Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Büyüklük taslayanlar (müstekbirler de) : “Biz de, sizin inandığınızı asla tanımayanlarız (ve Allah’ın emrini takmayanlarız!?)” deyip (azgınlaşmışlardı). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O ululanmak isteyenler, o kibirliler, dediler ki: Hiç şüphe yok ki biz, sizin inandıklarınızı inkar ettik, kafir olduk. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Büyüklük peşinde olanlarsa: “Bakın sizin o iman ettiğiniz şeyin, Allah'tan gelen bir gerçek olduğunu kabul etmeyiz” dediler. |
Ahmet Tekin Meali |
Büyüklük taslayan serkeş zorbalar ise:
"- Biz, sizin iman ettiğiniz dinin, şeriatın tamamını inkâr ediyoruz" dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Bunun üzerine büyüklenenler: "Biz de sizin iman ettiğinizi inkar edenleriz" dediler. |
Ali Bulaç Meali |
Büyüklük taslayanlar (müstekbirler şöyle) dedi: 'Biz de, gerçekten sizin inandığınızı tanımayanlarız.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O kibirlenerek iman etmiyenler, “ - Doğrusu biz, o sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr eden kâfirleriz.” dediler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
76, 77. O büyüklük taslayanlar: “Biz ise, o inandığınız şeyleri inkâr ediyoruz” dediler. Ve o devenin el ve ayaklarını kesip, azarak Allah’ın emrine karşı geldiler. Ve: “Ey Salih! Eğer peygamberlerden isen, bize vaadettiğin azabı getir!” dediler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Büyüklük taslayanlar, “Biz de sizin inandığınızı inkâr edenleriz” dediler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Büyüklük taslayanlar dediler ki: “Biz de sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
76,77. Büyüklük taslayanlar, "Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz" dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, "Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Büyüklük taslayanlar, “Şüphesiz biz sizin inandığınız şeyi inkâr edenleriz” dediler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Büyüklük taslayanlar dediler ki: «Biz de sizin inandığınızı inkâr edenleriz.» |
Edip Yüksel Meali |
Büyüklük taslayanlar, "Biz, sizin inandığınız şeyi inkar ediyoruz," dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandığınızı inkâr edenleriz!" dediler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O kibirlerine yediremiyenler doğrusu, dediler: biz o sizin iyman ettiğiniz şeye kâfirleriz |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Yine) o kibirlenen kimseler: «Biz, doğrusu o sizin îman etdiğinizi inkâr ile kâfir olanlarız» dedi (ler). |
Hayrat Neşriyat Meali |
O büyüklük taslayanlar: “Doğrusu biz (de sizin) kendisine îmân ettiğiniz şeyi inkâr eden kimseleriz!” dedi(ler). |
İlyas Yorulmaz Meali |
Büyüklenenler de “Biz sizin inandıklarınızı inkar edenleriz” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
Büyüklük taslayanlar, “Şüphesiz biz de sizin iman ettiğinizi inkâr edicileriz” dediler. |
Mahmut Kısa Meali |
Buna karşılık, üstünlük taslayanlar, “Fakat biz, sizin bu inandıklarınızı kesinlikle reddediyoruz! Çünkü evrensel adâlet, doğruluk, erdemlilik, fedâkârlık, hak, hukuk gibi safsatalarla keyfimizi bozmaya hiç niyetimiz yok!” dediler. |
Mehmet Türk Meali |
Büyüklük taslayanlar: “Biz de sizin inandığınızı inkâr ediyoruz.” dediler. |
Muhammed Esed Meali |
Büyüklük peşinde olanlarsa: “Bakın” dediler, “sizin o kadar emin olduğunuz şeyi biz asla doğru bulmuyoruz!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Büyüklük taslayanlarsa, “Biz” dediler, “sizin iman etmeye değer bulduğunuz şeyin inkârcısıyız!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Kendilerini büyük görenler ise dedi ki: «Biz muhakkak sizin o imân ettiğiniz şeye kâfirleriz.» |
Suat Yıldırım Meali |
O kibirlenenler ise, “Doğrusu, biz sizin iman ettiğiniz şeyi inkâr ediyoruz. ” dediler. |
Süleyman Ateş Meali |
Büyüklük taslayanlar: "Biz, sizin inandığınızı inkar edenleriz!" dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kendilerini büyük görenler: “Biz de sizin inancınızı tanımıyoruz” dediler. |
Şaban Piriş Meali |
Büyüklük taslayanlar ise:-Biz de sizin iman ettiklerinizi tanımıyoruz, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
Büyüklük taslayanlar ise, “Sizin inandığınız şeyi biz reddediyoruz” dediler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kibre sapanlar şöyle konuştu: "Biz sizin inandığınızı inkâr edenleriz." |
M. Pickthall (English) |
Those who were scornful said : Lo! in that which ye believe we are disbelievers. |
Yusuf Ali (English) |
The Arrogant party said: "For our part, we reject what ye believe in." |