edib: gördünüz mü cem'iyyetinizin ve yaptığınız kibr-ü azametin size hiç faidesi olmadı
Hasan Basri Çantay Meali (Yine) a'raaf yârânı (kâfirlerden) sîmalarıyla tanıdıkları (elebaşı) birtakım adamlara şöyle nida ederek derler: «Ne çokluğunuz (yahut topladığınız mallar), ne de (hakka karşı) yeltenmekde devam etdiğiniz o kibr (-ü azamet) size hiç bir fâide vermedi».
Hayrat Neşriyat Meali A'râf ehli, kendilerini sîmâlarından tanıdıkları (Cehennem ehli) birtakım adamlara da seslenerek derler ki: “(Mal ve tarafdar) toplamanız ve büyüklük taslamakta olmanız(bugün) size bir fayda vermedi!”
İlyas Yorulmaz Meali Bekleme bölgesinde (cennete girecek) olanlar, yüzlerinin asıklığından ve sıkıntılı oldukları için yüzleri simsiyah kesilmiş olanlara “(dünyada iken) topladığınız mallar ve orada büyüklenmeleriniz size hiçbir fayda sağlamadı” diye seslenirler.
Kadri Çelik Meali A'raf ehli, simalarından tanıdıkları (zalim) kimselere, “Topladığınız şeyler ve büyüklük taslamalarınız size fayda vermedi” diye seslenirler.*
Mahmut Kısa Meali Sûrun yüksek burçlarında her yanı seyreden bu Ârâf halkı, simalarından tanıdıkları bazı cehennemlik kişilere şöyle seslenecekler: “Gördünüz ya, ne o güvendiğiniz malınız, servetiniz, ordularınız ve topladıklarınız, topluluğunuz kurtarabildi sizi, ne toplantılarınız ve ne de o anlamsız gurur ve kibriniz!” Sonra inkârcılara, dünyadayken alay edip aşağıladıkları zayıf müminleri göstererek soracaklar:
Mehmet Türk Meali A’raf’takiler, simalarından (cehennemlik olduklarını) tanıdıkları kimselere: “(dünyada) topladıklarınız ve büyüklük taslamanız, (bugün) size hiç bir yarar sağlamadı.” diye seslenecekler.
Muhammed Esed Meali Ve [hayattayken] bu ayırd etme yetisine sahip olanlar, görünüşlerinden [günahkar olduklarını] çıkardıkları kimselere: “Ne sağladı size” diye seslenecekler, “maldan, [mülkten] biriktirmeniz; geçmişinizle o boş kurumlanmanız?
Mustafa İslamoğlu Meali Ve (sözkonusu) ayırdetme yeteneğine sahip olanlar, belirtilerinden kim olduklarını çıkardıkları kimselere seslenecekler: “Sahi, ne sağladı size taraftarlarınız / mal-mülkünüz ve böbürlendiğiniz o nesneler?”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve ashâb-ı A'râf simalarıyla tanıdıkları birtakım kişilere de nidâ ederek derler ki: «Size ne cemiyetiniz ve ne de yaptığınız tekebbür bir faide vermiş olmadı.»
Suat Yıldırım Meali 48, 49. A'râf ashabı, simalarından tanıdıkları bir kısım kimselere seslenip: “Gördünüz ya, ne topladığınız mallarınızın, ne onca taraftarlarınızın, ne de büyüklük taslamalarınızın ve o çalımlarınızın size hiç bir faydası olmadı! ”O cennetlikleri göstererek “Sahi, şunlar “Allah, bunları asla lütfuna nail etmez. ” diye yeminler edip hor gördüğünüz kimseler değil miydi? İşte onların ne yüce mevkide olduklarını şimdi anladınız değil mi? derler ve sonra o cennetliklere dönerek: “Buyurun girin cennete, derler, size korku ve endişe olmadığı gibi, siz asla üzüntü de görmeyeceksiniz. ”
Süleyman Ateş Meali A'raf halkı, yüzlerindeki işaretleriyle tanıdıkları birtakım adamlara da ünleyerek dediler ki: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiçbir yarar sağlamadı."
Süleymaniye Vakfı Meali A’râf ahalisi, yüzlerinden tanıdıkları bir takım adamlara[*] da şöyle seslenirler: “Gördünüz mü? Sizlere ne taraftarlarınızın bir yararı oldu ne de büyüklenmenizin.*
Şaban Piriş Meali A'raftakiler simalarından tanıdıkları bazı adamlara seslenirler:-Topladıklarınız ve büyüklük taslıyor olmanız size fayda vermedi.
Ümit Şimşek Meali A'râf ehli, yüzlerinden tanıdıkları bir kısım adamlara seslenirler ve derler ki: “Ne çokluğunuz, ne de büyüklük taslayıp durmanız size bir yarar sağlamamış!
Yaşar Nuri Öztürk Meali A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı."
M. Pickthall (English) And the dwellers on the Heights call unto men whom they know by their marks, (saying): What did your multitude and that in which ye took your pride avail you?
Yusuf Ali (English) The men on the heights will call to certain men whom they will know from their marks, saying:(1027) "Of what profit to you were your hoards and your arrogant ways?*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları