Mu'minûn Suresi 46. Ayet


Arapça

إِلَى فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَاسْتَكْبَرُوا وَكَانُوا قَوْمًا عَالِينَ


Türkçe Okunuşu

İlâ fir’avne ve meleihî festekberû ve kânû kavmen âlîn(âlîne).


Kelimeler

ilâ fir'avne firavuna
ve melei-hî ve onun ileri gelenleri, halk
festekberû (fe istekberû) fakat kibirlendiler
ve kânû ve oldular
kavmen kavim, topluluk
âlîne âlîn olanlar, üstün gelmeye çalışanlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Firavun'a ve ileri gelen çevresine (emirlerimi tebliğ etsinler diye) ; fakat onlar (yücelik gururuyla) büyüklendiler. (Hakk’tan ve İslam’dan yüz çevirdiler. Zaten) Onlar, 'büyüklenen-zorba' bir topluluk idi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Firavun'a ve kavminin ileri gelenlerine, ululanmak istediler ve kibirli bir topluluktu onlar.
Abdullah Parlıyan Meali Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik. Fakat bunlar büyüklük tasladılar. Zaten oldum olası, kendilerini büyük gören bir toplumdu bunlar.
Ahmet Tekin Meali Firavun'a, devlet büyüklerine ve kodamanlarına gönderdik. Onlar gurura kapılmışlar, zorbalık etmişlerdi. Diktatörlük taslayan zorba bir kavim idiler.
Ahmet Varol Meali Firavun'a ve ileri gelenlerine. Ancak onlar büyüklendiler. Onlar üstünlük taslayan bir topluluktu.
Ali Bulaç Meali Firavun'a ve ileri gelen çevresine; fakat onlar büyüklendiler. Onlar, 'büyüklenen-zorba' bir topluluktu.
Ali Fikri Yavuz Meali 45,46. Sonra Mûsa ile kardeşi Harûn'u, mucizelerimizle ve açık bir hüccetle, Firavun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik de bunlar, (iman etmeyi) kibirlerine yediremediler. Onlar büyüklenen bir kavimdiler.
Bahaeddin Sağlam Meali 45, 46. Sonra Musa ve Harun’u ayetlerimizle ve apaçık bir delil ile Firavun ve meclisine peygamber olarak gönderdik. Onlar, (mesajımıza karşı) büyüklük tasladılar. Onlar (dünyaca) çok üstün bir toplum idiler.
Bayraktar Bayraklı Meali 45,46. Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn'u, Firavun ve ileri gelenlerine âyetlerimizle ve kesin delillerimizle gönderdik. Kibirlendiler ve zaten büyüklük taslayan bir topluluktular.[355]*
Cemal Külünkoğlu Meali 45,46. Sonra Musa ve (kardeşi) Harun'u ayetlerimizle ve apaçık bir delille Firavun ile kodamanlarına gönderdik. Fakat onlar iman etmeyi kibirlerine yediremediler. Zaten onlar büyüklük taslayan bir zümre idi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) 45,46. Sonra Musa ve kardeşi Harun'u, Firavun ve erkanına mucizelerimiz ve apaçık delille gönderdik. Büyüklük tasladılar. Zaten mağrur bir topluluktular.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 45,46. Sonra Mûsâ ve kardeşi Hârûn’u mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun ve ileri gelenlerine peygamber olarak gönderdik de (onlar) büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp böbürlenen bir topluluk oldular.
Diyanet Vakfı Meali 45, 46. Sonra âyetlerimizle ve apaçık bir fermanla Musa ve kardeşi Harun'u Firavun'a ve ileri gelenlerine gönderdik. Onlar ise kibire kapıldılar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
Edip Yüksel Meali Firavun ve ileri gelen takımına... Ancak onlar büyüklendiler. Onlar küstah bir topluluk olmuştu.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Bunun üzerine onlar kibire kapıldılar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular.
Elmalılı Meali (Orjinal) Fir'avna ve cem'ıyyetine de bunlar kibirlerine yediremediler ve dik başlı bir kavm idiler
Hasan Basri Çantay Meali 45,46. Daha sonra Musâyi ve biraderi Hârunu bunca mucizelerimizle ve apaçık hüccetimizle Fir'avne ve onun ileri gelenlerine gönderdik de (îman etmeyi bir türlü) kibirlerine yediremediler. Onlar mütekebbir ve müstebid adamlardı.
Hayrat Neşriyat Meali 45,46. Sonra Mûsâ'yı ve kardeşi Hârûn'u, âyetlerimizle ve apaçık bir delil ile Fir'avun'a ve onun ileri gelenlerine gönderdik, fakat (onlar) kibirlendiler; zâten büyüklük taslayan bir kavim idiler.
İlyas Yorulmaz Meali
Kadri Çelik Meali Firavun'a ve ileri gelen çevresine (gönderdik); fakat onlar büyüklendiler. Onlar zaten ululuk taslayan bir topluluktu.
Mahmut Kısa Meali Firavun ve kurmaylarına gönderdik. Fakat onlar, Allah’a kulluk etmeyi kendilerine yediremeyerek Mûsâ’ya karşı büyüklük tasladılar; zaten onlar, oldum olası küstahça kibirlenen zorba bir toplum idiler.
Mehmet Türk Meali 45,46. Daha sonra Mûsa ve kardeşi Hârûn’u da firavuna ve onun ileri gelenlerine mûcizelerimizle ve apaçık bir delil olan (Tevrâtla) gönderdik. Fakat onlar büyüklük tasladılar. Zâten onlar kendilerini beğenmiş kimselerdi.
Muhammed Esed Meali Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik; 23 fakat bunlar büyüklük tasladılar; zaten (oldum olası) kendilerini büyük gören bir toplumdu bunlar.
Mustafa İslamoğlu Meali Firavun ve onun önde gelen çevresine gönderdik; çünkü onlar büyüklük taslamıştılar; zaten öteden beri hep tepeden bakan bir güruhtular.[2924]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Fir'avun'a ve onun kavmine. Onlar ise ululandılar ve kendilerini yüksek görür bir kavim oldular.
Suat Yıldırım Meali 45, 46. Sonra da Mûsa ile kardeşi Hârun'u âyetlerimizle ve apaçık delille Firavun ile ileri gelen yardımcılarına gönderdik. Onlar da hakkı kabulden kibirlendiler. Zaten onlar kendilerini çok büyük gören bir zümre idi.
Süleyman Ateş Meali Fir'avn'e ve ileri gelen adamlarına. Onlar büyüklük tasladılar ve böbürlenen bir topluluk oldular.
Süleymaniye Vakfı Meali Firavun’a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Hemen kendilerini büyük göstermeye çalıştılar. Onlar kibirli bir topluluktu.
Şaban Piriş Meali Firavun'a ve çevresine. Ama onlar, büyüklendiler, zaten mağrur bir kavim idiler.
Ümit Şimşek Meali Firavun ile adamlarına gittiler; fakat onlar iman etmeyi kibirlerine yediremediler. Zaten onlar büyüklük taslayan bir zümre idi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Firavun'a ve kodamanlarına. Ancak kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören bir topluluktu onlar.
M. Pickthall (English) Unto Pharaoh and his chiefs, but they scorned (them) and they were despotic folk.
Yusuf Ali (English) To Pharaoh and his Chiefs: But these behaved insolently: they were an arrogant people.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları