Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Böylelikle dişi deveyi boğazlayıp öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e de) : "Ey Salih! Eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, va’ad ettiğin şeyi getir, bakalım" demeye (kalkışmışlardı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Dişi deveyi, ayaklarını kesip öldürdüler ve Rablerinin emrinden çıktılar, isyan ettiler ve ey Salih dediler, peygamberlerdensen tehdid ettiğin şeyi yap bize bakalım. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Derken o dişi deveyi, ayaklarından keserek öldürdüler. Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler ve bununla da kalmayıp, “Ey Salih! Eğer gerçekten, Allah'ın elçilerinden biriysen, tehdit ettiğin azabı getirde görelim” dediler. |
Ahmet Tekin Meali |
Dişi deveyi, kılıçla bacaklarından biçerek öldürdüler. Rablerinin koyduğu planın, buyruğunun dışına çıktılar.
“Ey Sâlih, eğer, özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirilen hak peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin o azâbı getir" dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Nihayet dişi deveyi boğazladılar, Rabblerinin emrinden dışarı çıktılar ve: "Ey Salih! Eğer gerçekten peygamber olarak gönderilenlerden isen bizi tehdit ettiğin azabı getir bakalım" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Böylelikle dişi deveyi öldürdüler ve Rablerinin emrine karşı çıkıp (Salih'e şöyle) dediler: 'Ey Salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vaadettiğin şeyi getir, bakalım.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Nihayet o dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıkıp isyan ettiler ve şöyle dediler: “- Ey Salih, sen, gerçek Peygamberlerdensen, bizi kendisiyle korkutmakta olduğun şeyi (azabı), bize getir bakalım.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
76, 77. O büyüklük taslayanlar: “Biz ise, o inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz” dediler. Ve o devenin el ve ayaklarını kesip, azarak Allah’ın emrine karşı geldiler. Ve: “Ey Salih! Eğer peygamberlerden isen, bize vaadettiğin azabı getir!” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Derken, o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da, “Ey Sâlih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen, bizi tehdit ettiğin azabı bize getir” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler. Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): “Ey Salih! Eğer gerçekten Allah'ın peygamberlerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!” dediler.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
76,77. Büyüklük taslayanlar, "Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz" dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, "Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve “Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler. |
Edip Yüksel Meali |
Deveyi işkence ederek kestiler ve Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar: "Salih, gerçekten elçilerden birisi isen, bizi tehdit ettiğin azabı başımıza getir," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar; "Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir! "dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Derken o nâkayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Sâlih, sen gerçek mürselînden isen bizi tehdid etmekte olduğun azâbı getir görelim |
Hasan Basri Çantay Meali |
Derken o dişi deveyi, ayaklarını keserek, öldürdüler. Rablerinin emrinden (uzaklaşıb) isyan etdiler ve: «Saalih, eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi tehdîd edib durduğun azabı getir bize» dediler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Derken o dişi deveyi kesip Rablerinin emrine karşı (haddi aşarak) isyân ettiler ve dediler ki: “Ey Sâlih! Eğer peygamberlerden isen, bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun(azâb)ı bize getir!” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Hemen dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin emrine baş kaldırmış oldular. Salih'e “Eğer sen Rabbin tarafından gönderilmiş bir elçi isen, bize vaat ettiğini başımıza getir” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Böylece dişi deveyi kesip devirdiler ve rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar da, “Ey Salih! Eğer sen peygambersen, bize vaat ettiğin şeyi (azabı) getir” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
Ardından da, Rab’lerinin emrine başkaldırdılar veAllah’a itaatin simgesi olan deveyi kesip öldürdüler. Üstelik Sâlih’e meydan okuyarak, “Ey Sâlih!” dediler, “Eğer sen gerçekten Peygambersen, haydi bizi tehdit edip durduğun şu azâbı getirde görelim!” |
Mehmet Türk Meali |
Hemen dişi deveyi boğazlayarak, Rablerinin emrinden dışarı çıktılar ve: “Ey Salih! Eğer gerçekten sen Peygamberlerdensen (haydi) bizi tehdit edip durduğun (şu azabı) getir de (görelim.)” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
Ve böyle (diyerek) dişi deveyi yatırıp hunharca kestiler, 61 Rablerinin buyruğuna burun kıvırıp sırt çevirdiler. Ve (bununla da kalmayıp): “Ey Salih,” dediler, “eğer gerçekten Allah'ın elçilerinden biriysen, haydi getir şu bizi korkutup durduğun azabı!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
En sonunda dişi deveyi[1211] işkenceyle, vahşice katlettiler[1212] ve Rablerinin buyruğuna karşı geldiler; üstelik dediler ki: “Ey Sâlih! Eğer rasullerden biri olduğun gerçekse, haydi getir şu bizi tehdit ettiğin azabı!”* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Sonra o dişi deveyi boğazladılar, ve Rablerinin emrinden tekebbürde bulunup kaçındılar ve «Ey Sâlih! Eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir» dediler. |
Suat Yıldırım Meali |
Derken deveyi boğazladılar ve Rab'lerinin emrinden çıkıp O'na isyan ettiler ve dediler ki: “Salih! Sen gerçekten resullerden isen, bizi tehdit edip durduğun o azabı getir de görelim! ” |
Süleyman Ateş Meali |
Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğu dışına çıktılar; "Ey Salih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdidettiğin (azab)ı bize getir!" dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sonra Rablerinin emrine karşı gelerek dişi deveyi kestiler ve dediler ki “Bak Salih! Eğer sen elçilerden isen bizi tehdit ettiğin şeyi getir de görelim.” |
Şaban Piriş Meali |
Ayaklarını keserek o deveyi öldürdüler. Rab'lerinin emrine baş kaldırdılar ve:-Ey Salih, eğer peygamberlerden isen bize korkutup durduğun azabı getir! dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
Ve deveyi keserek Rablerinin emrinden çıktılar ve “Ey Salih, eğer sen peygamberlerden isen, bize vaad ettiğini getir de görelim” dediler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Bu arada dişi deveyi boğazladılar. Ve Rablerinin emrinden dışarı çıkıp şöyle dediler: "Ey Sâlih! Eğer Allah tarafından gönderilenlerdensen, bizi tehdit ettiğin şeyi önümüze getiriver." |
M. Pickthall (English) |
So they hamstrung the she camel, and they flouted the commandment of their Lord, and they said: O Salih! Bring upon us that thou threatenest if thou art indeed of those sent (from Allah). |
Yusuf Ali (English) |
Then they ham-strung the she-camel, and insolently defied the order of their Lord, saying: "O Salih! bring about thy threats, if thou art a messenger (of Allah.!)" |