Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Ki, (terk edip yapmadığım) geride bıraktığım (dünya) da salih amellerde bulunayım.” Asla, gerçekten bu sadece (samimiyetsiz) bir sözdür, ki bunu da kendisi (dara düşünce) söylemektedir. Onların önlerinde, (yeniden) diriltilip kaldırılacakları güne kadar (geri dönmekten alıkoyan) bir engel (berzah) vardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Belki iyi işler işlerim ve zayi ettiğim ömrü telafi ederim. Hayır, boş bir söz, onun söylediği söz. Onların önlerinde, diriltilip mezarlarından çıkarılacakları günedek bir berzah var. |
Abdullah Parlıyan Meali |
ki, terkettiğim dünyada belki de yararlı bir iş yaparım…” Hayır, bu onun söylediği boş ve anlamsız bir sözden ibarettir. Çünkü dünyayı terketmiş olanların ardında, yeniden diriltilecekleri güne kadar aşılması imkansız bir engel vardır. |
Ahmet Tekin Meali |
“Boşa vakit geçirdiğim dünyada Allah'ın birliğini kabul ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçireyim, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayayım, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olayım, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyeyim.” der. Hayır, onun söylediği bu söz, boş laftan ibarettir. Onların, yeniden diriltilecekleri güne kadar, geriye, hayata dönmelerini engelleyen bir Berzah âlemi vardır.* |
Ahmet Varol Meali |
Olur ki terkettiğim (dünya)da iyi işler işlerim." Hayır. Bu sadece onun söylediği bir sözdür. Önlerinde diriltilecekleri güne kadar (duracak) bir engel vardır. |
Ali Bulaç Meali |
'Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım.' Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Tâ ki, ben terk ettiğim imanı yerine getirib salih bir amelde bulunayım.” Hayır (artık dünyaya dönülmez), müşriklerden her birinin söylediği bu sözler, söyleyene ait faydasız bir lâfdır. Önlerinde ise bir mezar vardır; diriltilecekleri güne kadar oradadırlar. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Belki, ayrıldığım dünyada yararlı işler yaparım” der. Hayır! (O gelemeyecektir.) Bu, yalnızca söylediği bir sözdür. Ve arkalarında dirilecekleri güne kadar (dünyaya gelmemek için) bir engel vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Tâ ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım.” Hayır! Onun söylediği bu söz, boş laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden diriltilecekleri güne kadar süren bir engel vardır.[359]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
99,100. Sonunda onlardan biri ölümün eşiğine geldiğinde der ki: “Ya Rabbi, beni geri gönderin! Gönderin ki, arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım.” Hayır, hayır! Bu onun söylediği anlamsız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, (kıyamette) tekrar diriltilecekleri güne kadar bir engel vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
99,100. Onlardan birine ölüm gelince: "Rabbim! Beni geri çevir, belki, yapmadan bıraktığımı tamamlar, iyi iş işlerim" der. Hayır; bu söylediği sadece kendi lafıdır. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel vardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
99,100. Nihayet onlardan birine ölüm gelince, “Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım” der. Hayır! Bu, sadece onun söylediği (boş) bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır. |
Diyanet Vakfı Meali |
«Ta ki boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım.» Hayır! Bu onun ağzından çıkan (boş) bir laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. * |
Edip Yüksel Meali |
"Ki terketmiş bulunduğum şeylerde erdemli işler yapayım." Hayır. Bu onun söylediği bir laftan ibarettir. Diriliş gününe kadar onların ardında bir engel vardır.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Ta ki, boşa geçirdiğim dünyada iyi iş (ve hareketler) yapayım." Hayır! Onun söylediği bu söz (boş) laftan ibarettir. Onların gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Belki ben o baktığımda salih bir amel işlerim, hayır hayır! O bir kelimedir ki onu o söyler, ötelerinden ise bir berzah vardır, tâ ba's olunacakları güne kadar |
Hasan Basri Çantay Meali |
Tâki ben zaayi' etdiğim (ömrüm) mukaabilinde iyi amel (ve hareket) de bulunayım». Hayır, onun söylediği bu söz (hakıykatde) boş lâfdan ibâretdir, önlerinde ise diriltilib kaldırılacakları güne kadar (kalmalarına mâni) bir engel vardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
99,100. Nihâyet onlardan (o müşriklerden) birine ölüm geldiği zaman: “Rabbim! Beni geri gönder! Umulur ki ben, terk ettiğim (dünya)da sâlih bir amel işlerim” der. Hayır! Doğrusu o sâdece (boş) bir lâftır, onu söyleyen kendisidir. Artık onların önlerinde, tekrar diriltilecekleri güne kadar (hiçbir şekilde dünyaya dönemeyecekleri) bir perde (olan kabir hayâtı) vardır. |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Daha önce terk ettiğim, yapılması gereken doğru işleri yapayım” der. Hayır bu söyledikleri onun sözlerinden başka bir şey değil. Bu geri dönme istekleri ile onların arasında yeniden dirilme gününe kadar bir engel vardır. |
Kadri Çelik Meali |
“Böylece belki geride bıraktığım dünyada salih amellerde bulunurum.” Asla, gerçekten bu yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir berzah vardır. |
Mahmut Kısa Meali |
“Ki, bugüne kadar hep ihmalkârlık ettiğim ve “Nasıl olsa yarın yaparım!” diye ertelediğim konularda, Senin emrine uygun olarak iyilikler yapayım da hatâlarımı telâfî edeyim!”
Hayır, öyle şey olmaz! Bu beklenti, onun ağzından çıkan boş ve anlamsız bir sözden başka bir şey değildir! Çünkü ona zaten yeterince süre verilmişti. O hâlde, insanlar bir daha asla dünyaya geri dönemeyecekler. Çünkü, onlarla hayat arasında, yeniden diriltilecekleri Güne kadar dünyaya dönmelerine izin vermeyen bir engel vardır! |
Mehmet Türk Meali |
“(daha önce) ihmâl ettiğim konularda iyi işler işleyeyim.”1 (der.) Hayır; bu söylediği, sadece kendi lafıdır.2 Yeniden dirilecekleri güne kadar onların arkalarında (geri dönülmez) bir engel3 vardır.* |
Muhammed Esed Meali |
de [daha önce] gözardı ettiğim konularda 61 dürüst ve erdemli işler göreyim!” Yoo, onun söylediği, şüphesiz, yalnızca [boş ve anlamsız] bir sözden ibarettir; çünkü [bir kere dünyayı terk etmiş bulunanların] ardında, yeniden diriltilecekleri Gün'e kadar [aşılması imkansız] bir [ölüm] engeli bulunmaktadır! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
belki ben, daha önce yapmadıklarımın yerine doğru dürüst işler yaparım!” Kesinlikle hayır! Çünkü onun dile getirdiği, sadece muhatabı etkilemek için sarf edilmiş bir laftır;[2955] nitekim böylelerinin arkalarında, dirilecekleri güne kadar (aşamayacakları) bir engel vardır![2956]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«Belki ben terkettiğim şey hususunda bir sâlih amel işlerim.» Hayır. Bu bir lâkırdıdır ki bunu söyleyen odur ve onların önlerinde ba's olunacakları güne kadar bir hâil vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
99, 100. Âhireti inkâr edenlerden birine ölüm gelip çatınca, işte o zaman: “Ya Rabbî! ” der, “ne olur beni dünyaya geri gönderin, ta ki zayi ettiğim ömrümü telafi edip iyi işler yapayım. ”Hayır, hayır! Bu onun söylediği mânasız bir sözdür. Çünkü dünyadan ayrılanların önünde, artık, diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır. [32, 12; 6, 27 63, 10-11; 14, 44; 7, 53; 42, 44; 40, 11]* |
Süleyman Ateş Meali |
Ki terk ettiğim dünyada yararlı bir iş yapayım. Hayır, bu onun söylediği bir sözdür. Önlerinde ta diriltilecekleri güne kadar bir berzah vardır.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Terk ettiğim dünyada belki iyi bir iş yaparım”. “Hayır asla; o onun söyleyeceği sözdür. Önlerinde yeniden dirilecekleri güne kadar bir engel vardır.” |
Şaban Piriş Meali |
Belki ben, terkettiğim doğru işleri yaparım. Asla, o sadece söyleyenin bir sözüdür. Onların arkalarında yeniden diriltilecekeri güne kadar bir engel vardır. |
Ümit Şimşek Meali |
“Tâ ki bıraktığım yerde güzel bir iş yapayım.” Asla! Bu söylediği boş bir sözden ibarettir. Zaten arkalarında, yeniden diriltilecekleri güne kadar geri dönmelerine imkân vermeyen bir engel vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Döndürün ki, o arkada bıraktığım yerde iyi bir iş yapayım." Hayır, bir kelime ki bu, o söyler onu. Ötelerinde, dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır. |
M. Pickthall (English) |
That I may do right in that which I have left behind! But nay! It is but a word that he speaketh; and behind them is a barrier until the day when they are raised. |
Yusuf Ali (English) |
"In order that I may work righteousness in the things(2938) I neglected." - "By no means! It is but a word he says."-(2939) Before them is a Partition(2940) till the Day they are raised up.* |