A'râf Suresi 91. Ayet


Arapça

فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُواْ فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ


Türkçe Okunuşu

Fe ehazethumur recfetu fe asbehû fî dârihim câsimîn(câsimîne).


Kelimeler

fe ehazet-hum bunun üzerine, böylece onları aldı (helâk etti), yakaladı
er recfetu şiddetli bir sarsıntı
fe asbehû bunun üzerine, böylece oldular
fî dâri-him kendi yurtlarında
câsimîne diz üstü çökenler (çöküp kaldılar)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar (hepsi helak oldular).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Derken, şiddetli bir depremle azaba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helak olup gittiler.
Abdullah Parlıyan Meali Derken bir sarsıntı onların işini bitirdi de, cansız olarak yurtlarında diz üstü yıkılıp kaldılar.
Ahmet Tekin Meali Derken, şiddetli bir gürleme halinde âni bir sarsıntı onların işini bitirdi. Sabahleyin yurtlarında yere çarpılarak çakılıp kalanlar oldular.*
Ahmet Varol Meali Bunun üzerine onları kuvvetli bir sarsıntı aldı ve yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.
Ali Bulaç Meali Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da, kendi yurtlarında diz üstü çökmüş olarak sabahladılar.
Ali Fikri Yavuz Meali Nihayet onları, o korkunç zelzele (sarsıntı) yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helâk oldular.
Bahaeddin Sağlam Meali Bunun üzerine bir deprem onları yakaladı; evlerinde yığılıp kaldılar.
Bayraktar Bayraklı Meali Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi; yurtlarında diz üstü çöktüler.
Cemal Külünkoğlu Meali Derken, onları müthiş bir deprem yakalayıverdi ve yurtlarında/evlerinde cansız olarak dizüstü donakaldılar. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Derken, onları o korkunç sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü hareketsiz çöke kaldılar.
Diyanet Vakfı Meali Derken o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında diz üstü donakaldılar.
Edip Yüksel Meali Bunun üzerine onları bir sarsıntı yakaladı da evlerinde diz üstü çöküverdiler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Derken o (müthiş) sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Derken onları o recfe tutuverdi, derhal vatanlarında çöke kaldılar
Hasan Basri Çantay Meali Bunun üzerine onları o müdhiş zelzele yakalayıverdi de yurdlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular.
Hayrat Neşriyat Meali Bunun üzerine onları o sarsıntı yakaladı da yurtlarında dizüstü çöküp kalan kimseler oldular.
İlyas Yorulmaz Meali Sonra onları bir sarsıntı yakaladı ve yurtlarında dizlerinin üstüne çöküp kaldılar.
Kadri Çelik Meali Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu da böylece evlerinde diz üstü çöküverenler oldular.
Mahmut Kısa Meali Derken, ansızın dehşet verici bir gürültüyle patlayan ve şehrin altını üstüne getiren korkunç bir sarsıntı çarpıverdi onları ve cansız bir hâlde, oldukları yere seriliverdiler!
Mehmet Türk Meali Bunun üzerine, büyük bir sarsıntı onları hemen yakalayıverdi ve oldukları yerde, diz üstü çöke kaldılar.1*
Muhammed Esed Meali Derken, bir deprem onların işini bitirdi: kendi evlerinde cansız olarak yere serilip kaldılar. 73
Mustafa İslamoğlu Meali Derken şiddetli bir sarsıntı onları yakalayıverdi ve kendi yurtlarında cansız donakaldılar.[1224]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Derken onları şiddetli bir zelzele yakaladı da yurtlarında diz üstü çöken kimseler oldular.
Suat Yıldırım Meali Derken şiddetli bir deprem onları kıskıvrak yakaladı ve derhal oldukları yerde çökekaldılar. [11, 94; 26, 189]
Süleyman Ateş Meali Derken o müthiş sarsıntı onları yakalayıverdi, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.
Süleymaniye Vakfı Meali Çok geçmeden onları öyle bir sarsıntı tuttu ki bulundukları yere çöküp kaldılar.
Şaban Piriş Meali 91,92. -Onları dehşetli bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde çöküp kaldılar. Şuayb'ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb'ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.
Ümit Şimşek Meali Sonra onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı da yurtlarında yüzüstü serilip kaldılar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim onları yakalayıverdi de öz yurtlarında yere çökmüş hale geldiler.
M. Pickthall (English) So the earthquake seized them, and morning found them prostrate in their dwelling place.
Yusuf Ali (English) But the earthquake took them unawares, and they lay prostrate in their homes before the morning!(1063)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları