Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Böylece) Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi (yıkılıp yok) oldular; (sonunda) Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl (büyük) hüsrana uğradılar. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şuayb'i yalanlayanlar, sanki oralarda hiç oturmamışlar, hiç yaşamamışlardı, Şuayb'i yalanlayanlar, asıl zarara uğramışlardı. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlar ki, Şuayb'ı yalanlayan kimselerdi; sanki orada hiç şen şakrak yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuayb'ı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi, sonunda kendileri kaybedenlerden oldular. |
Ahmet Tekin Meali |
Şuayb'i yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç yaşamamış, hiç güzel gün görmemiş gibiydiler. Şuayb'i yalanlayanlar, işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. |
Ahmet Varol Meali |
Şu'ayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Asıl zarara uğrayanlar Şu'ayb'ı yalanlayanlar oldu. |
Ali Bulaç Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular: Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl büyük hüsrana uğradılar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Şuayb'ı tekzip edenler, sanki evlerinde bir şenlik tutmamışlardı. Şuayb'ı yalanlıyanlardır ki, onlar ziyan görenler olmuşlardır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Şuayb’ı yalanlayanlar, sanki o memlekette hiç yaşamamış gibi oldular. Asıl zararlı çıkanlar, onu yalanlayanlar oldu. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Şu‘ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Böylece Şu‘ayb'ı yalanlayanlar; işte asıl ziyana uğrayanlar onlar oldular! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar, (öyle bir azaba uğradılar ki) sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Şuayb'ı yalanlayanlar, yurtlarında sanki hiç yaşamamışlar gibi oldular, izleri bile kalmadı. Mahvolanlar, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şu’ayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamışlardı. Şu’ayb’ı yalanlayanlar var ya, asıl ziyana uğrayanlar onlar oldu. |
Diyanet Vakfı Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb'ı yalanlayanların kendileridir. |
Edip Yüksel Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. Şu'ayb'ı yalanlayanlar var ya işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Şuaybı tekzib edenler sanki orada bir şenlik tutmamışlardı, Şuaybı tekzib edenler, husrane düşenler onlar olmuşlardı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Şuaybı yalanlayanlar zâten (yurdlarında) oturmuşlar gibi oldular. Şuaybı yalanlayanlardır ki en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç oturmamışlardı! (Evet!) Şuayb'ı yalanlayanlar, kendileri hüsrâna uğrayanlar oldular. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamış gibi yok oldular. Aynı zamanda Şuayb'ı yalanlayanlar kaybedenlerden oldular. |
Kadri Çelik Meali |
Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, sanki orada hiç yaşamamışlar gibi oldular. Şuayb'ı yalanlamakta olanlar, asıl büyük hüsrana uğrayanlar oldular. |
Mahmut Kısa Meali |
Şuayb’ı yalancılıkla suçlayanlar... Onlar değildi sanki, düne kadar yurtlarında şen şakrak dolaşanlar! Evet, Şuayb’ı yalanlayanlar... Asıl kendileri olmuştu korkunç felâkete uğrayanlar! |
Mehmet Türk Meali |
Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Ve yine Şuayb’ı yalanlayanlar ancak kendileri perişan oldular.1* |
Muhammed Esed Meali |
Onlar ki Şuayb'ı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuayb'ı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Kendileri kaybeden kimseler oldular! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar ki Şuayb’ı yalanlıyorlardı, kendileri yalan oldular…[1225] Onlar ki Şuayb’ı yalancı çıkarıyorlardı,[1226] kaybeden yine onlar oldu…* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şuayb'ı tekzîp edenler, sanki orada hiç kalmamışlar gibi oldular. Şuayb'i yalanlayanlardır ki, en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Şuayb'ı yalancı sayanlar. . . onlar değildi sanki vatanlarında, şen şakrak dolaşanlar! Şuayb'ı yalancı sayıp perişan etmek isteyenler. . . asıl perişan olanlar, işte onlar oldular. |
Süleyman Ateş Meali |
Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şu'ayb'i yalanlayanlar... işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Şuayb’ı yalan sayanlar orada hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalan sayanlar asıl kaybedenler oldular. |
Şaban Piriş Meali |
91,92. -Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu. |
Ümit Şimşek Meali |
Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamış gibiydi. Asıl ziyan edenler, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Şuaybı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi. |
M. Pickthall (English) |
Those who denied Shueyb became as though they had not dwelt there. Those who denied Shueyb, they were the losers. |
Yusuf Ali (English) |
The men who reject Shu´aib became as if they had never been in the homes where they had flourished: the men who rejected Shu´aib - it was they who were ruined! |